''Bu hayatta neyi becerdin ki?''
Yoongi, ömür hayatı boyunca geçirdiği bunca acıların içinde ilk defa huzurlu hissediyordu ağaç evine doğru usulca ilerlerken, bilmem kaçıncıya içtiğini bilmediği sigarasını üflerken, kafasındaki seslere inat.
Biteceğini biliyordu çünkü sonunda, elinde hiçbir şeyin kalmamasının verdiği zafer hissi vardı.
Günlüğü bırakmıştı Hoseok'un sırasının üstüne, anahtarını da revirde elini ilk defa tutuğu yerdeki tabağın tekine yerleştirmişti.
Artık hiçbir şey o kadar umrunda değildi ki.
Aklından hiçbir ihtimali geçirmemişti bunları yaparken, eğer defteri bir başkası alırsa ne yapardı ya da Hoseok defteri okursa dalga geçip bırakır mıydı, tüm okul bundan haberdar olduğunda ne olacaktı? Hoseok zorbalanır mıydı? aklının içinde dolanan o kadar çok soru vardı ki, babasının yolundan gitmek istemiyor olsaydı tam şu anda kafasına sıkardı, ağaç köşelerine asılarak ölmeyi beklemek yerine.
Tüm bunlar birer birer aklına düşse de hiçbirine ihtimal vermedi, sadece yapmak istediğini yaptı ve her şeyi ardında bırakarak evine yürüyordu şimdi umursamazca.
Kaybedeceği hiçbir şey kalmamıştı çünkü. Eğer dalga geçilecekse de bunu hiç görmemiş olacaktı. Yoongi, hayatının bittiğinin öyle bir farkındaydı ki, saatler sonra neler yaşanır diye düşünse, göremeyeceksin zaten diye içinde konuşan sesi tüm macerayı başlamadan bitiriyordu zaten.
Yavaş yavaş yürüyordu otların ve yabani çiçeklerin içinden, çiçeklerin tüm güzelliğinin aksine hava bir o kadar kasvetli ve karanlıktı, o an ona güzel gelen tek şey, yanına gelen yavru köpekti, birazcık onunla oynayıp yoluna devam etmişti.
İtinayla yürüdüğü yoldaki otları parçalıyordu ayaklarıyla, çiçeklere dokunamıyordu Hoseok'a benziyorlar diye, kıyamıyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Color Of Your Soul : Yoonseok
Fanfic|sope| Orada oturup ağladım Hoseok.. Sana güzel olamadığım için ağladım.