The Killer - Mr. Brightside
Türkiye, Kuzey Kore'nin dediği yolu takip etti. Okulun arkasına doğru ilerliyordu.
Türkiye elini duvara sürterken ilerliyordu. Bir kız gülüşü duyunca durdu. Sanki ilerdeki dönemeci dönmemesi gerek gibi hissetti.
Türkiye bir bulmacayı da çözdü. Japonya ile Amerika sevgili veya flörttü bu yüzden Güney Kore o cümleyi kurmuştu ama Güney Kore bunu nasıl biliyordu ki?
Türkiye bir kaç dakika orda durdu ve konuşmaları dinledi. Gerçekten Japonya ve Amerika flört ediyordu ara sıra Japonya kıkırdıyor ve öpüşme sesleri geliyordu. Türkiye elindeki kağıdı fark etmeden biraz buruşturdu.
Türkiye daha çok bunu dinlemenin ayıp olacağını düşünüp ordan gitmek için arkasını dönmüş ve bir adım atmadan bileğindeki acı ile bir yere savruldu.
Şu an Amerika ve duvar arasında sıkışıp kalmıştı. Türkiye bulunduğu anı utanç verici olarak tanımlıyordu.
Amerika hala Türkiye'nin bileğini bırakmamıştı. "Bizi dinlemeye utanmadın mı?"
Türkiye kafasını yere eğdi. "Öyle değil. Sadece bu kağıdı sana vermeye gelmiştim" Türkiye elindeki kağıdı gösterdi.
Amerika bir kaç saniye kağıda baktıktan sonra yine sinsice sırıttı.
"Bu neden bizi 2-3 dakika dinlediğinin sebebi değil ama"
Türkiye verecek bir cevap bulamadı. Onları neden dinlemişti ki? Olayı anlayınca gitmesi gerekmez miydi?
Türkiye yanağındaki kızarıklık arttı. Amerika'nın yüzüne bakmıyordu kafası yana eğikti.
Türkiye boynunda hissettiği acı ile kafasını yukarı kaldırmak istedi ama yapamadı. Amerika'nın eli Türkiye'nin bileğini daha çok sardı.
Türkiye kaçmaya çalıştı şu an olan şey yanlıştı. Türkiye son çare olarak Amerika'ya kafa atmak için gerinirken Amerika en sonunda Türkiye'den ayrıldı.
Türkiye hızla eliyle boynuna dokundu, biraz ıslaktı. Amerika dudağını elinin tersi ile sildi.
"Bunu ceza gibi düşünebilirsin" Türkiye öyle düşünmüyordu daha çok bir taciz gibiydi, karakola gitmemesinin tek sebebi bir ülke olması ve saygınlığını kaybetmemek içindi.
Amerika ordan yürüyerek uzaklaştı.
Türkiye bir süre orda durup onun gidişini izledi.
Yakından gelen adım sesleri duyunca hemen Türkiye kapşonunu başına geçirdi. Gelen Japonya idi.
Japonya Türkiye'yi görünce ilk şaşırdı sonra gitmekte olan Amerika'yı görünce Türkiye'nin yanına ilerledi.
"Selam Türkiye-kun"
"Selam"
Japonya direkt konuya girdi. "Amerika ile aramda olanları anlamış olmalısın, onla sadece takılıyorum çok ciddi bir şey yok"
Türkiye baş salladı.
"Lütfen bu olanları gizli tut Türkiye"
"Eğer sen öyle istiyorsan"
Japonya gülümsedi ve Türkiye'nin yanından ayrıldı.
Türkiye'ye hala olayın şoku ile orda kala kalmıştı. Japonya'nın ardından giderek aşağı doğru düşen kapşon oğlanın boynundaki kırmızı izi açığa çıkardı.
Aslında şeyi yazmak istemiyordum (siz anladınız) bı anda aklıma geldi ama hiç beğenmedim kendimi ergen kurgusu yazıyormuş gibi hissettim. Her neyse buraya koymak için şarkı bulayım.
