|Yujin|
Okulun önüne geldiğimizde endişeli bir şekilde bana bakan sevgilime bakmış ve gülümsemiştim. Onun yanağına minik bir buse bırakmış, ardından çantamı alarak arabadan inmiştim. Ne olur ne olmaz diye bizi beklemesini söylemiştim çünkü adım gibi eminim kardeşim hastaysa asla metroya binmek istemezdi.
Hızlı adımlarla okula girmiş ve binaya ilerlemeye başlamıştım. Ne olur ne olmaz diye bahçeye bakınıyordum. Bahçede olmadığını gördüğümde ise okul binasına girmiş, müdürün odasına ilerlemeye başlamıştım.
Şansıma müdürün odasında beni bekliyordu.
"Merhaba Bay Wang." demiştim hafifçe eğilerek. Ardından doğrulmuş, endişeli bir şekilde küçük kardeşime bakmıştım. Gözleri kıpkırmızı olmuştu ve yanakları da kızarıktı. Hastalanmasının dışında başka bir şey olduğunu anlamış, ardından müdüre bakmıştım. "Yujin, normalde veli dışında öğrencileri almak yasak, biliyorsun değil mi?"
Başımı olumlu anlamda sallamış ve içeri girerek kapıyı kapamıştım. Kardeşimin karşısına oturmuş ve önündeki kağıtları ayarlamaya çalışan müdüre bakmaya devam etmiştim. Bir süre sonra o da aradığı kağıdı bulmuş, kalemle beraber bana uzatırken konuşmaya devam etmişti.
"Yeonhwa hastalandığını ve kötü hissettiğini, sana haber verdiğini söyledi. Babalarınızı aradım, onların bundan haberi yokmuş ama."
"Babamlar yolculuk için hazırlanıyorlar efendim." demiştim gülümseyerek. "Bana mesaj atmıştı. Çok kötü hissettiğini ve onu almaya gelip gelemeyeceğimi sordu. Babamlar da hazırlandıkları için onlar yerine ben geldim."
Başını anladığına dair salladıktan sonra kağıttaki gerekli yerleri doldurmuş, kağıdı müdüre uzatmıştım. Çıkabileceğimizi söylediğinde ise ayağa kalkmış, hafifçe eğildikten sonra küçük kardeşimi alarak odadan çıkmıştım.
Yürürken aniden onu durdurmuş ve omzunda olan çantasını almıştım. Bir elimi alnına koymuştum. Ardından elini tutarak ilerlemeye devam etmiştim.
"Joonseo ile beraber geldik bebeğim. Yaeun'a haber verdim gelmeyeceğimizi, direkt eve gideceğiz ve ablan seninle ilgilenecek."
Sadece bayık bakışlarla bana bakmış ve başını anladığına dair sallamıştı. Onun için endişelenirken okuldan çıkmış, güvenliğe selam verdikten sonra arabaya binmiştik ikimiz de.
Ben de kardeşim ile arkaya oturmuş, çantaları öne koymuştum. Kardeşimin başını omzuma yaslarken üstündeki hırkasını çıkarmış ve sevgilime bakmıştım. Arkasını dönmüş endişeli bir şekilde bize bakıyordu.
"Eve gidebilir miyiz bebeğim?"
"Tamam." demişti önüne dönerken. Arabayı çalıştırmış ve sürmeye başlamıştı. Ben kardeşimle ilgilenmeye devam ederken sesini duymam ile beraber ona bakmıştım. "Ben de sizinle kalayım istersen? Veya babamlara söyleyelim bize gidelim."
Dedikleri ile beraber minik bir tebessüm yerleşmişti yüzüme. Tekrar kardeşime dönmüş, kahverengi saçları yumuşak bir şekilde okşamaya başlarken benden yanıt bekleyen Joonseo'ya dönmüştüm.
"Joon, kardeşimle baş başa kalmam daha iyi olur. Eğer fenalaşırsa size veya diğerlerine haber veririm zaten."
Eğer benim minik bebeğim o çocuk yüzünden bu hale geldiyse, olacak olanlara kesinlikle karışmayacaktım.
![](https://img.wattpad.com/cover/243112412-288-k825501.jpg)