Türkiye bahçede ilerliyordu. Şu an teneffüste sayılırlardı. Türkiye boş boş oturmaktan sıkılmış dışarı çıkmıştı. Neden tek başına diye sorarsanız, ne kadar diğer ülkelere dışarı beraber yürümek için yalvarsada kimse keyfini bozup gelmemişti. İşte bu yüzden Türkiye'nin çok belli olmamasına rağmen karın kasları varken diğer ülkelerin göbeği vardı.
Türkiye konunun başka yere saptığını anlayıp kafasından saçma düşünceleri atmak için salladı.
Okul bahçesi çok büyük değildi ama bazı banklar bulunmaktaydı. Türkiye hiç o banklara oturmamıştı, bahçe duvarının hemen önünde olduğu için daha çok insanlar oraya sessizce dedikodu yapmak için oturuyordu, fazla göze bakmıyorlardı.
Türkiye bir an izleniyormuş gibi hissetti arkasındaki okul binasına döndü ama kimse yoktu.
Türkiye banklara bakmaya geri döndü. Banklara bakarken Rusya ile göz göze. İlk Türkiye ne yapsa bilmedi. Rusya tek başına oturuyordu. Derin nefes verip gülümsedi Türkiye ve ona el salladı.
Rusya elindeki şeyi bırakıp Türkiye'ye geri el salladı. Türkiye ona doğru yöneldi belki yanına oturup onunla biraz muhabbet edebilirdi.
Türkiye kafasına isabet eden cisim ile yere kapaklandı. Dışardan gören insanlar Türkiye'nin düşüşünü komik bulabilirdi ama Türkiye için acı vericiydi.
Yavaşça yüzünü asfalttan ayırdı, oturur pozisyona geldi. Kafasında hala sert bir acı vardı, elini acının geldiği yere bastırdı.
"İyi misin Türkiye?"
Türkiye kafasını kaldırıp yanına gelen ülkeye baktı.
"İyiyim Portekiz teşekkürler"
Portekiz gülümsedi. Ve Türkiye'nin ayağa kalkmasına yardım etti. Portekiz nazik bir ülkeydi ama herkes ile içli dışlı değildi. Uzun boylu olmasa pek fark edilir bir tip değildi.
Uzun boylu gençin üzerinde bir kazak ve pantalon vardı yani Türkiye'den farklı giyinmemişti. Tek fark Türkiye Güney Kore'nin verdiği tavsiye üzerine içine gömlek giymişti.
"İyi misin Türkiye"
Türkiye Rusya'ya baktı, ne ara gelmişti yanına?
"İyiyim Rusya sorun yok ama" Türkiye sesini ciddi bir tona bürüdü "o topu kim attı?"
Hala yanlarında olan Portekiz parmağı ile uzakta bir yeri gösterdi.
"Brezilya yeni haraketler gösteriyordu topun üzerinde"
"Bende onun bedeni üzerinde yeni haraketler göstereceğim"
Ekip, Brazilya ile boş boş bakışmaya başladı. Brazilya şu an yapılabilecek en mantıklı şeyi yaparak mahcup bir şekilde gülümsedi ve ordan topuklayarak kaçtı.
Türkiye bu soğuk havada şort giymiş kişinin koşuşunu izledi, eğer bacağı acımasaydı peşinden koşardı da.
Türkiye göz devirdi ve Rusya'ya döndü. Sanki Portekiz "olay bana patlamasın" diyerek ordan toz olmuştu, sadece Rusya ile Türkiye kalmıştı.
"Napıyorsun Rusya?" Türkiye konuyu değiştirmeye karar verdi.
"Hiç, Çin yemek yapmış, tatmam için bana da biraz verdi onu yiyordum"
"Afiyet olsun ne yapmış?"
"Çin mantısı"
Çin, çin mantısı hazırlamış. Türkiye biraz güldü cümle tuhafına gelmişti.
Rusya devam etti "Tatmak ister misin?"
Türkiye biraz düşündü, belki hayır demeliydi.
Rusya cevap beklemeden önceden oturduğu banka doğru ilerledi "Hadi gel Türkiye"