1

22 6 0
                                    

Parlak bir ışık bir süreliğine gözlerimi kör etti.
İleriye doğru bir adım attım, ama ayağımın altında uçurum vardı.

-Ah!

Birkaç çakıl kırıldı ve yere düştü. Peçe çekilmeye başladı ve ufukta bir şelale ortaya çıktı. Tanrı aşkına neredeyim ben diye içimden konuştum. Su ağlarken tıslıyordu sanki, ama altında ki kayalara çarpmak yerine, yukarı doğru yükseliyordu.

-Görünüşe göre...herhalde rüya görüyorum.

Bu düşünce biraz olsun beni sakinleştirdi. Ama yine de ne kadar gerçekçi görünüyordu! Arkamda kocaman ağaçları olan bir orman vardı. Dalları çiçeklerle kaplı ve uçsuz bucaksız gökyüzüne gidiyordu. Arkamı döndüm ve tekrar aşağı baktım. Birden kafamda ve her yerden "Harekete geç!" diye ses geliyordu. Gök gürültüsü gibi, Kong'a bir darbe koptu.

Ona itaat etmezsem, eğer durmaya devam edersem, korkunç bir şey olacağını anladım. Ve ben ormana gitmeyi planlamıştım. Gerçekten atlayamazdım ki! Kararlı bir şekilde arkamı döndüm ve uçurumdan uzaklaştım.

Dallar ellerimi ve yüzümü çizdi, çimen ayak bileklerimi gıdıkladı.

-Ne oluyor be?!

Başka bir tokattan kaçınmaya çalışırken ellerimi sinirli bir şekilde salladım. Etrafta ki sesler beni donmaya ve dikkatle dinlemeye zorladı. Devam ettikçe burasının rüya gibi olmadığını anladım. O anda bir çıtırtı sesi duydum. Çıtırtı sesi gittikçe çoğalıyordu. Birisi buraya çok hızlı yaklaşıyordu. Birden ayaklarımı harekete geçirip, geriye bakarak ileri koştum. Sesler kesildi ve ben ihtiyatla durdum, birbiriyle iç içe girmiş bitkilere bakmaya başladım. "FYRR!" aniden dönüp çığlık attım ve hemen elimle ağzımı kapattım. Mavi ve mor renkleri olan küçük ejderha başını yavaşça bir tarafa, sonra diğer tarafa salladı. Pençeleriyle tepindi sabırsızlıkla sonra aniden bana eğiliyormuş gibi yere indi.

-FYR!

Her şey titredi, sallandı ve sonra yok oldu, bir serap gibi yavaş yavaş kaybolmaya ve çözülmeye başladı. Sonra dalgalanmalar geçti ve kendimi en başta olduğum yerde buldum.

Simsiyah giyinmiş kocaman siyah kanatları olan adam konuşmaya başladı,

- Hmm... fena değil. Ama uçurumdan atlayacağını umuyordum.

Titredim ve adamın gözlerinin içine bakmaya başladım. Adam tekrar konuşmaya başladı.

- Böyle bir şeye karar veren çok az insan var.

Ağzımı açıp kekelemem için dua ederken "Kimsiniz?"

ᗩᗰᗩᖇᗩHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin