"Yazık nasıl çırpınıyor!" diye yakındı Yeeun. Ardından yüzmeyi bilmemesini unutarak atladı göle. Biraz ayaklarını oynatıp gölün içindeki köpeğe yaklaşmayı başarsa da gittikçe dibe batıyordu. Ayakları üzerine bassa beline denk gelecek sığ su içerisinde çırpınmaya başladı Yeeun.
Biraz ileriden Jaehyun ve Jeno duydukları çığlıklar ile gölün kenarında yürümeye devam ettiler. Çırpınan iki kol görmeleri üzerine Jaehyun ve Jeno göle adım attılar.
Evet adım attılar.
Kızın yanına vardıklarında su bellerinin biraz aşağısına varmıştı. Jaehyun kızın elini tutarken Jeno su içerisine biraz daha batıp Yeeun'u kucağına aldı. Jaehyun hâlâ Yeeun'un bileğini tutuyorken bir de Jeno'nun adımlarına ayak uydurmaya çalışıyordu.
Jeno gölden çıktığı gibi kızı yere yatırdı. "Çok su yutmuş olmamalı." Jaehyun, Yeeun'u omzundan dürttü. "Hey, aç gözlerini!"
Hiçbir tepki gelmemesiyle Jeno gözlerini büyüttü. "Suni teneffüs yap!" Jaehyun gözlerini büyüttü. "Sen yap!" Jeno kaşlarını çattı. "Benim sevgilim var. Ama senin yok. Senin yapman daha doğru!" Jaehyun ve Jeno tartışmaya gireceklerdi ki Yeeun yuttuğu suyu dışarı kustu.
"Hey, iyi misin?" Jeno'nun sorusu üzerine Yeeun yavaşça kafa salladı. Kendine daha yeni geliyordu. Yeeun uzandığı yerden yavaşça kalkıp, avuç içlerini geriye yasladı. Bacakları hâlâ uzanır vaziyetteyken beli dimdikti. "Teşekkür ederim. Gerçekten ölebilirdim."
Jaehyun kaşlarını kaldırdı. "Bir metrelik derinlikte ki sığ gölde mi?"
Jeno omzuna vurdu Jaehyun'un. "Demek ki kız yüzme bilmiyordu, üzerine gitme!" Yeeun kafa salladı. "Evet bilmiyordum. Gölde çırpınan bir köpek görünce göle girdim. Sonra da boğulma tehlikesiyle karşılaştım tabii."
Jeno kaşlarını çattı. "Ne köpeği?"
Jaehyun gölün karşı tarafına göz gezdirdi. "Şu sırılsıklam olan köpek miydi?" Yeeun, Jaehyun'un bakmakta olduğu köpeğe dönmenin ardından kafa salladı. "Evet." Jeno gülerek mırıldandı. "Köpek bile o gölden çıkmayı başarmış."
Jaehyun kaşlarını kaldırdı. "Evin nerede?"
Yeeun iç çekti. "İleri de. Kendim gidebilirim. Teşekkürler." Jeno gülümseyerek üzerinde ki ceketi verdi. "Üstün ıslak, üşürsün." Yeeun gülerek konuştu. "Teşekkür ederim." Birlikte ayağa kalkıp Yeeun'un tarif ettiği yere döndüler. Bahsettiği evin bahçesinden çıkan dumanlar ile kaşlarını çattı Jaehyun. "O evin bahçesinde neler oluyor?"
Yeeun gülümsedi. "Barbekü partisi yapıyoruz. Siz de gelmek ister misiniz?"
Jeno başını iki yana salladı. "Yok, teşekkürler." Yeeun Jaehyun'a döndü. "Sen?" Jaehyun yüzünü buruşturdu. "Ben ızgara et sevmem."
Yeeun gözlerini büyüttü. "Nasıl ya?"
Barbekü başından çekilip kızına doğru koştu Bayan Jang. Elindeki maşayla. "Kızım bunlar kim?" Yeeun gülümsedi. "Eve geçelim, anlatacağım babacığım." Yeeun el salladı Jaehyun ve Jeno'ya, babasına çaktırmadan. "Teşekkürler çocuklar."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
