Chris'in dudakları, felix'in boynuna ve çenesine öpücükler kondururken, felix de chris'e daha fazla alan vermek için başını olabildiği kadar geriye atmıştı. Chris narin okşamaları ile felix'le alay etmeyi, felix mızmızlanmaya ve tahriş olmaya başlayana kadar sürdürdü.
Felix sızlandı "siktir git chris benimle oyun oynama" chris'in zar zor kulağının arkasına bastırdığı dudaklarından, felix'in huzursuzluğuna karşı nefes nefese bir kahkaha kaçtı.
Onun yumuşak hareketlerinden sinirleri bozulmuş felix, chris'in saçını bir avucuyla tutup kucağına çıktı, bacaklarını chris'in gövdesinin iki yanına açarak oturdu.
"Çok sertleşme" diye kıkırdadı chris sesizce. Elini felix'in belinin etrafına sardı, çocuğu kendine çekti ve eli kalçasının yumuşak kıvrımına ulaştı.
Felix homurdandı "tam bir götsün" chris'in saçlarını bıraktı ve elerini aşağa indirerek chris'in boynunda birleştirdi.
"Şimdi öyle mi oldum?" Diye fısıldadı chris, felix'in kulak memesini emmek için eğilip, yaptığında da felix'in yavaşça inlemesine sebep olurken.
"E-evet" chris'in ensesindeki kısa saçları parmaklarının arasına alırken gözleri geriye kaydı. Bunun olduğunu sadece hayal edebilirdi. Chris'in kucağında oturduğunu ve dudaklarının kulağının arkasına doğru ıslak öpücükler bıraktığını. Gerçek olmak için fazla iyiydi.
Chris mırıldandı "seni öpmeme izin vermediğini sanıyordum" dudaklarını çocuğun boynuna bastırdı ve mükemmel teninde dişlerini gezdirdi.
"Evet, ama biz öpüşmüyoru-" felix'in sözü telefonun tiz sesiyle kesildi. Nemli elleri chris'in boynundan ayrıldı ve chris'in sıcak ağzını boynunda daha fazla hissedemeyince somurttu. Kim arıyor da chris'le geçirdiği zamanı bölüyordu?
"Kimsiniz?" Dedi felix. Chris telefonda kimin olduğunu öğrenmek için felix'e doğru eğildi, kim olduğunu çıkardığında anlı kırıştı ve çenesini sıktı.
Chris "aisha" dedi sesindeki düşmanlığı saklamak için hiç çaba harcamayarak.
"Oh" felix, aralarında mesafe bırakmak için chris'in kucağında geriye gitti. Chris gözlerini ondan kaçırdı, geriye doğru yaslandı ve kafasını yatağın başına koyarken, felix tereddütle telefona cevap verdi.
"Hey" felix'in sesi kısıktı. Ne aisha'yla yeniden ayrılmak ne de chris'le yaptığı şeyi durdurmak istiyordu.
"Bebeğim neredesin?" Ses felix ve chris'in arasındaki boş alanda yankılandı. Felix'in gözleri telefonun hoparlörde olduğunu fark edince büyüdü, chris'se bakışlarını yeniden felix'e yöneltti.
Felix, "be-ben" diye kekeledi. Chris'in soğuk bakışları, omzundan sırtına soğuk terlerin inmesine sebep oldu. Kolları felix'in belinden indi ve kendine çekerek göğsünde kavuşturdu.
"Bugün geleceğini söyledin sanıyorum?"
Dediğinde felix, adeta chris'in göz devirişini duyabiliyordu."E-evet bebeğim, ben, aa, biraz meşgulüm, sonra konuşalım mı?" Felix, telefonu hoparlörden çıkarmaya çalışırken yüzünün alev aldığını hissediyordu ama bunu yapabilmek için elleri fazla nemliydi ve acayip gergindi.
"Tamam seni seviyorum"
"Hm, evet, ben de se-seni seviyorum"
Chris, felix'in sevgilisiyle konuşmasını bölmemek için dudağını ısırırken sessizce oturdu. Felix'in hala aisha'yla ilişki yaşamasını beklemiyordu. Ve eğer yaşıyorsa, orada chris'le ne halt ediyordu?
Felix chris'e olan hoşlantısını itiraf ettiği günden beri chris kendini onu hakkında düşünmekten akıkoyamıyordu. Her ayrıntısını fark etmeye başlamıştı: gülümsediğinde çıkan gamzelerini, kahkaha attığında gözünün yanında oluşan kırışıklıkları, gözlerinin sıcak rengini ve güzel bronz tenini.
