İşlerimi bitirdikten sonra odamdan bilgisayarımı alıp koltuklarda izleyeceğimiz filmleri seçiyordum. Birkaç tanesi için ayrı bir sekme açıp orada belli olması için bırakıyordum.
Sabah sabah film izlemek pek hoş olmayacağı için başka altarnatiflerde düşünmüş ve evde olan oyunlara bakmak için odama girdiğimde Taehyung'un yarı çıplak bir şekilde asla beklemiyordum. Beline sardığı havlu yüzünden üstü çıplak bir şekilde saçlarını kurutuyordu.
Benim odaya girmemle beni fark ettiğinde hızlıca gözlerimi kapatarak odadan çıkmam 1 saniyemi aldığında kendimi mutfakta bulmuştum. Ellerimle yüzümü kapatarak salaklığıma gülüyordum. Yüzümün şimdiden kıpkırmızı olduğunu anlayabiliyordum, kafamı duvarlara vurmamak için kendimi zor tutarken bardaklıktan yeni bir bardak almış ve kendime su doldurmuştum. Lavabonun hemen üstünde olan camdan dışarı bakmış ve biraz olsun biraz evvelki rezilliğimi unutmaya çalışmıştım.
Biraz daha geçtikten sonra odaya nasıl gireceğimi düşünürken belime sarılan kollarla kafamı sağ tarafa çevirdiğimde Taehyung gülümseyerek bana sarılıyordu. Gözlerimi büyülterek önüme döndüğümde göğsünü sırtıma biraz daha yaslamış ve paniklememe neden olmuştu. Bunu fark ettiğinde kulağımın dibinde gülmüş ve kafamı diğer tarafa çevirmek zorunda kalmıştım. Benimle birlikte o da kafasını çevirdiğinde yüz yüze gelmiş ve kafamı tekrar çevirmiştim.
"Uww, minik tavşanım utandı." Taehyung'un dedikleriyle dudaklarımı birbirine bastırarak kafamı öne eğmiş ve omuzlarımı silkmiştim.
"Sorun değil tamam mı? Utanmana gerek yok." dedikleriyle kafamı sallamıştım. Biraz daha öyle kaldığımızda enseme bir öpücük kondurmuş daha sonra da beni kendisine çevirerek kocaman sarılmıştı. Bende kollarımı boynuna sararak sarılmasına karşılık vermiş kafamı göğsüne koymuştum.
"Seçtin mi filmleri?" Sorusuyla kafamı kaldırmış ve ona bakmıştım.
"Seçtim ama sabah olduğu için filmlerin tadı çıkmayacak o yüzden odamdan oyun bakacaktım..." sonlara doğru gözlerimi kaçırmış ve eski konumuma dönmüştüm.
"Sonra noldu peki?" Sesindeki alayla koluna vurduğumda biraz sızlanmış ve daha sonra da gülmüştü. Ondan ayrılıp odama ilerlediğimde arkamdan seslenişini duydum.
Umursamadan hızlıca odama girdiğimde aldığım oyunları ve konsolları koyduğum kutuyu çıkartarak içeri ilerlemiştim. Koltukta telefonuyla ilgilenen Taehyung'u gördüğümde altına gri bir eşofman, üzerinde de beyaz kısa kollu giydiğini gördüğümde bir kez daha normal bir kıyafetin onda nasıl böyle güzel durduğunu düşünmüştüm. Her zamanki gibi sonuca ulaşamayınca kafam sağa yatırıp sanki boynumu kıtlatıyor gibi yaptığımda ve boynum kıtladığında Taehyung bana bakmıştı.
"İyi misin?" Çıkan sesten ötürü gözlerini kocaman açmış ve şaşkın şaşkın bana baktığında gülümseyerek televizyonun yanına gitmiş ve yere bağdaş kurarak oturmuştum.
"Evet, sadece boynumu kütlettim sorun yok. Sen neye bakıyorsun?" Sorumla önüme çıkardığım oyunları kucağıma bırakmış ve ona dönmüştüm.
"Hiç, sosyal medyayı bi yoklayayım demiştim. Bi grup albüm mü ne çıkaracakmış herkes onu konuşuyor." dedikleriyle yanıma gelmiş ve benim gibi oyunlara baktığında belirlediklerini kenara koyuyordu.
"BTS?" Sorumla hmlamış ve kafasını sallamıştı.
"Hm, biliyorum diğer gruplarla aynı günde albüm çıkaracakları için fandomlar birbirine girmiş falan atılan birkaç tweeti görmüştüm, komikti gerçekten." Hâlâ ona bakmaya devam ettiğimde bana bakıp gülümsemiş ve bende gülümsediğimde kucağımdaki diğer oyunları da alarak onları da incelemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nothing Like Us | таэкөөк ✓
FanfictionKim Taehyung evliydi, Jeon Jungkook ise özel öğretmenini seven bir öğrenci. · Texting · Angst değildir · 24.1.20 - 1.12.20