Bayan Huening: Hazır mısın?
- Gitmeyeceğim.
Bayan Huening sadece iç geçirdi. Kai'yi hastaneye bırakması gerekti. Fakat Kai günlerdir yerinden kıpırdamıyor, ifadesiz yüzünü hiç bozmuyordu.
Bay Huening: Sen bırakırsın değil mi? Benim işlerim var.
Bayan Huening son tabağı da kahvaltı masasına koymuştu. Bay Huening'de bir yandan gazetesini okuyordu. Açıkçası sofra enfes gözüküyordu. Kai ise elini hiçbir şeye sürmüyordu.
Bayan Huening: Zaten herşeyi ben yapıyorum. Parayı haketmiyorsun.
Bay Huening yuvarlak gözlüklerinin üstünden Bayan Huening'e baktı.
Bay Huening: Eğer o paradan istediğim payı alamazsam seni boşarım. Ve bütün para benim olur... Ayrıca ikimizde onun kimi seçeceğini biliyoruz.
İkisi de aynı anda Kai'ye baktı. Kai ise boş boş tabağına bakıyordu.
Bay Huening: Annen mi ben mi?
- ...
Bayan Huening: Beyinsiz. Ona sorsan ne fayda ki? Aklını yitirmesine az kaldı. Bu yüzden beklemek zorundayım.
- ...
Ve büyük bir devriliş! Kai öfkeyle masayı kaldırıp yere doğru fırlattı. O güzel sofradan şuan eser kalmamıştı. Kai çekmeceye doğru yönelip büyük bir bıçak aldı.
Ve onu Bayan Huening'e doğru tuttu. Bay Huening ise hiçbir şey yapmadı. Donup kalmıştı.
- B-beni bırak.
Bayan Huening: HUENİNG KAİ KAMAL! HEMEN O BIÇAĞI BIRAKIYORSUN.
Doğrusu hiçbir cevap yoktu. Kai yapar mıydı? Ona cesareti var mıydı? İçinde bir yerde sevgi dolu Kai buna izin verir miydi? Bayan Huening yapamayacağını biliyordu. Sakin davranmaya çalıştı. Ama ne işe yaradı ki?
^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^
Soobin'den~
Winwin: Onu nerede bulacağımızı biliyoruz neden gitmiyoruz ki?
"Çok riskli Winwin. Ailesinin ne gibi pisliklere sahip olduğunu bilmiyoruz. Biz ona gittikçe o bizden adamlarını kullanarak kaçacaktır. Bizim de hepsini alt edemeyeceğimize göre?"
Winwin: Beynin cidden iyi çalışıyor... Eee? Ne yapacağız? Kai'yi almak kolay olmayacak. Hem.. niye hala onu istiyorsun?
"Sadece. Yanımda tutmak istiyorum. Bana iyi geliyor."
Winwin: Sen gerçekten çok değiştin Soobin. Ne zamandır duygularını belli etmiyorsun. Sana gene bir şeyler oldu ama... Neyse.
"Peki ya... Hayır hayır boşver."
Winwin: Ne? Ne oldu?
"Polislere durumu anlatsak... Ama polislerden bile adamları olabilir. Şu dönem artık adalete de güvenemiyoruz."
Winwin: Ya daha üst şeylere başvursak? Bir kaç tanıdığım var. Tabi uzun zamandır görüşmüyorum. O bize yardım eder.
"Winwin. Bizde suçluyuz. Ve ne kadar zamandır görüşmüyorsun? Senin çete üyesi olduğundan haberi yoktur bile."
Winwin: Kimliklerimizi gizleyebiliriz. Ayrıca onun da pek yasal işler yaptığı söylenemez. Kendin söyledin. Adalete güven olmuyor...
"Hah. Çakal seni."
^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^
Belirsiz~
Soğuk duvarlar arkasındaki o belirsiz gölge. Derin nefes alış verişler...
- S-soobin... Y-yapma...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lunatic ' sookai
Fiksi Penggemar- Bazen keşke ölü olsam diyorum, yıkıldım Bu yüzden terapistimi aradım Ve o dediki sen düzeltilemezsin bunu kabullen Normal olmaya çalışmaktan bıktım Hep fazlasıyla takıyorum dahada çıldırıyorum Peki ya kahrolası bir deliysem? - Şehrin sokaklarında...