İnsan, evren kitabının içindekiler kısmı gibidir. Bir kitabın kaçıncı sayfasında ne olduğunu içindekilere bakarak bilebildiğimiz gibi, insana bakarak da evrende ne var hepsini bilebiliriz. Çünkü evren kitabının fihristidir insan.
Bu yüzden önce insan insanı ve kendisini tanımalı bilmeli ve keşfetmelidir.
İnsanla evren arasında o kadar iç içe girmiş bir alakadarlık vardır ki insan varlığını çekip aldığınız zaman onun içinden bir anlamı kalmaz evrenin.
Derin bir boşluğa, hiçliğe, absürde düşer her şey.Ne var ki insanla evren arasındaki bu muhteşem ve harikulade bağlantıyı fark etmeden öylesine yaşayıp giden insanlar vardır kainatta.
Oysa güneşi anlamak isteyen içindekiler kısmından (insan) göze bakmalıydı, sayısız yiyecekler için dile ve mideye bakmalıydı, kokular için burna, hikmetler için akla, nehirler için kana bakmalıydı.
Evet insanda ne varsa evrende onun makrosu var ya da tam tersten evrende ne varsa insanda mikrosu. Hatta içindekiler kısmındaki ebedi yaşama isteği, ebedi bir hayatı, duygular, ruhani varlıkları, ruhumuz da Allah'ın varlığına ait işaretleri barındırmaktadır.
O halde önce kainat kitabının içinde şifrelenmiş insan bulmacası veya muamması çözülmelidir.
Bütün okumaların temelinde bu metafizik altyapı yatar.Evet Yunus'un dedi gibi
"İlim ilim bilmektir
İlim kendin bilmektir
Sen kendini bilmezsen
Ya nice okumaktır. "
Madem öyle biz de evvelen insanı(içindekileri) tanımakla yola koyulalım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kendimce
Non-FictionAçıklama kısmına ne yazsam bilemedim. Ancak tek diyeceğim "Okumak Aydınlanmaktır"