Aşşşırı sıkıcı bir bölüme merhaba, yorum yapmayı unutmayın!
İyi okumalar!
*
"Jungkook kapıya bak hadi işim var şu an bakamam!"
Annemin bağırdığı sesiyle zorda olsa yatakta doğrulmayı başarabilmiştim. Öyle çok uykum vardı ki gözlerimi açamıyordum, birkaç saniye öylece bakındıktan sonra sağımda duran komodine uzanmış ve telefonumdan saate bakmıştım.
6.48 am
"Jungkook! Hadi kalk bak kapıya!" Annemin sesini duyduğumda kapıya doğru bakmış ve seslenmiştim.
"Tamaaamm!"
Zil tekrar çalındığında içimden küfrederek ayaklanmış ve biraz sendeleyerek kapıya ulaşmıştım. Hızlı adımlarla dış kapıya ulaştığımda kimin geldiğine bakmadan kapıyı açmış ve hâlâ kapalı olan gözlerimi iki elimle de ovalamaya başladım.
"Kim o?" Gözlerimi ovalamam uzun sürdüğünden uykulu sesle kim olduğunu sormuştum.
Gerçekten çok uykum vardı ve karşımdaki salak insan asla ama asla cevap vermiyordu.
"Jungkook kim gelmiş?" Annemin seslenmesiyle mutfak tarafına döndüm ve kapıya yaslandım.
"Bilmiyorum ses vermedi kimse gelmedi sanırım. Gidiyorum uyuyacağım ben boş boş işlerle uğraştırıyorsun yemin ederim beni yaa off." dediklerimle kapıyı kapatacakken bir şey engel oldu ve kapatamadım.
"Jungkook?" kapıdan gelen sesle açamadığım gözlerimle kaşlarımı çatmış ve kapıyı biraz daha ittirmiştim.
"Annee bu kapı bozuk kapanmıyor bu be!" kapıdan tekrar ses geldiğinde bu sefer kapının güldüğünü duymuştum.
"Anne bu kapı gülüyor bana!" Sonunda açmayı başarabildiğim gözlerimle kapının sağına soluna baktığımda kapının kapanmasına engel olan şeyin bir ayağın olduğunu görmüş ve gözlerimi büyültmüştüm.
"Olum hâlâ uyanamadın mı sen? Ne saçmalıyorsun ne bozulması kim gelmiş?" Annemin dediklerini umursamamış ve kapıyı tekrar araladığımda karşımda iki çift ayakkabı gördüğümde kaşlarım şaşkınlıkla havalanmış ve kimin geldiğine bakmak için kafamı kaldırmıştım.
Karşımda bir elinde bavul, gülerek el sallayan Taehyung'u gördüğümde eş zamanlı olarak ağzımda açılmış ve ne yapmam gerektiğini bilemedim.
"Beni içeri almayacak mısın?" dedikleriyle kaşlarım ve ağzım biraz daha açılmış ve dediklerini algılamaya çalıştım.
Gözlerim karşımdaki bedenin üzerinde gezinmiş ve yavaşça dolmaya başlamıştı. Hâlâ rüyada olduğumu düşünerek birkaç adım attım ona doğru. Kollarımı ona sardığımda elleri hemen belimi bulmuş ve bana sıkıca sarılmıştı. Kafamı boyun girintisine gömdüğümde istemsizce ağzımdan bir hıçkırık kaçtı. Ona daha sıkı sarıldığımda beni biraz daha sıkı sarmaladığında kokusunu içime çekerek derin derin nefesler aldım.
"Şşş ağlama, ağlanacak bir şey yok." dedikleriyle kafamı sallamış ve burnumu çekerek olabildiğince ona yaklaşmış ve sımsıkı sarılmıştım. Sanki elimden alacaklarmış gibi...
"Geldin." Kafamı boyun girintisine soktuğum için garip çıkan sesime gülümsemiştim ve boynumda hissettiğim küçük öpücükle kafamı omzuna saklamaya çalışmıştım.
"Hmm, geldim. Gelmemi istemiyor muydun?" dedikleriyle gülümsemiş ve kafamı tekrar boyun girintisine soktuğumda bende onun gibi onun boynuna küçük bir öpücük kondurmuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nothing Like Us | таэкөөк ✓
FanfictionKim Taehyung evliydi, Jeon Jungkook ise özel öğretmenini seven bir öğrenci. · Texting · Angst değildir · 24.1.20 - 1.12.20