Beni öpmeyi mi düşünüyorsun?

362 34 14
                                    

Öncelikle iyi okumalar bu bölümü severseniz oy verin lütfen çünkü gerçekten çok zor durumda yazdım bölümleri üç tane zayıfım vardı telafi sınavlarına hazırlanmam lazımken ben kitap yazdım.Oy vermenizide boşu boşuna yazmak istemediğim için istiyorum ordaki sayının yüksek olması yada az olması gerçekten umrumda değil 10 kişide beğensede yazıcam 1 kişi beğensede.Beğenip beğenmediğinizi bilmek için oy vermenizi ve yorum yapmanızı istiyorum.Okuduğunuz için teşekkür ederim.

Sabah alarm çalmadan kalkmıştım. Banyoya gidip önce küveti suyla doldurdum. Pijamalarımı çıkarıp suyun içine girdim. Dün ki düşünceler zihnimi yormuştu, şimdi ise zihnimi dinlendirme zamanıydı.Duşta neredeyse yarım saate kalmıştım,duştan çıkıp üstümü giydim.(Multimedya da .)Kahvaltı yapmadan evden çıktım. Arabaya binip sürmeye başladım. holdinge geldiğimde lobiye gidip kahvaltı yapabileceğim bir yer var mı diye sordum. Bana burada cafe aynı zamanda açık büfe tarzı olan bir yeri tarif etti. Kapıdan içeri girip merdivenlerden indim.Çok modern bir şekilde tasarlanmıştı.Masa ve sandalyelerin modern çizgisi çok hoştu.Ayrıca açık büfede dünya mutfaklarından gelen aşçılarda vardı.İki kısıma ayrılmıştı cam bir duvar ayırıyordu bu iki mekanı diğer taraf kahverengiydi cafe orasıydı.Önce kahve aldım sonrada büfeden kahvaltı tabağı alıp en küçük, iki kişilik bir masaya oturdum.Yemeğimi yerken biri yanıma yaklaştı.

''Burası boş mu?''

Kafamı salladım sadece.Sonra karşıma oturdu kafamı tabaktan kaldırdığımda aşırı derecede yakışıklı ve modadan anlayan biri olduğunu fark ettim.

''Rüya sensin dimi?''

''Evet benimde adımı nereden öğrendin?''

''Herkes seni konuşuyordu. İş görüşmesinde bizimkilere verdiğin cevabı.''

''Verilmesi gereken bir cevaptı, ön yargılılardı çünkü.''

''Haklısın.Her neyse daldım direk konuya kendimi tanıtmadım.Ben Alp mimarım bende senin gibi burada üç senedir çalışıyorum.''

''Adımı,burada mimarlık yaptığımı da biliyorsun zaten.''

''Karahanlı holding'in tek varisi olduğunu da biliyorum.''

Biz muhabbet ederken içeri Rüzgar iki kızla girdi biri kahvaltı tabağı alıp Rüzgarın yanına geldi.

''Rüzgârla aranız pek iyi değil gibi?''

''Rüzgarla aramızın iyi olması imkansız.''

''Neden böyle düşünüyorsun ki?''

''Sence de fazla egoist,kibirli değimli ?''

''Böyle olmasının bir sebebi var.''

''Ne olabilir ki?''

''Rüzgar on iki yaşındayken babası bir fabrikayı ateşe verdi insanları öldürdü ve kendiside kaçamayıp öldü.Rüzgarın birçok arkadaşının babası da orada çalışıyordu.Arkadaşları Rüzgarı dışladı bazen köşeye çekip dövenler bile oldu her zaman onu suçladılar.Aslında çok iyi bir insandı ama yaşadıkları kolay şeyler değildi.Çok güçlü bir çocuktu ama babası yüzünden hayal kırıklığına uğradı kimseye karşılık vermedi.''

#MANTARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin