: Romantizmi, sevgiyi, romantik duyguları, masumiyeti simgeler. Aynı zamanda sakinleştirirmiş, ve kalpleri yumuşatıyormuş.
Pembe'm:
Ruhun gibi sevgili, aşkımız gibi romantik, senin kadar masum bir renk. Seni her gördüğümde yumuşayan içim, gevşeyen uvuzlarım, seni incelemeye çalışırken kapanan göz kapaklarımın sakinliği bundan geliyordu demek.
oh, aşkım mı demeliydim ? Üzgünüm.
Asıl Gülüşündür pembe, Hoseok;
Ruhuma nefes aldırıyorsun. Sırıttığın her an şiirler yazasım geliyor, sanki mısralar öyle bir hal alıyor ki okuduğum kıtaların hizasını kahkahalarının notasıyla bütünleştiriyorum. Seni öyle bir yamalıyorum ki kütüphanemdeki en güzel, en eski en kalın ciltli romanıma, her açışımda kokluyorum sayfaları.
Hatta öyle deli ediyor ki beni kokun, Onca değer verdiğim, göz bebeğim gibi sakladığım kitaplarımı bir kibrit ile yaksam eş değer gelir mi senin odun kokuna düşünmeden edemiyorum.
Seni görmediğim zamanlar, elim gidiyor bir kibrit kutusuna, yakayım şu kitabı odun koksun her yer sen olsun istiyorum ne yapayım, uzansam o güzel boynuna bu dünyada yakmadığım odun kalır mıydı sanıyorsun?
Sonra içimdeki vicdansız diyor bir anda ''eline bir kibrit alıyorsun ver evini ateşe, kül ol. yok ol bu dünyadan ne duruyorsun''
Kibriti bir köşeye atıyorum, senin kokuna hasret kalmayı tercih ediyorum, Bil ki yaksaydım, bu günlüğün yaydığı pis koku sarardı evimi, senin kokundan bir hasret giderdim bu dünyadan, yapamazdım. Boş versene...
İnsanların bana yaptıklarını unutturuyor gülüşün. Senin bile bensizliğini unutturuyor. Bana bakıp gülümsediğin her an sadece benim için gülüyorsun zannediyorum.
Sen hep gülsene ya, sen yeter ki gül.
Ben okul tuvaletinde dövülmeye de razıyım, sırf nefes alıyorum diye. Ben nefeslerimin kesilmesine razıyım bu dünyada yeter ki kahkahaların kesilmesin.
Yemin ederim tüm bu kainat, senin bir gülüşüne, bir kahkahanın hatırına dönüyor.
Çünkü gülüşün ; iyileştiriyor tüm yaraları. İnan bana herkes hayranlıkla seni izliyor. Işıldıyorsun, çok sevimlisin bir o kadar da masumsun.
Keşke her şeyimiz pembeden ibaret olsaydı. Birlikte pembenin her tonunda sevişmek isterdim seninle. Dudakların boynumda yavaşça gezsin, ellerinse tereddüt etsin bana dokunurken, hatta bileme benim uğruna en çok nerede kıvranabileceğimi o kadar ol masum, kimse hayal edemesin senin sınırın nedir benim bedenimde.
Ben bile bilemeyeceğim, bir başkası da bilmesin senin sınırlarını onların bedeninde.
Seni sevdikleri gibi sevselerdi keşke beni. Belki biraz güvenirdim kendime.
Keşke seni sevdiğimi özgürce söyleyebilseydim tüm herkese hiç korkmadan.
Keşke öpebilseydim seni kalplerimiz birbirine temas halindeyken, bedenlerimiz çekingence bütünleşirken.
Ama ben ;
Annesinden habersiz iş çeviren çocuklar gibi, habersiz öpüyorum seni.
küçükken mavi değil, pembe ayakkabı ister gibiyim seni görünce. İnsanlar yanlış anlar mı sana dokunsam, hatta alsam seni gizlice, yapsam benim, Ne derler Hoseok?
O zaman, ruhun hissetsin mi beni?
Çünkü ruhum çoktan yitirdi işlevini.
Ruhun hep pembe olsun.
Benimkinin aksine...
Tarih : 02.06.20
Her zaman pembe hissetmenizi dilerim.
19.05.2024
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Color Of Your Soul : Yoonseok
Fanfiction|sope| Orada oturup ağladım Hoseok.. Sana güzel olamadığım için ağladım.