Ertesi sabah Minjae yine Junhyuk'u apartmanın girişinde bekliyordu. Ama bugün Junhyuk geç kalmıştı ve gelecek gibi görünmüyordu. Minjae okula geç kalmamak için Seungmin'le Junhyuk'un oturduğu apartmanın zilini çaldı.
Kapıyı kısa bir süre sonra üstünde pijamalarıyla Seungmin açtı. Minjae Seungmin'i görünce kafasını eğdi ve "Günaydın hyung. Junhyuk içerde mi?" dedi.
Seungmin gözlerini ovaladıktan sonra "Evet evet içeride. Bir iki dakikaya gelir. Beklettiği için onun adına özür dilerim Minjae." dedi. Minjae ne kadar dün için kırgın olsa da karşısında bol pijamalarıyla uykulu Seungmin'e kızamamış ve "Önemli değil hyung. Sana da iyi dersler. Ben aşağıda bekliyorum. Junhyuk'a söylersin." dedi.
Ardından hızla aşağı indi. Minjae iyi hissetmiyordu. Kalbine iyi gelmiyordu Seungmin. Her halini aklına kazımak istiyordu. Uykulu,yorgun,mutlu ya da heyecanlı. Merak ediyordu. Daha ne kadar tatlı olabilirdi?
Düşüncelere dalmak üzereyken Junhyuk geldi ve birlikte okula gittiler. Seungmin'in ise bugün dersi yoktu. Alışverişe gitmesi gerekiyordu. Henüz saat erken olduğu için biraz daha uyuma kararı aldı.
2 saat kadar sonra evlerinin yakınındaki marketten ihtiyacı olduğu malzemeleri aldı ve eve vardığında atıştırmak için Junhyuk'a basit bir şeyler hazırladı. Sonra aklına Minjae de geldi ve ona da biraz hazırladı.
Hazırlığı bittiğinde ise öğle arasına girmiş olan liseye vardı. Güvenlikten Junhyuk ve Minjae'yi çağırmasını istedi. Junhyuk ve Minjae beraber Seungmin'in yanına vardılar.
İlk konuşan Junhyuk'tu. "Neden geldin hyung? Bir şey mi oldu?" diye sordu. Seungmin başını hayır anlamında salladı ve elindeki kapları göstererek "Size atıştırmalık bir şeyler hazırladım. Alın bakalım." dedi. Junhyuk kapları almış ve merakla içine bakmıştı.
Minjae ise şaşkın ama mutluydu. Seungmin ona ve kardeşine atıştırmalık yapıp getirmişti. Huijun'a değil. Yüzündeki kocaman gülümsemeyle teşekkür etti.
Seungmin ise elini Minjae'nin omzuna koydu ve "Önemli değil Minjae ya. Kardeşimle ilgilendiğin için teşekkür ederim. Şuan gitmem gerek çocuklar size afiyet olsun." dedi. Ardından ise uzaklaşmıştı.
Junhyuk çoktan ağzına bir şeyler atmış yerken Minjae Seungmin'in gidişini izledi. Tamamen gözden kaybolunca Junhyuk'u içeri dogru çekiştirdi. Günün kalanını Minjae mutlulukla,Seugmin derslerle boğuşarak geçirdi.
Yazılılarımdan dolayı bölüm geç geldi. Bu yüzden okuyan herkesten özür dilemek istiyorum. Ara tatilden sonra yine yazılılarım var. Bu yüzden birkaç hafta daha gecikmeli bölümler gelecek. Umarım beğenmişsinizdir. Yorumlara görüşlerinizi yazmayı unutmayın💜💜💜
![](https://img.wattpad.com/cover/240255867-288-k543164.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I'm In Love (Bic×Minjae)
Fanfiction"Heart is gold but my hands are cold" Başlangıç tarihi: 08.09.2020