Nothing Like Us | таэкөөк ✓

[40]

Final.

Videoda Taehyung'un ev turu var onu izlerseniz aklınızda daha iyi oturacaktır. ^^

Yazım yanlışlarım varsa lütfen uyarmaktan çekinmeyin kontrol edebildiğim kadar kontrol etmeye çalıştım, şimdiden buraya kadar gelen sizlere çok teşekkür ederim.

İyi okumalar!

*

Öpüştüğümüz günün akşamı çok garip geçti, Taehyung'la olabildiğince az konuşmaya çalıştım, annem muhtemelen olanların farkındaydı. O günün yarını ise pazar olduğu için annem işe gitmemiş ve ne yapmam gerektiğini bilememiştim. Taehyung'la beraber aynı yatağı paylaşıyor olmak benim için çok uçuk bir şeydi, hâlâ alışamamıştım bu duruma. Ve o gün annem de evdeyken çok konuşma fırsatımız olmamıştı, annem bizim bu çekintilerimizi fark ettiğinde o gün zorla dışarı çıkarmıştı ikimizi de.

Dışarının vermiş olduğu rahatlıkla birçok kez birbirimize sarılıyor ya da küçük öpücüklerle ödüllendiriyorduk kendimizi. O hafta birçok kez dışarı çıkmış ve eğlenmiştik, sınavların açıklanmasından bir gün önce Namjoon hyungun evine gitmiş ve eğlenmiştik. Arkadaşlarımı Taehyung ile tanıştırdığım için mutluydum ve düşündüğüm gibi de hepsi anlaşmışlardı birbiriyle.

Sınav sonuçlarım açıklandığına heyecandan bakamamış ve benim için Taehyung'un bakmasını istediğimde bakmıştı. Ona nasıl olduğunu söylememesi için sıkı sıkı tembihlemiş ve baktığı zaman bana renk vermemesi beni mutlu etmişti. Daha sonra Taehyung bir emlakçıyla konuşmuş ve bizim apartmandaki evini kiraya çıkarmıştı. Baktığı evlere beni de götürüyor ve fikrimi alıyordu. Yeni eşyalar almak içim mağazaya gidiyor ve yeni şeyler alıyorduk. Kendimi evlenecek çiftler gibi hissetmekten alıkoyamıyordum. Aynı yatağı paylaşıyor ve aynı evde kalıyorduk şimdilik, sanki birkaç ay sonra evin her şeyi bittiğinde kendi evimize geçecekmişiz gibi...

O günün üzerinden 1 hafta geçmiş ve yine bir cumartesi sabahına gözlerimi açtığımda yataktan çıkacakken takıldığım şeyle duraksamış ve ne olduğuna bakmıştım. Dedim ya hâlâ Taehyung ile uyumaya, gelmesinin üzerinden 3 hafta geçse bile, alışamamıştım.

Uykulu gözlerle Taehyung'un masumca uyuyan haline baktığımda uyur uykulu bir şekilde gülümsemiş ve ona vurmuştum. Benim vurmamla bir anda irkilmiş ve sırtını dönerek tekrar uyumaya devam etmişti. Üzerinden atlayarak kenarda duran asla yerine koymadığım bornozumu aldığım gibi banyoya ilerlemiştim. Yaklaşık 20 dakika içinde duş almış ve saçlarımı da kurutarak odaya gittiğimde Taehyung'un hâlâ uyanmamasını fırsat bilerek üzerimi giymiştim.

"Jungkook saat kaç?" Üzerime tişörtümü de geçirdikten sonra arkama döndüğümde onu sırtı bana dönük bir şekilde yastığıma sarılırken bulmuştum.

"Bilmem ama erken olmadığı kesin." dediklerimle yastığımı kafasının üstüne koyarak mırıldandığında ne dediğini anlamadığım için omuz silkmiş ve dolabımın kapağını kapatarak komodinin üzerinde şarjda olan telefonumu almış ve saate bakmıştım.

"Saat 9.30 hadi kalk da dışarı falan çıkalım." dediklerimle gözlerini açmadan esneyen Taehyung'u izlemiş ve esnerken konuşmaya çalışan sevgilimi anlamaya çalışmıştım.

"Her ne dediysen anlamadım, hadi kalk canım sıkıldı." dediklerimle kaşının birini kaldırarak kısık gözleriyle bana bakmıştı.

"Duştan şimdi çıktın?" Sorusuyla omuz silkmiş ve ellerimi belime yerleştirerek camdan dışarı bakmıştım. Birkaç saniye öyle durduktan sonra Taehyung'a bakmış ve göz devirerek yüz yüze gelecek şekilde eğilmiştim. Bu ani eğilişime bende şaşırırken fark ettirmeden Taehyung'un tepkilerini izlemiştim. Şaşkınlıkla açtığı gözlerini daha sonra umursamadan tekrar kapattığında dudaklarımı dudaklarına bastırmıştım. Öpücüğüme karşılık vermiş daha sonra beni kendine çekerek altına almıştı. Bu yaptığı şeyle küçük bir çığlık atmış ve gülmüştüm.