Tüm bunlar boyunca felix'in onunla oyun oynuyor çıkmasını beklemiyordu.
"Wow" bu felix aramayı sonlandırır sonlandırmaz chris'in ağzından çıkan tek sözdü. Felix nasıl cevap vereceğini bilmiyordu. Sadece tuhaf halde chris'in kucağından indi, bacaklarını altında toplarken çocuğun gözlerine bakamadı.
"Şey" diye başladı chris "kız arkadaşının yanına gitmen gerekmiyor mu?" Dedi sinirle. Felix tedirgince chris'e baktı. Haksız olduğunu biliyordu, ama bunun hakkında ne yapacağını bilmiyordu.
"Hayır" diye yanıtladı sessizce.
"İşte bu bir süpriz" chris'in sesindeki alay belirgindi, felix onun ses tonundan korktu.
"Bak, üzgünüm, bunu ha-halledeceğim" felix gerekçe sunmaya çalıştı ancak chris kafasını sallayarak hafifçe güldü.
"Hiçbir şeyi halletmek zorunda değilsin, mutlu bir ilişkin var."
"Chris lütfen"
"Bak kimsenin ayrılma sebebi olmak istemiyorum, bu yizden sadece benden uzak dur" chris boynunu ovdu ve bakışlarını kaçırdı. Felix'in ağzı birşey, herhangi birşey, söylemek için açıldı fakat ne diyeceğini bilemiyordu.
Felix usulca mırıldandı "seni incitmek istememiştim"
Chris soğuk davranmaya çalıştı "beni incitmek mi? Niye beni incitesin ki?" Belki felix'in hala o sürtükle beraber olması onu biraz incitmişti ancak birkaç kişiyi becerdikten sonra unutamayacağı birşey değildi.
"Ben sadece" diye kekeledi felix "ben sadece düşünmüştümki"
"Hayır, sorun yok, onu sevdiğini anlıyorum, ilişkine olan dikkatini dağıtıyordum, özür dilerim"
"Bu doğru değil, be-ben senden hoşlanıyorum.
"Felix"
"Üzgünüm, tamam mı? Böyle gitmek istemiyorum" gitmek istemiyordu. Chris'ten hoşlanıyordu, ama aisha'yla çıkıyordu ve ona aşıktı.
Belki.
"Felix lütfen git, aramızda ikimizin de pişman olacağı bir şey yaşanmasını istemiyorum"
"Pişmanlık mı? Yani tüm bunlardan pişman mısın?"
Chris iç geçirdi "sadece git"
"Wow tamam" felix gözlerini büyüttü ve elini saçlarına daldırdı.
"Benim suçummuş gibi davranma" chris sinir olmaya başlamıştı. Felix sadece tüm suçu ona atmanın yolunu arıyordu.
"Senin suçun" diye mırıldandı felix sessizce, o kadar sessizdi ki neredeyse işitilemezdi fakat chris duymuştu. Sadece cevaplamamayı seçti çünkü kavga başlatmak istemiyordu.
Felix yataktan inerken chris sadece seyretti, pantolonu belinde sarkıyordu ve ayakkabılarını almak için daha da eğildi.
Lanet olasıca alaycı.
"Gidiyorum" diye belirtti felix kısık sesle. Chris sadece onun kızarmış yanaklarına ve neredeyse yaşarmış gözlerine bakmak için kafasını kaldırdı.
"Felix" diye iç geçirdi yavaşça. Felix hızla kapıya ulaşıp gözlerini silmeye çalıştı.
Kapıyı açarken iki kolun arkasından beline sarılıp kendisini geriye çektiğini hissetti. Chris ileri uzanıp kapıyı kapattı, felix'i kendisine döndürdü ve çocuğu göğsüne bastırdı; çünkü sarılmak dışında ne halt edeceğini bilmiyordu.
Ve tam o anda felix hıçkırarak ağlamaya başladı.
******
Bunu en uzun bölüm ilan ediyorumAslında 2 bölümdü ama birleştirdim
Vote verip yorum yapmayı unutmayın
Sizi seviyorumm
~♥
ŞİMDİ OKUDUĞUN
fuckboy | chanlix
Fanfic[Tamamlandı + yazim hatasi dolu] Chris: spagetti bile düzdür Chris: ıslanana kadar