"Bütün dünya normal, olağan, anlamlı gözüküyor ama sözcüğün, o saf tılsımın, o tuhaf muskanın altındaki sallantılı sığınakta korkunç kaosun yavaşça vücut bulduğunu, ortaya çıktığını görüyorum. Bütün dünya olağan gözüküyor, ama bir gün, bir hafta, bir ay ya da bir yıl sonra çürüyüp yok olacak. Çünkü bir yarık var . Hiç durmadan, adım adım hacmini arttıran bir yarık, uçsuz bucaksız bir unutuş, dipsiz bir uçurum, boşluğun istilası. Bir bir susacağız."
Kayboluş, GeorgesPerec
Belli ki bitmeye göre programlanmış bu evren hem de içindekilerle.
Kalanlar gidenlere bakıyor hem de hiç gitmeyecek gibi. Gidenler gelse gelse rüyalarımıza geliyor.
Mevsimler hep değişim ve gidiş dersi yapıyor.
Her yeni yıl bu şarkıyı söylüyor.
Hastalıklar ve musibetler beste yapıyor bu şarkıya.Zaman, olanca kuşatıcılığıyla içine almış bütün eşyayı bir orkestra gibi bu bu parçayı sunuyor.
İnsansa bütün bu haykırışlara karşı kör ve sağır. O , iyi bir göz yumucu, kulak kapatıcı, vurdumduymaz ve gafil.Akışı seyrediyor sadece bir film seyredercersine.
O, iyi bir unutucu.
Ve iyi bir gömücü.
Sevdiklerini toprağa gömüp en iyi unutan o.
İnsan belirsiz geleceklerin en iyi planlayıcısı.
Eteklerine fanilik tutuşturulmuş bir hilkat garibesi.
Hangi makine onun gibi, çürüdüğünü ve yıprandığını fark edebilir.
Güneşte büyüyen 🌔 leke ve kalpte büyüyen sızı.
Durdurulamayan akış ve boşlukta hiçlik ve yokluk çağrışımlı dans.
Kafayı kuma gömüş uykularda tazelenen hayat.
Çareler çözümler aramalı bu fanilik yaralarına,
Belli ki bitmeye göre bu dehşetli akış.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kendimce
Non-FictionAçıklama kısmına ne yazsam bilemedim. Ancak tek diyeceğim "Okumak Aydınlanmaktır"