1.Bölüm

6.2K 111 10
                                    

"Ah! Ah! Sessiz ol! Ah!"
Ellerim fayans kaplı duvara dayanmışken kafamı bedenlerimizi ıslatan duş başlığına doğru kaldırdım. Su saçlarımdan yüzüme ve oradan da bütün vücuduma yayılırken arkamdaki bedenin içimi doyurmasıyla inliyordum. Elleri saçlarımı tutup hafifçe geriye doğru çektiğinde vücudum iyice gerildi. İnlemelerim dudaklarımdan dökülürken saçlarımı bırakıp beni kaslı göğsüne yasladı ve git-gel yapmaya devam etti. Çok yaklaşmıştım. Bir elim aletime indi ve masturbasyon yapmaya başladım. Hızla git-gel yaparken dudaklarıyla boynumu öpüp ısırıyor, elleriyle bütün vücuduma dokunuyordu.
"Hadi!" dedim sessizce. "Gel!"
"Tamam bebek." deyip iyice hızlandı. Condom tam istediğim gibi ince ve sıkıydı. Aletini içimde köklerken sanki o ince naylon yokmuşçasına zevk alıyordum. Kafamı duvara bastırdı ve diğer eli belimi tutarak kalçamı iyice kendisine çekti. Belimi hafif kırarak domaldım ve zevk aldığını belli eden bir "Ah" döküldü dudaklarından. Duşun sesi git gide azalıyor gibiydi. Onun yerine kısık inlemelerimiz kulaklarımı dolduruyordu.
"Geliyorum!" dedi zevkten titreyen sesiyle. Bende geliyordum. Son bir hışımla içime girdi ve iyice kökleyip alnını sırtıma yasladı. Aynı anda bende boşaldım ve kendimi gevşek bıraktım. Rahatlık bütün hücrelerime yayılırken birkaç saniye dinlenip yavaşça aletini içimden çıkartıp duştan çıktım. Bana bakan gözlerini hissedebiliyordum fakat zevkimi almıştım ve artık ne düşündüğü pek umrumda değildi. Askıdan bornozu alıp kurulandım ve kapıyı açıp yatağının üzerindeki kıyafetlerimi giydim.
Güzel bir odası vardı. Zevklerini beğensemde bedeni daha çok hoşuma gidiyordu. Daha doğrusu, onunla seks yapmak hoşuma gidiyordu.
Tekrar duşa girip saçlarımı kuruttum. O sırada duşakabinden çıktı ve odasına geçti.
Saçlarımla işim bittiğinde bende odaya girdim ve altına giydiği siyah spor bir şort ve kaslarıyla sırtüstü yayılmış telefonuna bakıyordu.
"Kaçtım ben." dedim ve kapıya yürüyüp kilidini açıp hole çıktım.

"Serkan oğlum, bitti mi ödeviniz?"

"Aynur ablaaa," dedim cin görmüş gibi. Sesimi toparlayıp "Beni bir arkadaşım aradı, acil gitmem gerekiyor. Tekrar geldiğimde bitiririz. Değil mi Furkan?" dedim son cümlemde kapının arasından arkama bakarak.

"Aynen." dedi ruhsuz bir sesle. Sorun buydu işte, trip atıp duruyor, konuşmak nedir bilmiyor ve kas yapmaktan başka bir şeyi sevmiyordu. Fakat sekste gayet iyiydi. Tabii burada aletinin boyutu ve kalınlığı da bir o kadar önemli rol oynuyordu. Her sporcuda bu aleti bulmak mümkün olmuyordu.

Aynur ablanın hiçbir şey anlamıyor olması gayet doğaldı çünkü oğlu da ben de dışardan bariz heteroyduk. Fakat neredeyse 2yıldır ayda bir defa yatıyorduk. Annesine son bir kez gülümseyerek çıkış kapısına yöneldim ve kendimi evden dışarı attım. Asansöre binerken telefonum çaldı ve kimin aradığını çok iyi biliyordum. Meşgule atıp apartmandan çıkmayı bekledim ve onu kendim aradım.

"Alo!"

"Serkan nerdesin sen? İrem'le sevgilisi geldi hala yoksun ortalıkta!"
Sesi kısık fakat fazlasıyla tehtidkar geliyordu.

"On dakikaya evdeyim abla." dedim bıkkın bir sesle gözlerimi devirerek.

"Bana bak patates kafa, on dakikaya evde olmazsan o çok para verdiğin MARVEL koleksiyonunun üzerine işerim. Ona göre!" dedi ve telefon kapandı.

Siktir! Formanı yırtarım deyip yırttığı için bunu da yapacağına emindim. Koşturarak yolun karşısına geçtim ve gelen bir taksiyi durdurup bindim ve "Hatay metroya abi. Gözünü seveyim hızlı ol." dedim.

"Rahat ol kardeşim, on dakikaya oradayız." dedi adam. Doğru söylediğini biliyordum çünkü bu ilk Alsancak'tan eve gidişim değildi.

Taksiden inip apartmana girdim ve asansör yerine merdivenleri seçip 3.kata resmen tırmandım. Anahtarı yuvasına sokarken kapı açıldı ve şeytani suratıyla ablam sessizce "Ucuz yırttın." deyip sert bir ifadeyle içeriyi gösterdi.

"Ruh hastası." dedim yanından geçerken bende aynı sessizlikle.

"Sus yırtarım o ağzını seni... Eveet, canımın içi de geldi işte sonunda." dedi salona girdiğinde. Boşuna ruh hastası demiyordum. Ceketimi asıp arkasından salona girdiğimde ablam önümde durduğu için İrem'in yanındaki adamı göremedim. Ablam yana çekildiğinde ruhumda onunla birlikte yana çekiliyor sandım. İrem ayağa kalkıp "Naber Serkan!" dedi neşeli bir sesle ve sarıldı. Zar zor sesimi bulup "İyi," diyebildim.

İrem'in yüzündeki gülümseme daha da artarak arkasında kalan adamı işaret etti ve "Yavuz" dedi. Ayağa kalktığında onunla birlikte 15dakika önce inen aletim de tekrar kalkıyordu. Cüssesi çok iyiydi. Vücudu kaslı ve yüzü yakışıklıydı. Yıllardır spor yaptığına şüphe yoktu. Benim 2 yıllık uğraşım onun yanında hiç gibi kalıyordu. Üzerindeki siyah tişörtü derisine işlemişlercesine mükemmel taşıyordu. Elini uzatıp "Selam." dediğinde elim emrim dışında eline uzandı ve teninin sıcaklığı bütün vücuduma yayıldı. Boşalmak istesem bir iki kez asılmam yetecekti resmen. Tokalaşmamız bittiğinde İrem yavuzun o kaslı kolunu iki eliyle kavrayıp "Sevgilim." dedi ve kıkırdayarak başını da o kola yasladı.

Bu kızı defalarca instagramımda paylaşmıştım, fiziğini defalarca övmüş ve güzelliğini herkesin önünde dile getirmiştim. Fakat şu an içimdeki ses bağıra bağıra "İrem, yanındaki adamı o kadar çok istiyorum ki keşke ölsen." diyordu.

HELALİMSİN (boyxboy)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin