Aşkı aşkın içindeki bir şifre gibi yaşadım. Şairler o şifrelerin içinde bir labirent kurar ve yürüdüğü her sokak ona ilham sunar. Ama onlar çıkışı göstermez. Belki de aşk çıkmazların içinde kaybetmektir kendini.
Şiirlerim bu labirentin parçalarının isimlerini verdi bana. Bir şair gibi sevdim ve bir şair gibi kayboldum. Kendimi bulduğumda yine bir labirentin içindeydim.
Dedim ya işte ilhamlar dökülür labirentin içine yazarken çıkışı unutursun. Bu labirent şimdi göğüs kafesimde. Halkaların arasına takılı bir yüzük misali.
Kemiklere dokunmadan yürüyen şiirler yazdım. Ama kemikler kırılmadan kırıldı bir şeyler.
Sessizce. Kırılmak da bu yolculuğa dahildi. Kabullendim. Ve yine bir şiir yazdım.
Kırılmak uğruna yazmayı aşkın kendisinden öğrendim.
Belki de bu yüzden şiirin bizzat kendisi sessizce aşkın ateşine dönüştü.
Ben bu yola çıktığımda küldüm. Kora döndü yazdıklarım. Soğudukça akan binlerce ateş parçası. Avuçlarımı okudunuz...
Benim avuçlarımı okudunuz okurlarım. Bu koru nasıl buldunuz ? Ben bulurken kör oldum...
#Ruhfelsefesi1654
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SÖZLERİN VE ŞİİRLERİN SİHRİ
Fiksi UmumBu kitap üzerinde okuduğum kitaplardan,şiirlerden ve yazılardan hoşuma giden parçaları paylaşacağım sizlerle. Bunu yaparak değeri hak eden şair ve yazarlarımızı bilelim ve hatırlatalım istedim...