3: Turuncu

720 114 50
                                    




: Dışa dönük , heyecan ve mutluluğu temsil eden bir renk. Aynı zamanda , dikkat çekici , çarpıcı ve iç açıcı bir renk, sıcacık.

Turuncu'm:

Eğer sana bir renk yakıştırıyor olsaydım, bu kesinlikle turuncu olurdu.

Turuncusun sen, Yeni açmış mandalinalar gibisin, mis kokulusun, çok severim biliyor musun? Hatta her yediğimde kabuklarını dudaklarıma sürerim gün içinde tekrar tadını almak istediğimden hep.

Ama babam öldüğünden beridir evimize mandalina alamıyoruz. Anneme söylemekten çekiniyorum, kendi harçlıklarımla almaya çalışınca da azar yiyorum.

Doğruyu söylemek gerekirse mandalina yemeyi çok özledim.

Dolapta olmalı bir iki tane çürümüş mandalinalar, Aynı omuzlarımda ki yaralar gibi.

Çürümüş ve yerine alışılmış, kıyıpta atamıyorum onları yenmeyecek oysaki.

Ama kendime ne güzel kıyıyorum değil mi gözlerinin önünde, bir mandalinaya olan merhametimi kendimden esirgiyorum.

Bugün tuvalette karşılaştık seninle.

Ben ellerimi yıkarken gözlerin boynumda ve yakamın açık bıraktığı yerlerdeki çürüklerdeydi. Gizleyemeceğim kadar dokunamıyordum çok tazelerdi, yapamadım.

Denk gelmeyiz sandım.

Yüzün düştü onları görünce, bakışlarındaki acıyı ve çaresizliği en son kendim aynada, göz yaşlarımı aynaya dokunarak silmeye çalıştığımda hissetmiştim.

Farklı zamanlarda, aynı yerde ne güzel acıdık bana.

Adımların korkusuzca üzerime doğru geldi.

Yapma.

Ellerin boynuma gitti. Yaralara dokunmaya başladın. İçimden kaynak sular akmaya başladı, su tüm organlarımı yavaş yavaş eriterek mahvetti beni. Öyle bir ter döktüm ki tutsan ellerinden kayardım.

Ellerimle tuttum ellerini, başardım. Yapma, pisletme kendini diye kanayarak çektim ellerini üzerimden, oysaki ilk defa dokunmuştun.

Canımı yakıyordun yaralara dokunduğunda, sana dokundurtamadım .

Ve en kötüsü de bu yaralara her gün yenileri ekleniyordu Hoseok. bu senin bana daha çok dokunamayacağın anlamına geliyordu.

Bir şey demeden gittin tuvaletten, ellerimi bıraktığın an mahvoldum. Çöküverdim yere, ayaklarımın bağı koptu sanki.

Orada oturup ağladım Hoseok.

Sana güzel olamadığım için ağladım.

Yine de aklıma gülüşünü getirdim, çalıştım ama olmadı.

Gözlerinde kendimi gördüm en aciz halimle, hiç güzel olmayacak mıyım ben senin için?

Hem o kadar yakınımdaydın ki, Kokunu içime çektim. Fark etmemen imkansız, o an iğrenip çekilmediğin için benden, sana minnettarım.

Çok güzelsin.

Senin hakkında ne kadar güzel şeyler varsa insanların aklında ;

Benim hakkımda da o kadar kötüleri vardır insanların aklında, ondan yakıştıramıyorum kendimi sana.

Olduğun gibi kal, değişme benim yüzümden.

Ben savaştım güzelim, yapamadım. Kendimi olduğum halimle kaldıramadım, kendimi terk ettim.

Seni de terk etmemek için senden senin olmadan gidiyorum ya zaten, özür dilerim.

Ama senin olabilmeyi ölmekten çok isterdim.

Sadece bir söz alıyorum senden, verip veremeyeceğini göremeyeceğimi bildiğimden, alabiliyorum sadece;

Gülüşünü soldurmalarına izin verme, ben beceremedim ama sen harika bir iş çıkaracaksın.

Kaybeden biz olmayalım ama kazanan sen olacaksın.

Ne olursa olsun her zaman sen olmayı unutma.

Seni seviyorum.

Tarih : 04.03.20

yoongi'nin bu fotoğrafını yedi yıldır ilk defa gördüm, çok hoşuma gitti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

yoongi'nin bu fotoğrafını yedi yıldır ilk defa gördüm, çok hoşuma gitti.

Size de küçük bir not; her zaman siz olun, her zaman kendinizi siz olduğunuz için sevin. Bu dünyaya bir şey yapmak zorunda olduğunuz için gelmediniz, sadece doğmanız gerekti ve yaşamak bile bu dünyaya iyi ki gelmeniz için yeterli bir sebep.

Sizi seviyorum, her halinizle en güzel olduğunuzu bilin.

20.05.2024

Color Of Your Soul : YoonseokHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin