3.Bölüm:YENİ TAKIM

25 8 0
                                    









"Söyle o zaman sebebini ne diye ağzında geveliyorsun? bu ne ya? Can sen nasıl bir insansi bunu nasıl yaparsın şerefsiz!!"

Anlık bir sinir krizi geçirmemle masadaki vazoyu yere fırlattım parçalara ayrılan vazoyu umursamadan"ya sen pislik Can sen s se sen ppislikk sinn"

Abim yüzümü avuçlarına alarak"Abicim dur bana bak lütfen bana bak güzelim sakin ol! Nefes al! " Abim astımım tutunca hep böyle yapar sakinleştirirdi .Mert ve Burak korku dolu gözlerle bana bakarken onlara 'iyiyim' dercesine tebessüm ettim. Artık daha iyiydim. "İyiyim abicim" yanağıma öpücük kondurup."Sana bişey olmasına asla izin vermiycem."
Can yanımıza gelince bir adım gerileydim"Ona yaklaşmana izin veremem Can "diyen Mert in arkasına geçtım. Burak ise abimin sinirini anlamış olucak ki onun kolunu tutarak sakinleştirmek için bir kaç şey söyliyordu. Can abimi sinirini anlamışkı Boranın yanına gitti .
" Çocuklar lütfen söyleyceklerimi dinleyin ondan sonra gerisi size kalmış."hepimiz eski yerimizi alırken Bora ve Can da karşimızdaki ikili koltuğa oturdular."Ben sizin dayınızım". Annem tek kardeş sanıyordum. Az önce babanın düşmanıyım diyordu şimdi ..
Tek kelime etmeden pür dikkat onu dinliyorduk.

"Anneniz o şerefsiz babanız yüzünden öldü benim kız kardeşimin katili o! Babanız neden sizi görmüyor sanıyorsunuz. Yurt dışına saklandı çünkü o şerefsiz uyuşturucu kaçakçılığı yapıyordu annenizi de bu işe o söktü düşmanları ise kızkardeşimi öldürdü!"sesi sinirliydi ve sonlara doğru da bağırmaya başlamıştı.
"O ise naptı göt korkusundan saklandı kardeşimi orda bıraktı . Şimdi yine aynısını yapıyor korkup kaçıyor çünkü sizin üzerinizdeki tüm mal varlığına polisler el koydu 1 hafta sonra herşeyinizi alıcaklar icra mektubu da gelmiş olmalıydı.Siz bana kerdeşimin yadigarısınız . Sizi koriyacağıma söz verdim ben. Simdi izin verinde  sözümü tutuyim."Sesi sonlara doğru yavaş çıkmıştı.
"Abi! Yalan söylüyor değilmi bu yalancı söylesene abi 'Yalan' desene!" Göz yaşlarım durmuyordu."Şey ben mektubu görunce seni korkutmak istemedim."
"İcra umrumda değil hani babam iş gezisindeydi hani babam gelicekti bana yalan söylediğinde inanamıyorum " Diyip ordan çıktım . Abimde arkamdan geliyordu "Biz bunu bi düşünelim..dayı"Diyip yanıma geldi.

2 GUN SONRA ,

"Abi kim geldi?"

"Burak ve Mert canım"

Hızla kumandayi bırakıp onlara sarıldım.

"Biraz daha sarılırsan boğularak ölücemmm" diye bağıran Burağı fark edince geri çekilip sırtımaya başladım.
"Hadi içeri geçin " diyen abimle hepimiz içeri geçtik.
"Yağmur bize kahve yaparmısın tatlım."
"Yaparım tabi abicimm." Diyip yanağını öperek mutafağa gidip kahve suyunu ayarlayıp kahveyi hazırladım . Kapı sesiyle "Ben bakarım "Diyip kapıyı açmamla ikinci şoku yaşamam bir oldu iki polis ellerinde bir dosyayla gelmişlerdi "Şahin Keskin burda mı?"demesiyle.Dayım olan kişinin dediklerinin doğru olduğunu bir kez daha anladım."bb bi bi-"ben kekelerken abim çoktan sözümu kesmişti."Biz çocuklariyiz bir sorun mu var?"
"Yarın bu eve devlet el koyuyor o yüzden yarın burada olmayın. Evide boşaltmayı unutmayın." Abim başını sallarken ben duyduklarıma inanamiyordum." Ozaman siz şuraya imza atın."
İlk abim sonra ben elindeki   dosyaya imza attık.Ve içeri girdik .

"Yağmur eşyalarını bodrumdaki valize  koy! Mert Yağmur a yardım et Burak sende dayıma haber ver geliyoruz arabayıda hazırla." Abim genelde sinirlenince emir kipi kullanırdı ama haklıydı o adam yani dayıyımızdan başka kimsenin yardımı dokunamaz bize.O yüzden Abime engel olmiycaktım.

Mertin getirdiği valize özel eşyalarımı kıyafetlerini ve ayakkabılarımı da koyup elbiselerimi giyindim.

Mertin getirdiği valize özel eşyalarımı kıyafetlerini ve ayakkabılarımı da koyup elbiselerimi giyindim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Daha fazla oyalanmadan leptop çantamı da alıp valizi taşımaya başladım."Yağmurcuk ne yapiyosun kızım boyun kısalacak"

" Yaa! Mert  ne boyundan bahsediyorsun sen ! Ben zaten kısayım."Mert dediklerinin saçma olduğunu anlamış olucak ki yüzü bozguna uğradı bu haliyle çok komikti.
"Al taşı o zaman."
"Yok Mert abicim taşırsam daha da kısalırım sonra da yok olurum püf!" Hepsi birden kahakahalara boğuldu hakkaten kısalıp yok olmak ne dir? Ama Napiyim merdivenlerden nasıl indireyim .
Neyse ki Mert çok konuşmadan valizimi aşağı indi.

