𝒀𝒂𝒓𝜾𝒏𝜾𝒏 𝑰̇𝒌𝒊𝒛𝒍𝒆𝒓𝒊 [𝐵𝑜𝑘𝑢 𝑛𝑜 𝐻𝑒𝑟𝑜 𝐴𝑐𝑎𝑑𝑒𝑚𝑖𝑎]

|35. Bölüm: Eğitim Kampı|

"U.A. Lisesi ilk sömestrı yeni bitirdi ve yaz tatiline girdi. Herneyse Kahraman olmaya çalışanlar mola almayacak. Ve yaz kampı çalışmalarında sizler daha da yüksek yerleri hedefliyor olacaksınız. Plus Ultra!"

Aizawa konuşmasının sonunda okul mottosuny koyarak otobüse bindi. Arkasında onu izleyen sınıfın heyecanla onu taklit etmelerini umursamadı. Alluriana etrafındaki mutlu insanlara bakarken enerjisinin düştüğünü hissetti. Negatif enerji neredeydi? Ona negatif enerji lazımdı!

Neyse ki B sınıfında yeterli negatifliğe sahip biri vardı. Monoma Neito. Kendisi Alluriana için şarj cihazı gibiydi. Harika bir negatif enerji topu! "Ne! A sınıfındakilerin fazladan ders almasında bir sorun mu var? Bu demek ki finalden geçemeyen insanlar mı var? Ne? Bu garip değil mi? Garip değil mi? B sınıfından daha iyi olmaları gerekmiyor muydu? Bu nasıl olabilir?"

Alluriana kendine geldiğini hissederek duruşunu düzeltti. Monoma'nın sinir bozucu olduğuna karar verdiği sırada Kendo olaya el attı. "Özür dilerim." Monoma'nın ensesine vurdu ve onu bayılttı. Sonra el sallayarak B sınıfına ayrılan otobüse bindi.

Lenora, Monoma ve Kendo'nun olayından çok Revon'un bahsettiği kişiyi arıyordu. B sınıfı, A aınıfı gibi o yıla özel olarak yirmi iki kişiydi. Yani ek iki kişi vardı. Lenora birinin Revon'un küçük kardeşi olduğunu duymuştu. Meraklı bir Lenora iş başında!

Gözleri B sınıfındaki her öğrenciyi inceledi. Sonunda buldu onu! Siyah saçları ve altın sarısı gözleri vardı. Revon'un küçük kopyası gibiydi! Aynı zamanda da gözleri farklıydı ama fark eder mi? Alluriana'nın kolunu salladı ve onu işaret etti.

Alluriana ikizinin gösterdiği yöne baktı. Bir süre gözlerini ovuşturdu ve tekrar baktı. Yanındaki Miseria'ya aynı şeyi tekrarladı. "Yakışıklı. İdeal tipini buldum sanırım senin." Alluriana, Miseria'nın söylediklerini duyunca yüzünü ikiz kardeşinin omzuna gömdü.

"Canlı canlı gömün beni, Miseria'yı da alın zihnimden."

Lenora, Alluriana'yı duyunca kahkaha atmaya başladı. Miseria'nın ne dediğini bilemezdi ama tahmin edebiliyordu! İkiz kardeşinin kızaran yanaklarına bakması yeterliydi. "Gidip konuşalım hadi! Revon'un küçük kardeşi ise yanımıza çekmemiz gereken biri."

"Ugh. Miseria'yı susturabilirsem giderim."

Alluriana homurdanarak yüzünü gizlemeyi kesti. Kızaran yanaklarını saklamak için kahküllerini ve saçlarını kullandı. "Gidip merhaba diyelim." İkiz kardeşinin koluna girdi ve ilerlemeye başladı.

Lenora telefonu ile uğraşan çocuğun önüne geldikleri zaman tereddüt dolu bir sesle konuştu. "Orenda-san?" Neyse ki çocuk hemen tepki vererek başını kaldırdı. İki zor görünüşlü kız... Abisinin bahsettiği ikizler olmalılar... "Merhaba." Nasıl sesleneceğini bilemediği için sadece selamladı.

"Ben Alluriana Werifesteria ve bu da ikizim Lenora Werifesteria. Revon-san'ın küçük kardeşi sensin değil mi?"

"Ahren Orenda. Siz de Werifesteria ikizlerisiniz. Sizin hakkınızda durmadan konuşuyor."