|37. Bölüm: Gaea ve Miseria'nın fedakârlığı|

202 30 49
                                    

Lenora tanıdık sahili incelerken iç çekmekten kendini alamadı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Lenora tanıdık sahili incelerken iç çekmekten kendini alamadı. Sahil o geldiği zamanlarda hep güneşliydi. Gaea'nın kontrol edebildiği bir yer olduğu içindi büyük ihtimalle. Bu sefer hava kararmıştı, rüzgar ediyordu ve deniz fırtına var gibi görünüyordu.

"Gaea? Beni buraya sen davet ettiysen karşılaman gerek. Hey! Nezaket kurallarına ne oldu?"

Lenora ne kadar bağırsa da Gaea cevap vermedi. Siyah saçlı olan tersliği farkederek sahil boyunca koşmaya başladı. Aynı zamanda da her zaman ona karşı annesi gibi davranan kızın ismini bağırdı. "Gaea! Gaea!" Ona her zaman cevap veren kızdan cevap gelmedi.

Sahilin bitiminde bir mağara vardı. Çok güneş olduğu zaman Gaea burada takılırdı. Lenora birçok kez rüyalarında burada takılmıştı. "Nora! Git! Burada olmamalısın geri zekalı! Uyan! Riana'yı da uyandırmalısın!" Gaea mağaranın önüne kocaman bir duvar ördü ve sırtını ördüğü duvara yasladı. Aynı zamanda da Lenora'ya bağırıyordu.

"Nasıl uyanacağım? Ayrıca iğrenç görünüyorsun. Sana ne oldu?"

Lenora endişeyle ruhununu bir parçası olmuş kıza baktı. Gaea'nın her zaman düzenli olan saçları dağılmıştı. vücudunun belli yerlerinde yaralar vardı. Yanıklar, çizikler ve bıçak yaraları. Beyaz kanatları kırılmış gibi yerde sürünüyordu. "Seni koruyorum salak. Bir şey geliyor... Çok güçlü bir şey. Seni koruyacağım. O yüzden bana daha fazla güç vermen gerekecek. Şimdi uyanma konusuna gelecek olursak... Daha sonra teşekkür edersin."

Lenora daha neler olduğunu anlamadan Gaea elindeki topraktan mızrağı kıza doğru fırlatmıştı. Mızrağı ucu Lenora'nın alnından girdiği zaman kız tepki verme fırsatı bulamadı.

☘︎☘︎☘︎

Lenora alnında hissettiği ani acı ile gözlerini açtı. İlk saniyeler nerede olduğunu kavrayamadı ve telaşla ayağa kalktı. Odasında değildi! Ayağına takılan yorganı tekmelerken aklı başına geldi anca. Eğitim kampı için gelmişlerdi buraya.

Gaea'nın dedikleri aklına geldiği zaman ikiz kardeşine yaklaştı. Uyuyordu. Alluriana'yı sallamayı denedi. Ne yazık ki ikiz kardeşinin uykusu çok derin ve ağırdı.  Alluriana'yı uyandırmaya uğraşırken kızların kaldığı odanın kapısı açıldı. Aizawa uykusuz gözlerle ayaktaki Lenora'ya baktı. "Çığlık atan sen miydin?" Lenora nefesini tuttu. Çığlık atmış mıydı? Hatırlamıyordu! "Hayır. Evet. Bilmiyorum. Sanırım öyle."

Aizawa iç çekerek azıcık açtığı kapıyı sonuna kadar açtı. Lenora'nın onunla gelmesini istiyor gibi görünüyordu. Siyah saçlı kız başını iki yana salladı. "Riana'yı uyandırmak zorundayım. Başı dertte olabilir." Aizawa her zaman baş belası olarak gördüğü ikizlerden küçük olana baktı şüpheyle. Sonunda odaya girdi. Alluriana'nın yattığı yerin yanına diz çöktü. Beyaz saçlı kızı salladı. Uyanmayınca birkaç kez daha aynı işlemi tekrarladı.

𝒀𝒂𝒓𝜾𝒏𝜾𝒏 𝑰̇𝒌𝒊𝒛𝒍𝒆𝒓𝒊 [𝐵𝑜𝑘𝑢 𝑛𝑜 𝐻𝑒𝑟𝑜 𝐴𝑐𝑎𝑑𝑒𝑚𝑖𝑎]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin