|34. Bölüm: Eğitim Kampına Hazırlık|

202 31 118
                                    

"Doğru mu anladım? Arkadaşlarınızla alışveriş merkezinde gezmek yerine beni görmeye mi geldiniz?"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Doğru mu anladım? Arkadaşlarınızla alışveriş merkezinde gezmek yerine beni görmeye mi geldiniz?"

Atara karşısındaki iki kıza bakarken neşeli bir ifadeyle sordu. Alluriana ve Lenora itaatkâr bir şekilde onu onayladılar. "Ah! Bizim sınıftan bahsediyoruz burada. Nereye gitseler başları belaya giriyor."

Alluriana kardeşini onaylayarak önündeki çilek tabağından bir çilek alıp çikolataya batırdı. "Özellikle o brokoli varsa." Atara, brokoli ismini duyunca başını yana eğdi ve merakını dile getirdi.

"Brokoli?"

İkizler başlarını salladılar. Lenora teyzesinin brokoli konusunda karanlıkta kaldığını farkedince açıklama yapma gereği duydu. Elindeki çileğin yeşil yapraklarını koparırken açıkladı.

"Biyolojik babamızın favori öğrencisi ve oğlu gibi davrandığı öğrencilerden biri. Daha doğrusu evlatlığı bile olabilir."

Atara, ikizlerin gözlerinde birçok farklı duygu gördüğü için sessizlikle arkasına yaslandı. Zihni her zamankinden daha açıktı. Düşüncelerini düzenleme fırsatı buldu. "Ona nasıl davranıyorsunuz?"

"Çöp gibi."

"Hangisi? Biyolojik babamız mı yoksa brokoli mi?"

İkizler kafa karışıklığı ile birbirlerine baktılar. İkisine de aynı davranmıyorlar mıydı? Lenora kardeşine isyan eden bir yüz ifadesi ile baktı. Atara karışıklığı farkedince kıkırdadı. "Anlaşıldı. Erelah'ın aptallığı yüzünden sizin acı çekmeniz ne kadar acı verici..."

"O aptallık olmasaydı muhtemelen biz de olmazdık. Sadece bunun için teşekkür ederim ona."

Atara, Alluriana'nın kızgın sesi ile uzun zamandır atmadığı kadar yüksek sesle kahkaha attı. Beyaz saçlı olanın saçlarını karıştırdı. "İyi. Bugünlük ziyaret yeter. Güneş batmadan eve geri dönün. Erelah'ın bir daha beni ziyaret etmenize izin vermemesi kötü olur."

Alluriana ve Lenora aynı anda saate baktılar. Erelah yakında eve gelecekti ve ikizleri evde göremezse... İkizlerin işi bitmişti. "Görüşürüz Atara teyze!" Atara kapıdan hızla çıkan iki kıza el salladı. Lenora öpücük attıktan sonra kapıdan koşarak çıktı. Alluriana ondan daha sakin bir şekilde gülümsedi ve el sallayarak kapıdan çıktı. "Görüşürüz kızlar!"

Lenora hızlı yürüyordu. Şey... Birine çarpana kadar. Arkasında Alluriana kardeşinin yarım akıllı davranışına gülerek iki kişinin yanına yavaş yacaş yürüdü. "Merhaba Todoroki." Lenora'nın çarptığı Todoroki, ikizlere sakin bir yüz ifadesi ile selam verdi. Siyah saçlı olanın kalkmasına yardım etti.

"Pardon Todoroki. Acelem vardı." Lenora üstündeki tozları silkerken Todoroki'den özür diledi. Alluriana ikizinin yanına geldiği zaman göz devirdi. "Sorun değil. İyi misin?"

"Evet. Sen?"

Todoroki cevap olarak başını aşağı yukarı salladı. İkisi birbirleri ile konuşurken Alluriana açık kapıdan içeri göz ucuyla baktı. Beyaz saçlı bir kadın gördüğü zaman şüpheyle kaşlarını çattı. Tam o sırada kadının gri gözleri ile göz göze geldi. Kadın ona nazik bir gülümseme sundu. Mecburen Alluriana'da aynı şekilde gülümsedi. İki beyaz saçlı kız birbirine baktı ama hiçbir şey söylenmedi.

𝒀𝒂𝒓𝜾𝒏𝜾𝒏 𝑰̇𝒌𝒊𝒛𝒍𝒆𝒓𝒊 [𝐵𝑜𝑘𝑢 𝑛𝑜 𝐻𝑒𝑟𝑜 𝐴𝑐𝑎𝑑𝑒𝑚𝑖𝑎]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin