𝒀𝒂𝒓𝜾𝒏𝜾𝒏 𝑰̇𝒌𝒊𝒛𝒍𝒆𝒓𝒊 [𝐵𝑜𝑘𝑢 𝑛𝑜 𝐻𝑒𝑟𝑜 𝐴𝑐𝑎𝑑𝑒𝑚𝑖𝑎]

|25. Bölüm: Hosu Şehri ve Stain|

"Seni bekliyordum, Shoto. Sonunda yüceliğe giden yola baş koymaya hazırsın demek."

Lenora konuşan Endeavor'a baktı ve göz devirdi. O da oradaydı. Yine de kahraman ona bakmadı bile. O zaman niye teklif gönderdi? "Senin açtığın yoldan gitmeye niyetim yok. Ben kendi yolumda gideceğim."

Karanlık odayı sadece Endeavor'un bedeninde yanan alevler aydınlatıyordu. Todoroki'nin söyledikleri komikmiş gibi güldü. "Olsun bakalım, sen de hazırlanmalısın. Dışarı çıkıyoruz."

"Nereye gidiyoruz? Ne yapmaya?"

"Sana kahraman nedir göstereceğim. Bu olay, benzerlerinin devamıysa, Kahraman Katili Hosu Şehrine tekrar gelecektir. Bir süreliğine Hosu Şehrine iş gezisi için gideceğiz ve orada çalışacağız. Hosu Şehri ile derhal temas kurun!"

Lenora ellerini salladı. Ben burdayım demek istiyor gibi görünüyordu. Endeavor birkaç adım attıktan sonra geri döndü. Siyah saçlı kız ile göz göze geldi. "Seni gözümün önünde tutacağım. Sen de hazırlan."

Ofisinden çıktığı zaman Todoroki, Lenora'nın omzuna dokundu. Babası Lenora'yı neden gözünün önünde tutmak istesin ki? Diğer yandan siyah saçlı olan biliyor gibi sıkıntılı bir yüz ifadesi ile iç çekti. "Onu felç etmeliydim..."

Mırıldanarak Endeavor'un onu yanına çağırma sebebine küfretti. All Might, Toshinori Yagi'den başkası değildi tabii ki. Endeavor'un birinci olmam arzusunu biliyordu yani eğer All Might'ın ikiz kızlarından biri ajansına gelseydi kendi oğlu ile karşılaştırması normaldı.

"Neden bahsettiğini biliyor musun?" Todoroki'nin sesi, düşüncelerine dalan Lenora'yı gerçek dünyaya döndürdü. "Keşke bilmesem diyorum." dedi Todoroki'ye cevaben. Oldukça sıkıntılı bir yüz ifadesi vardı. Todoroki daha fazla sormak istese bile soramadı.

━━━━━━━ ⸙ - ⸙ ━━━━━━━

"Bir kahraman, kurtarılması gereken insanlara tavsiye vermelidir. Kabiliyetli olmalısınız tabii ama fiziksel görünüşünüz, konuşmalarınız ve hareketleriniz bir kahraman olarak zarif olmalı. Anlıyor musunuz? Bir başka ifadeyle... İşte böyle."

Alluriana, Bakugou'nun yeni saç stiline bakarken kıkırdadı. Ardından diğerleri farketmeden birkaç fotoğraf çekti. Karşısında sıralanan yardımcılar Best Jeanist'e cevap verme görevini üstlendiler. "Tabii ki, Best Jeanist!"

Tam o anda Bakugou'nun saçları eski haline döndü. Alluriana daha fazla dayanamayıp kahkaha atmaya başladı. Daha önce sınıftaki kimse onun içten kahkahasını duymadı. Best Jeanist dahil herkesin bakışları ona doğru döndüğü zaman ağzını kapattı. "Özür dilerim ama çok komik görünüyor. Saçın sahibinin kişiliğini taşıması normal midir?"

Mazeretini bildirdikten sonra kahkaha atmaya devam etti. Best Jeanist kızın kahkahasını durdurmadı. Kızmadı da. Diğer yandan Bakugou ona laf atmasına oldukça kızmıştı. "Lan! Örümcek kılıklı! Bana bak! Elime-" Tekrar saçları geriye çekilince sözlerini tamamlayamadı. Alluriana her an saldırıya hazır olarak ağlarını hazırlamıştı ama rahatlayarak geri çekildi.