Winwin ve Soobin yemek yemek için bir restorana gelmişlerdi. Winwin bir şeyi çok merak ediyordu. Bu yüzden sormak istedi.
- Onu getirdiğimi nereden öğrendin?
Soobin buna gülümseyerek cevap verdi.
"Kuşlar söyledi."
- Ah. Herneyse. Bak onun peşimden geldiğinden haberim yoktu. Evde bırakıp kapıyı kilitlemiştim. Kendisi kaçmış.
"Anladım Winwin. Kendini savunman bitti mi? Hem böylesi iyi oldu."
Yemeklerde gelmişti. Soobin her zamanki gibi en sevdiği yemek olan makarnayı sipariş etmişti. Winwin ise Hot Dog istemişti.
- Ona ne yapacaksın?
"Güzel soru ama karar vermedim. Sadece yanımda kalacak işte. Belki ayak işlerimizi yaptırırız."
- Çok saçma Soobin. Onu zorla tutman çok saçma. Aptalca.
"Hey. Ne zamandan beri onu savunuyorsun? Seni de mi etkisi altına aldı? Her şey açık işte Kai bizim aramıza gönderilen bir ajan. Onu kullanarak Changbin'i öldüren adamları yakalarız."
- Hiç akıllanmayacaksın.
^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^
Hueningkai'den
Daha ne kadar burada kalacağımı düşünüyordum. Soobin'in bu sefer benim peşimi bırakmayacağının az çok farkındaydım. Benim bir pislik olduğumu sanıyordu. Her ne söylesemde bana inanır diye düşünüyorum. Ama yine aklıma saçma sapan şeyler geliyor. Bu yüzden şu durumda bile biraz olsun rahatlamak istemiştim. Şarkı söylemeyi severdim. Sesim güzel mi emin değilim tabii ki. Yine de söylemeyi severdim.
Şarkı The Beatles'a aitti. Let İt Be. Yani oluruna bırak. Galiba şuan yapmam gereken şeyde buydu.
"Kendimi zor durumda bulduğum zaman Mary Anne gelir yanıma,
Bilgece sözler fısıldar, akışına bırak.
Ve karanlık zamanlarımda karşımda durur,-"
Arkadan Soobin'de eşlik etmeye başlamıştı. Ama Kai o kadar çok dalmıştı ki Soobin'i fark etmedi... Ya da onu başından beri dinlediğini de.
(Not: Soobin ve Kai'nin aynı anda söylemesi bu yazı tipiyle gösterilecektir:)
" Bilgece sözler fısıldar, akışına bırak...
Akışına bırak, akışına bırak.
Bilgece sözler fısıldar, akışına bırak..."
Şarkıyı güzel bitirmişlerdi.
(Şarkıyı medyadan bulabilirsiniz.)- Sesin gerçekten güzelmiş.
Kai yerinden sıçramıştı. Orada durduğundan haberi bile yoktu.
"Ben teşekkür ederim."
Utançtan kulakları birazcık kızarmıştı. Ne yazık ki Soobin'in de sesinin güzel olduğunu fark etmemişti. Ama Soobin şuan Kai'ye hayran olmuş gibiydi. İlk defa içten bir gülümsemeydi bu.
- Ben çok düşündüm ve... Senin ajan olmadığına karar verdim.
"Sonunda. Çok saçmaydı."
- Yine de seni yakınımda tutmak istiyorum.
" Sen bir sadistsin."
- Hayır açıkçası bu sefer acı çektirmek için değil. Diğerleri gibi ya da Winwin gibi... Şey... Ailemizin bir parçası olmak isteyeceğini düşündüm.
Soobin'in bu içten düşünceleri Kai'yi şoka uğratmıştı. İlk defa kendisine karşı bu kadar açık olmuştu. Aslında kalmak istiyordu ama güvenemiyordu. Ama onlar deliliklerden hoşlanırlardı.
"İstiyorum."
- Ne?
"Ailenizin bir parçası olmak istiyorum."
- Bu mükemmel. Kabul etmeyeceğini düşünmüştüm.
"Ama... Başınıza bela olmak istemem."
- Hey hey hey. Orada dur. Artık birimizin belası hepimizin belası demektir. Biz birlikte hareket ederiz.
Soobin Kai'nin yanına doğru oturdu.
- Changbin'i kurtarmamda bizimkiler kendi canlarını ortaya koydular. Bir kurt sürüsü gibi. Bilirsin.
"Sen alfa mısın?"
- Ne?
Doğrusu bu söylem ortamın ciddiyetini bozmuştu. Kai'de bunu fark etmiş olacak ki konuyu değiştirmeye çalıştı. Bunu üzerine Soobin sevimli bir şekilde gülümsedi.
"Aman tanrım..."
- Evet alfayım denilebilir... Ama daha çok birlikte hareket ederiz. Ve- Ne? Neden öyle dedin.
Kai çok heyecanlıydı. Bu yüzden konuştukça batıyordu.
"Şey yanakların sakız gibi. Çok tatlı oldun az önce."
Soobin Kai'nin bu dediğine karnı ağrıyana kadar güldü. Az kalsın ağlayacaktı. Kai ise nasıl büyük bir pot kırdığını düşünüyordu.
- Sakızın olabilirim.
- Daha geçen gece benden nefret ediyordun. Aynı şekilde ben de senden. Çok garip bir dünya.
Soobin ayaklandı ve kapıyı tamamen açtı.
- Ben şimdilik gidiyorum. Barı gezebilirsin. Diğer üyelerle tanışabilirsin. Umm... Biraz tuhaf tiplerde var tabii. Yani sadece şimdilik Bar'dan dışarı çıkma.
∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆
Yeni bölüm dediniz yeni bölüm geldii🐻🐻🐻

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lunatic ' sookai
Fanfic- Bazen keşke ölü olsam diyorum, yıkıldım Bu yüzden terapistimi aradım Ve o dediki sen düzeltilemezsin bunu kabullen Normal olmaya çalışmaktan bıktım Hep fazlasıyla takıyorum dahada çıldırıyorum Peki ya kahrolası bir deliysem? - Şehrin sokaklarında...