Eve geldiğim gibi çantamı kapı girişine atmış ve eve sanki alacaklı gibi girmeme panik olmuş annem kapının önünde hemen belirmişti. Telaşla bana baktığında hızlıca yanına gidip ellerimle omuzlarını tutup iki yanağını öptükten sonra koşarak odama gitmiştim.
"Akşam Taehyung ile randevum var!" Endişeyle baktığı için bir açıklama yapmış ve üzerimdekileri daha kapıdan girer girmez kurtulurken iç çamaşırımı çıkarmadan odamdaki havluyu alıp direkt banyoya koşmuştum.
Kısa bir duşun ardından yüzümü temizlemiş ve dişlerimi fırçalayarak tekrar odama dönmüştüm. Belime doladığım havluyla gardrobumun karşısında dikilmiş ve ne giyeceğimi düşünmüştüm.
Ne fazla şık ne de fazla spor giyinmemek için altıma dizleri yırtık siyah kot bir pantolon, üzerine siyah kemer ve beyaz tişört giyip pantolonumun içine katmıştım. Kirazlı balmımı sürmüş, küpelerimi takmış ve duvara dayalı küçük kıyafet dolabımın üzerindeki ince yüzükleri parmaklarıma geçirmiştim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Pantolonu siyah düşünelim arklarım)
Hazır olduğumda dolabımdaki boydan aynaya bakarak nasıl olduğuma baktığımda tek eksik kalan noktanın saçlarım olduğunu gördüğümde elimi saçlarıma atarak karıştırmış ve tekrardan banyoya ilerlemiştim.
Banyoya gidecekken kapıdan beni izleyen annemi gördüğümde şaşırmış bir şekilde ona baktığımda kaşlarımı da hafifçe çatmıştım.
"Çok yakışıklı olmuşsun, hayırdır Taehyung'u kendine mi aşık edeceksin yoksa?!" Annemin imalı imalı konuşmasıyla utanmış ve kaşlarımı daha çok çatmıştım.
"Anne ya! Saçmalama! Sadece dışarı çıkacağız o kadar. Başka bir şey yok." dediklerimle bir elim enseme çıkmış ve gözlerim annem hariç her yerde göz gezdirmişti.
"Ee ne bu telaş o zaman? Yoksa artık Taehyung'u sevmeyi bıraktın mı? Onu kendine aşık etmek istemediğine göre?.." dedikleriyle anneme dediklerimi içimden tekrar etmiş ve ne demek istediğini anlamıştım.
"Hayır anne, bak.. offf! Onu hâlâ seviyorum ben tamam mı!! Yok öyle bir şey, sadece onu kendime aşık etmiyorum yani beni sevse güzel şeyler olabilir ama böyle bir şey olmayacağı için, sadece öğretmenimle dışarı çıkacağım." Annem söylediklerime karşı kaşlarını kaldırmış ve birbirine bağladığı kollarıyla ağırlığını sol ayağına vermişti.
"Randevuya çıkacağını söylemiştin? Ayrıca hangi öğretmen öğrencisine akşam dışarı çıkmayı teklif eder ki? Eğer her öğretmen böyleyse sanırım kendime bir öğretmen bulmam gerek. Malum hâlâ 40lıların ortasında çıtır bir kadınım."
Annemin dedikleriyle ellerimi belime yerleştirmiş ve çatık kaşlarımı şaşkınlıkla yukarı kaldırmıştım.
"Anne sen ne dediğinin farkında mısın? Ayrıca ne demek istiyorsun sen şimdi? Bir öğretmen hiç öğrencisiyle dışarı çıkamaz mı?" Şaşkınlıkla sorduğum soruya annem gülmüş ve kafasını öne eğmişti. Yavaşça yanımdan geçip yatağımın üzerine oturmuş ve bende onunla eş zamanlı ona doğru dönmüştüm.
