"Felix?" Chris'in sesi zayıf ve cesaretsizdi, felix'in tepkisinden korkuyordu. Evet, felix'e kızgındı ve aisha'yla beraber olmamalıydı ama felix'in, chris'in yaptığını görmesi için hiçbir neden yoktu.
Felix, chris'in sesini duyunca ürktü, gözlerini olabildiğince çabuk sildi ve çocuğa bir kere bile bakmadan kapıya doğru küçük adımlar attı. Hatalı olduğunu biliyordu, aisha'yla barışmasının; ama onunla gerçekten hiçbir şey yapmamışlardı ve chris'in ondan haberi vardı. Chris'in bu kadar çabuk arkadaşlıklarını ya da aralarındaki şey her neyse atlatabileceğini düşünmemişti.
"Felix!" Diye seslendi chris, kendi kendine küfretti, felix'i takip etti ve bileğinden yakalayıp gitmesine engel oldu. Yaptığı şey için bir açıklaması yoktu oysa.
"Ne chris!" Felix bağırdı, chris'le yüzleştiği sırada göz yaşları onu akmakla tehdit ediyordu. Sıcaklığın tüm bedeninde arttığını biliyor, çok kullanılmış, incinmiş ve kızgın hissediyordu.
"Bak, üzgünüm" diye konuşmayı denedi chris ama felix sadece suratına güldü. Gerçekten gülüyordu, duruma rağmen.
Felix onu taklit edip "üzgünsün?" Diye misilleme yaparken chris, ona gözlerinde acı dolu halde bakıyordu sadece.
"Evet üzgünüm"
"Cehenneme git chris" dedi felix tükürürcesine ve arkasına dönüp bu aşağılıktan uzaklaşmaya başladı. Onun tüm bokluklarından bıkmıştı.
"Felix lütfen ben, bari açıklamama izin ver" chris ona doğru hızlı adımlar attı ve felix ayrılamadan kapıyı kapattı. Felix bıkkın bir halde chris'le bir daha yüzleşmek için arkasını döndü.
"Tamam, açıkla" felix kaşlarını kaldırdı, gözlerini sildi ve kollarını göğsünde birleştirdi. Chris'in yaptığı şeyim herhangi bir açıklaması olmadığını biliyordu, bunu sadece pislik yapmak istediği için söylemişti.
"Ben-ben" chris kekeledi. Felix'in kavga başlatıp açıklamasına izin vermeyeceğini düşünmüştü ama felix açıklama talep ediyordu ve chris'in söyleyecek bir şeyi yoktu.
"Bu da ne chris? Şimdi de kız arkadaş mı edindin?" Jay yataktan üzerinde sadece boxerla çıkmıştı ve önündeki iki insanın arasındaki gergin ortamı fark edince hiç çıkmamış olmayı diledi.
"Oh, bak chris, kim gelmiş" felix, jay'e alaycı bir gülümseme gönderdi, bu jay'e çok tuhaf hissettirdi ve dudakları ince bir çizgi halini aldı.
Chris iç çekti "felix lütfen" bu olayı düzeltebilecek bir yol aradı ama ona kalırsa, hiç çözüm yoktu.
"Hayır, geri dönüp yaptığınız şeye devam etmek istemez misiniz? Sizi rahatsız ettiğim için çok üzgünüm"
"Ben içeri dönüyorum" diye mırıldandı jay ve chris ona sadece konuştuğu için bile kötü kötü baktı. Jay savunma olarak ellerini havaya kaldırdı.
"Neden sen de onun gibi defolmuyorsun?" Felix hafifçe chris'i göğsünden ittirdi. Chris onun ellerini yakalayıp belkiir şeyleri düzeltir umuduyla yakınına çekti.
"Felix lütfen bana sadece, bana bir şans daha ver, ben"
Felix, chris'in kendini sıkıca tutan ellerinden kurtulmak için boşa çaba harcadı. "Siktir git chris, sakın bana dokunmaya cürret etme"
"Felix lütfen, biz şey yapabiliriz-"
"Seninle yapacak hiçbir şeyim kalmadı"
***
Haydağğğ
Bu arada yanlış hesaplamışım 64.bölüme kdr yazmışım 65 deik djslfmdk
Vote verip yorum yapmayı unutmayın
Sizi seviremm
~♥
ŞİMDİ OKUDUĞUN
fuckboy | chanlix
Fanfiction[Tamamlandı + yazim hatasi dolu] Chris: spagetti bile düzdür Chris: ıslanana kadar