...

"Hazır mısın?" Sorusuyla kafamı sallayınca Abim zile bastı sonra da umut verircesine elimi tutup
"Herşey çok güzel olucak kardeşim."dedi.

Kapıyı 30 lu yaşlarda genç bir kadın açtı muhtemelen hizmetliydi. Ama bu kadın dün burda yoktu demek ki göndermişlerdi."Buyrun kime bakmıştınız?" Hakkikaten onca kausta adamın adını bilmiyorduk. Abimle birbirimize utanç dolu bakışlar attiktan sonra abim konuşmaya başladı.
"Ben Can-" derken burak sözünü kesti "Rıza Bey'e Bakmıştık demesiyle ilimizde armamızı dönüp Burağa baktık bunu hangi ara akıl etmişti? Hizmetli kadının "Buyrun içeride " demesiyle yine aynı salonda bulduk birbirimizi.
"Hoşgeldiniz çocuklar. Aç misiniz?"
"Önce bize açıklaman gereken şeyler var."
"Ne gibi? siz sorun ben söyliyim."
"O gün öldürduğunuz adam kimdi ?"
" Ele başının sağ kolu."
"Ele başımı?" Diye atladım abimle dayımın konuşmasına.
"Babanız ile uyuşturucu kaçakçılığı yapan ortağının sağ koluydu . Can sizi motor sürerken bilerek otarafa yönlendirdi ki bizimle tanışın  diye herşey planlandığı ilerledi o adamı da arada kaynattık.Başka sorun varmı?"Abime soruyordu.
"Bizden ne istiyorsun?" Bu soruyu neden sorduğunu anlamamiştim.
"Akıllı çocuksun önceliğim tabiki sizi korumak am-" birden bire öksürmeye başladı nefes alamayınca kıpkırmızı olmuştu.
Hizmetli hanım koşarak geldi "Bora beyy! Can beyy! Çabuk buraya gelin. İyimisiniz efendim?"anında içeri bir sürü koruma gelmişti ve tabi Can la Bora da buraya gelmişti. Adam ağır adımlarla ayağı kalktı ve hizmetli kadın hemen koluna girdi.
"Beni odama götür Sultan! Bora sizde kaldığım yerden devam edin!"Diyip ağır adımlarla merdivenleri çıkmaya başlayınca korumalarda dağıldı. O kadar çok koruma vardı ki  işlerine dönünce oda bir anda ferahladı. Derin bir nefes alıp konuşmaya Bora başladı. Bora Dayıma yani o adama hiç benzemiyordu keskin çenesi beni benden alıyordu gözlerim boynundaki kasılan damara kayıyordu. Bi anda gözleri bana çevrildi. Ona bakmiyormuş gibi ayaklarıma bakmaya başladım. Bakışlarını benden çekince hafif tebessümü ile gamzeleri ortaya çıkmıştı.Ayy neyse kuzenimden hoşlanıcak değilim ya !
"Ee nerde kalmıştınız ?" Sorusana aniden atılıp sinirle cevap verdim.
" Bizden ne istediğinizi anlatiyodun?"bakışları bana kayınca aninden başımı yere eğmiştim bunu neden yaptığım hakkımda hiçbir fikrim yoktu.Utançtan kesin kıpkırmızı olmuştum.
"Babanızın ortağının sağ kolu öldü sırada büyük patronda yani babanızın ortağında. Büyük ihtimalle o babanız yerini biliyordur. Ancak sorun şu ki o adam okul müdürü ve çok sayıda koruması var anlicanız ona ulaşmak kolay olmayacak. Ben ve kardeşim kaydımızı o okula aldık. Sadece bu işte birlikte miyiz onu öğrenmek istiyorum o kadar.Kimler var ?"
Mert ve Burak " Tabiki nerde aksiyon orda biz !!" Bu demek oluyorki varız.
"Varım." Abimin cevabı ile herkez bana döndü "Ben yokum"
Sebebi belliydi Canla aynı takımda bir daha olmak istemiyordum.Bunu anlamış gibi bakışlarını bana çevirdi "Yağmur biliyorum güveninizi kırdım ama hepsi sizin içindi..lütfen sende bizimle ol."sesi pişman olduğunu gösteriyordu.
"Tmm" dememle Bora feminen çocuğun dudağının kenarı kıvrıldı.Anlaşılan sevinmişti. Ne yse banane. "Bunlar okul kiyafetiniz kaydınızı yaptırmıştım zaten. Beyler sizin odanız 2. Kat sol tarafta.Küçük hanım senin odanda 3. Kat sağ tarafta." Ve elindeki paketileri abimlere ve son paketi de bana fırlattı.

Bu aralar biraz kolum ağrıyordu o yüzden fazla yazamadım

Bu aralar bana biraz ilham lazım o yüzden yorumlara fikirlerinizi sunun.

Ve hayla ilk okurumun ismiyle yeni bir karakter oluşturucam o yüzden bekliyorum.

Sizden ricam bu hastalikli günlerde dışarı çıkmayin sevgili okurlarım.

CİNAYET POTASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin