𝒀𝒂𝒓𝜾𝒏𝜾𝒏 𝑰̇𝒌𝒊𝒛𝒍𝒆𝒓𝒊 [𝐵𝑜𝑘𝑢 𝑛𝑜 𝐻𝑒𝑟𝑜 𝐴𝑐𝑎𝑑𝑒𝑚𝑖𝑎]

|41. Bölüm: Hepimiz Birimiz İçin ve Birimiz Hepimiz İçin|

"İlginç. Gerçekten çok ilginç."

Alluriana ne zaman bayıldığını hatırlamadığı için duyduğu yabancı ses ile irkildi. Alluriana'nın yanında ayakta duran adam anında onun hareketini farketti. Gülümsedi.
"Zaten uyandın mı? Gerçekten hayret verici." dedi, sözlerine ek olarak. Beyaz saçlı kız yakalandığını anlayarak gözlerini açtı.

Açık mavi ile karışık koyu mor gözler bulunduğu odayı inceledi. Alluriana etrafı incelerken Hepimiz Birimiz İçin sabırla onu bekledi. Sonunda beyaz saçlı kız bileklerinden bağlandığını farketti. "Hm? Amanın bir deney faresi olmuşum gibi görünüyor. Siz benim doktorum musunuz Bayım? Maskeniz havalıymış." Havadan sudan bahsedercesine Hepimiz Birimiz İçin ile sohbet etmeye başladı. Alluriana'dan beklendiği gibi.

"Beni bir doktor olarak tanımlamak yanlış olur, Werifesteria Alluriana. Eminim baban benden bahsetmiştir."

"Aa! Hepimiz Birimiz İçin misin? Hm... Anlıyorum, anlıyorum. Ben niye buradayım o zaman? Babamı sinirlendirmek için falan mı? Boşuna uğraşma. Buraya gelmeyecek."

Alluriana bileklerini bağlayan halatlardan kurtulmak için Kaos'u kullandı. Halatlar, bileklerinden çıkan Kaos bıçakları ile kesildiler. Genç kız bileklerini ovarken kıyafetlerini inceledi. Kafasında soru işaretleri vardı. Hastane kıyafetleri giyiyordu... Hastaneden nefret ederdi.

"Güzel bir özgünlük gördüğüm zaman kendimi tutamıyorum. Kendime almadan duramıyorum." diye cevap verdi Hepimiz Birimiz İçin. Alluriana hareket etmeyi bıraktı. Özgünlüğünü almak için mi buraya getirmişti onu? Başarısız olduğu belli oluyordu. Alluriana özgünlüğünü kullanabildi.

"Başarısız olmak seni şaşırtmış olmalı." Alluriana sakin bir ses ve ifadesiz bir yüzle ile Hepimiz Birimiz İçin'e baktı. Genç kız şimdiye kadar oturduğu hastane yatağından atladı. Çıplak ayakları tozlu, kırık camlarla dolu yere değdiği zaman irkildi ama aldırmamış gibi yaptı.
"Kesinlikle ilginç olduğunu söylemem gerek. O zaman Shigaraki'yi desteklemeye ne dersin? Özgünlüğünü alamamış olabilirim ama özgünlüğünün nasıl bir özgünlük olduğunu biliyorum. Gerçek doğasını biliyorum. Senin gerçek doğanı biliyorum. Peki, buna nasıl cevap vereceksin?"

Hepimiz Birimiz İçin'in dikkatini çektiğini farkeden Alluriana üzerine fazladan iş yükü almış bir işçi gibi iç çekti. Hayatta kalmak zahmetliydi. "Öncelikle bana doğru düzgün kıyafetler verebilir misin, Bay Büyük Kötü Kurt?"
Hepimiz Birimiz İçin uzun zamandır duymadığı alaycı ses tonuyla gülümsemesini genişletti. Tüm o su dolu tankların arasında kaybolmuş olan bir kapıyı işaret etti. "Eski kıyafetlerini bulmak zor olacaktır. Dabi yarısını yaktı."

Alluriana homurdanarak gösterilen kapıyı açtı, içeri girdi. Penceresi bile olmayan bir odadaydı! Tek ışık yolu tavanda asılı ampuldü. Alluriana ampulü yakmayı denedi ama beklediği gibi işe yaramadı. Kıyafet olmadığını zaten biliyordu odada. Hastane kıyafetinden başka herhangi bir şey gitmek istediği için odaya girmişti.
Gözlerini kapattı, topladığı Kaos'a odaklandı. Kaos'un tüm bedenini bir kıyafet gibi sardığını hayal etti. Kaos iplikleri bedenini bir elbise gibi sardığı zaman hastane kıyafetini çıkarttı, fırlatıp attı.