6

8 2 0
                                    

Bir kez daha aynanın etrafında döndüm ve sonra yansımada polisten buruşuk bir mektup fark ettim. Onu aldım ve titreyen ellerle açtım. Adresin dışında, içinde yararlı bir şey yoktu. Ama şimdi cinayetimin nerede araştırıldığını biliyorum.

Dersten önce hala biraz zaman vardı. Yürüyüşe çıkmaya karar verdim ve dışarı çıktım. Uzaklarda bir yerlerde, bulutlar tembelce süzülüyordu, altında uçurum vardı. Ve onun dibinde, şimdi ulaşamayacağım bir hayat kaynıyordu. Sonra ilerde bana doğru gelen Daniel'i fark ettim.

- Çevreyi mi keşfediyorsun?

- Burada ne yapıyorsun?

Tepkim yüzünden kafam karıştı, soruyu olması gerekenden biraz daha keskin bir şekilde sordum.

-Yürüyordum?

- Anladım. Arkadaşın yok mu?

- Yok.

-Neden?

Bana şaşkınlıkla baktı ve aniden güldü. " Bir saniyeliğine sadece insan olduğunu unuttum." Alevlendim ve başımı yukarı kaldırdım. " Sadece insan mı?" " Seni incitmek istememiştim?" "Korkutmak istemedin, incitmek istemedin.. ama başaramıyorsun." Daniel dudak ucuyla gülümsedi, gizlice beni izledi. Beni her yönden görmek istiyormuş gibi dolaştı. " Peki okulumuz nasıl? Beğendin mi?" " Beğendim." " Dünya'dan daha mı iyi?" " Hayır." " Neden?" " Ailem, tüm hayatım orda." Daniel'in yüzündeki gülümseme kayboldu. " Aksine, bütün bunlardan kaçmak istiyorum. Meleklerin yeryüzünde yeri olmaması çok üzücü." Artan utanmayı gizlemek için etrafıma baktım. Ve labirent bahçesinin girişini fark ettim. " Onu Fyr ile uçtuğumuzda gördüm. Bu labirent çok büyük." "Ona Adem ile Havva'nın bahçesi denir. Ama oraya gitmesen iyi olur." " Neden?" " Oraya giden herkesin, korku ve arzularına rehin olduklarına söylüyorlar. Kayıpları bırakmıyorlar ve sonunda çıldırıp ölene kadar bir çıkış yolu bulamıyorlar." " Bir çocuk efsanesi gibi geliyor." " Yine de kimse oraya girmiyor. En azından hayatım boyunca tek bir vaka olmadı." " Peki, sen kaç yaşındasın?" " Bilmiyorum. Sizin gibi doğum günlerini kutlamıyoruz. Burada ki zaman dünyadan daha geçici."

Şeytanlar avluya çıktı, bir şey hakkında canlı bir şekilde tartışıyorlardı. Onların arasında Carol'u fark ettim ve ona el salladım. Bana gülümsedi ve başını salladı.

- Tanınmayanlar mı uğraşıyorsun? dedi yanlarında ki biraz balık etli siyah küt saçlara sahip olan kız.

- Seni ilgilendirmez Kimberly.

- Gerçekten mi?

Daniel'i fark etti ve yanında duran adamın elini çekti.

- Bakın kim burda. dedi adının Kimberly olduğunu öğrendiğim şeytan.

Çocuğa baktığımda koyu, kan kırmızısı kanatları olan boynunda ve kollarında dövmeleri olan biriydi. Arkasını döndü ve sessizce Daniel'e, sonra bana tekrar ona baktı. Yavaşça bize yaklaştı.

- Daniel?

- Ne istiyorsun Mitch?

- Babana benden uzak durmasını söyle.

- Bu sizin meseleniz. Bununla bir ilgim yok.

- Şey, elbette. Köle sahibinin komutlarını öğrenen ilk kişidir.

Daniel Mitch'in gömleğinden yakaladı ve kendine çekti. Aniden Daniel'in kolundan tuttum. Mitch'in gözleri bana kaydı ve bir süre beni izledi. Sonra gözlerini tekrar Daniel'e çıkarttı ve sadece güldü. Daniel benim elimi kolunda hissedince bana döndü ve Mitch'in yakasını bıraktı. " Bak şu konuşuna." dedi Daniel. " Bizi karşılaştırma. Babam şeytan, okul öğretmeni değil." Kimberly şeytana yaklaştı ve bana küstahça baktı. " Ezikleri neden okula kabul edilidğini anlamıyorum. Şuna bir bakın!" Beni saçlarımın ucundan aldı ve iğrenerek kaldırdı. Bileğini tuttum ve öfkeyle benden uzaklaştırdım. " Ellerini çek!" " O, pençeleri de var." " Yüzünü çizebilir."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 12, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ᗩᗰᗩᖇᗩHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin