Nothing Like Us | таэкөөк ✓

[38]

Selllaamm, finalle karşınıza geldim :D Şaka şaka umarım beğenirsiniz.

İyi okumalar!

*

"Jungkook,"

Gelen sesle kafamı sarıldığım şeye biraz daha gömmeye çalışmıştım.

"Jungkook, bebeğim kalk hadi saat 11 olmuş. Uyanman gerek." Gelen seslerle mırıldanmış ve uyumaya devam etmiştim.

"Jungkook, sevgilim kalkman lazım annen gelecek birazdan hadi yemek hazırlamalıyız." Duyduğum sesler biraz daha netleştiğinde burnuma vanilya kokusunu anımsatan yoğun ve güzel bir koku geldiğinde gülümseyerek sarıldığım şeyin Taehyung'un bedeni olduğunu fark etmiştim.

"Hmm," mırıldanmama kıkırdamış ve beni sırt üstü yatırmış ve biraz üzerimde eğilmişti.

"Uyandığını fark ettim, kalk hadi annen öğlen yemeğe gelecek kadını aç mı bırakacağız?" dedikleriyle gözlerimi açmış ve kocaman gülümsemiştim. O da bana gülümsediğinde yanağıma küçük bir öpücük konudurmuştu.

"Kalk bakalım seni uykucu, hadi lavaboya gidip elimizi yüzümüzü yıkayalım sonra da annen için öğle yemeği yapalım." dedikleriyle ayağa kalkıp beni yatakta çekiştirmesi bir olmuştu.

Sonunda zorda olsa yataktan çıktığımda elimden tutarak beni odadan çıkarmış ve lavaboya sokmuştu. Önce o girip sonra beni içeri çekiştirdiğinde hâlâ ayakta uyuyordum.

"Ahh, gerçekten hâlâ uyanmadığına inanamıyorum Jungkook!" Taehyung'un dediklerine gülümsemiş ve gözlerimde oluşan çapaklar yüzünden gözlerimi tam açamayarak Taehyung'a kocaman sarılmıştım.

"Senin şu saçma sapan bana içirdiğin bitki çayı yüzünden oldu! Normalde asla bu kadar uykulu kalkmam ben bi kere tamam mı?!" dediklerime güldüğünde bende gülümsemiş ve ellerinin tişörtümün içinden girdiğini hissettiğimde bir anda soğuk suya sokulmuş hissiyle hemen geri çekilmiştim.

"Uyanman için belini mi ellemem lazımdı yani?!" Taehyung'un dediği şeyle utanmış ve onu kapı dışarı etmiştim.

"Çok konuşma da çık elimi yüzümü yıkayacağım." dediklerime gülümseyerek kafasını sallamış ve içeriye adımlamıştı. Gittiğini gördüğümde kapıyı arkasından hemen kapatmış ve sol elimi belime sarmış sağ kolumun dirseğini de sol kolumun üzerine koyarak baş parmağımın tırnağını kemirmeye başlamştım.

Biraz evvelki olanları gözlerimin önünden tekrar geçirmiş ve yüzümü yıkamam gerektiğini söylerek yüzümü yıkamaya başlamıştım. Sonunda gözüme batan çapaklardan kurtulduğumda aynada karışmış saçlarımı düzeltmiş ve şişen gözlerimi gördüğümde komikliğine gülerek lavabodan çıkmış ve içeriye adımlamıştım.

Taehyung'un masayı çoktan hazırlamış olduğunu gördüğümde gülümseyerek yanına ilerlemiştim. Sırtı bana dönük bir şekilde tezgahta bir şeylerle uğraştığını gördüğümde yanına ilerlemiş ve arkasından sarılmıştım.

"Neler yapıyorsun? Aslında gerek yoktu sabah yediklerimizi tekrar yerdik." dediklerimle sağ omzuna koyduğum çenemle ona bakarken gülerek bana dönmüş ve yanağıma küçük bir buse kondurmuştu.

"Olsun, yanına birkaç şey de yapmak istedim. Fransa'da yediğim şeylerin sizin de tatmanızı istiyorum." dediklerine gülümseyerek kafamı onaylarcasına salladım.

"Annen ne zaman geliyor bu arada?" Sorusuyla karşıda televizyonun üzerinde duran saate bakmış ve gelmesine 15 dakika kaldığını görmüştüm.

"15-20 dakika sonra burada olacaktır." dediklerime kafasını salladığında bende masadaki eksiklikleri gidermiştim.