(EXO bir kore grubudur.Hikayede geçen konuşmaları hep Korecedir.Normalde kişilikleri bu şekilde değil.)
EXO'dan Sehun,
''Oh ne güzel.Bütün valizleri en küçüğe yükleyin kendiniz keyif çatın.'' Cidden şu anda 9 kişinin valizlerini sepet gibi bir şeye yüklemiş ben çekiyordum.Şirket hepimizin tatil yapmasının fanlar tarafından kötü karşılanacağını düşündüğü için Kris ve Luhan'ı bazı etkinlikler için bir süreliğine alıkoydu.Keşke bende kalsaydım.
''Mızmızlanma Sehun.Hem bunu isteyen sendin biliyorsun değil mi?''
Ama resmen mecbur bırakmışlardı:
''Sehun miden bulanmıyor değil mi bak ben sana kusma poşeti vereyim bekle ahahaha'' -Baekhyun
''Dalga geçme çocukla çocuk mu o ? ahahaha'' -Chanyeol
''Sehunn! Aşağı bakma yavrucuğum ahahah'' -Kai
''BEN BEBEK DEĞİLİM KESİN ŞUNU! İNANMIYORSANIZ SİZE NE KADAR OLGUN VE BÜYÜK OLDUĞUMU GÖSTEREBİLİRİM.BÜTÜN VALİZLERİ BEN TAŞIYACAĞIM!''
Hay şu gururumu.. Ayaklarımın ağrıdığını fark edip biraz durdum. ''Bi dakika..Bi.Noluyor laaann!! Diğerleri nerede?! Ee.. Valizler? Valizler de yokkkk!'' Evet sayın yolcular an itibariyle Türkiye Havalimanında kaybolmuş bulunmaktayım.
—————
Ayla'dan,
''Anne emin misiniz? Bak olmaz ki böyle ama of.''
''Sen mi annesin ben mi yavrum anlamadım ki.Eminim ben.''
''Bak gider gitmez arayın tamam mı ha bir de pasaportunu al.''
''Tamam kızım tamam.Bak sende yalnızım diye işi pişirme hemen.Defter mefter alırsınız Poyrazlada paranı çar çura harcama.''
''Poyrazla niye? Her neyse harcamam tamam.Hadi iyi uçuşlar.''
Annem ve babam bilin bakalım nereye gidiyor.Almanya'ya! Ben niye böyle sırık gibi havalimanın ortasında dikilip gitmiyorum çünkü 2 hafta sonra OKULLAR AÇILIYOR!!Poyraz da bir gitti tam gitti.Rehberden ismini bulup aradım.2 çalıştan sonra açtı.AÇTI ? POYRAZ?
''Aloo!''
Açmasına şaşkınlığımdan cevap vermeyi unuttum. ''Çatlama be,neredesin sen annemler bindiler uçağa.''
''Ne yapacaksın ? Sen neredesin asıl?''
''Çıkıştayım.''
''Yemek bölümünde bekliyorum'' Dıt dıt dıt. Öküz işte nolucak.Etrafa bakıp tabela yada benzer bir şey aradım o sırada ilerideki dağınık kalabalık dikkatimi çekti.Bir grup kız sırıtarak etrafa bakıyordu bir kaçınında elinde kamera gibimsi bir şeyler vardı.Merak edip oraya doğru ilerlemeye başladım.İlerledikçe grubun ortasında siyah bir şey belirmeye başladı.Adımlarımı hızlandırdım.Görüntü iyice netleşmişti ki bir anda kolum geriye çekildi.Bir iki dakikamı dengemi sağlamak için feda ettim.Olayı kavradığımda sinirle kolumun üstündeki kolun sahibi yani Poyraz'a baktım.
''Düşebilirdim manyak daha insancıl durdurma yöntemin yok mu senin !?'' Sinirle yüzüne bakmaya devam ettim.İlgisizce gözlerini benden çevirip arka tarafıma baktı.''Sana yemek bölümüne gel dediğimi sanıyordum'' dedi ilgisiz ifadesini bozmadan.''Geliyordum zaten'' Gözleri gözlerimi bulduğunda aslında yüzünün ifadesiz değilde biraz endişe kırıntıları barındırdığını fark ettim.''Sence sen bu kadar mı safsın?'' deyip eliyle 2 metre gerimdeki tabelayı -aslında etrafıma bakarken kolayca fark edebileceğim tabelayı- gösterdi.''
''Ee nolmuş yani hem kime bu atar?'' dedim.Altı üstü bir tabelayı görmedim diye mi kolumu acıtıyordu şimdi? ''Gidiyoruz.'' dedi bir anda yürümeye başlayıp.''Poyraz nereye gidiyoruz?'' dedim kolumu kurtarmaya çalışırken.Biraz daha ilerledikten sonra aniden durdu tabii haliyle ben bunu bilmediğim için burnumu omzuna çarptım.''Annen seni bana emanet etti'' Ne? Bir saniye? Öff anne bee daha iyi birine emanet edemedin mi beni.
''Hey kime diyorum?''
''Ne anlamadım?''
''Bir daha anlatmakla uğraşamam gidince görürsün'' dedi ve çekiştirmeye devam etti.Son anda aklıma arkama bakmak geldi.Kafamı 180 derece çevirip arkama baktım.Az önce sadece kafasını görebildiğim siyah varlık şimdi pek net olmasada tam gözüküyordu.Kızlar hala etraftaydı ve o hızla bir ileri bir geri gidip duruyordu.————-
Sehun'dan,
Nasıl bulucam ben şimdi bunları ya? Kızlarda toplanmaya başladı tam oldu.Off be.Yaklaşık yarım saattir etrafta dolaşmama rağmen diğerlerinden birini bile görmedim lanet olsun.Hayır telefonda çalışmıyor.
''당신은 도시의 관리 섹션에서 친구로 번호를 예상했다.'' (Sayın Sehun bey arkadaşlarınız tarafından idare bölümünde bekleniyorsunuz.)
Ohh be bir işaret ee çaresizliğimi gördü sonunda Tanrı.Tabelaların olduğu kısma bakıp idare bölümüne doğru ilerlemeye başladım.Kısa bir süre sonra beni görünce kahkahalarla gülen bizimkileri gördüm.''Komik olan ne?!'' Duymazlıktan gelip karınlarını tuta tuta gülmeye devam ettiler.
''Hey kime diyorum? Bir anda kaybolan sizsiniz-'' derken görevli sandığım birinin tuttuğu bavulları gördüm.'Bavullar nasıl?'' cidden çok merak etmiştim şu anda.Bunun altında bir iş vardı.
''Aahhahaha nasılda süt aahah dökmüş ahaha kediye dönmüştün ahaha bir dakika ööhöhhöh her neyse sana ufak bir şaka yaptık Sehuncuğum''
''İyi yapmışsınız''
''İyi mi yapmışız bir dakika bağırma çağırma kızma falan yok mu ?''
''Hayır tam tersi bu şaka sayesinde sanırım onu buldum.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİŞİ KURT - BLACK PEARL
FanfictionVücudunda savaşan,normal hayat yaşayan insan ve intikam isteyen kurt genlerini emri altına almaya çalışan bir genç kız; dünyada var olan 12 erkek kurdun sahip olduğu tek dişi kurda dönüşür.Bir beden içinde iki ruh: Biri insan,biri kurt..