•••
"Yani kesin olarak konuşmayacaksın?" Nefes nefese dibimde bana soru sormaya çalışması ona sadece dikkat dağınıklığı veriyordu.
Bundan faydalanıp topu sol ayağının yanından geçirdim ve hızlıca sıyrıldım. Kaleyle aramızdaki mesafe gözüme makul gelmişti. Sürdüğüm topu Eunwoo hyungun olduğu kaleye attığımda izlemeden arkamı döndüm.
Lee Felix, sonucu herkes biliyor.
"Beni kandırdığını anlamadınız mı?" Changbin'in bana koşarak geldiğini gördüğümde gol attığımı anlamıştım.
Hakemlerin taraf tutmaması gerekmiyor muydu?
"Seni tanıyorsa bunu öğrenmen daha mantıklı olmaz mıydı Felix?" Jisung'a omzumu silkerek üzerime koşan Changbin için sağa doğru kaçtım. Bu onu durdurmamış olacak ki tekrar bana yöneldiğinde bu defa kaçmadım ve pes edercesine olduğum yerde dikildim.
Birilerine sarılmayı ya da tensel temasda bulunmayı çok severdim. Bu yüzden genelde onları taciz edip durduğum hakkında çok söylenirlerdi.
Changbin'in üzerimdeki ağırlığını hissederken arkamdaki baskıyla da önüme pembe saçlar düşmüştü.
"Jongin hyung! Kolyeni çıkarman gerektiğini kimse sana söylemedi mi?" Sırtımdaki sızı kaybolurken üzerimden de çekilmişlerdi.
"Sözüm var. Eğer Jennie şu an bizi izlerken bunu çıkarsaydım ne olurdu?" Yüzündeki eğlenen ifade gitmiş, ciddiliğe bürünmüştü. Changbin sırıtarak Jongin hyunga bakarken bende kaşlarımı kaldırdım.
"Ne olurdu?"
"Kaptanlık maçını göremezdik." Ciddiliğini bozup halı sahanın geniş tribünlerine döndü ve ardından kollarını kaldırıp ellerini delicesine sallamaya başladı.
Herkes o şanssız kişiyi biliyor.
"Bebeğim! Kazandık!" Jennie noonaya avazı çıktığı kadar bağırırken o da yerinden kalkmış ve zıplamaya başlamıştı.
Ne izliyordum ben böyle?
İkisine gülerek başımı sallarken son golümle biten maçtan dolayı diğerlerine el salladım. Aynı karşılığı aldığımda çantama ulaşmak için soyunma odasına yöneldim.
"Hey! Felix!" Jisung'u duyarken adımlarımı yavaşlattım fakat durmadım.
İçeriye birlikte girdiğimiz sırada çoktan tişörtümü üzerimden sıyırmıştım. Şortumu da çıkarırken onlarında içeri girdiğini gördüm.
"Fazla fevri olmadı mı bu?" İçimden gelen gülme isteğini bastırmak istemiyordum. Ama anlaşılan bunu çok ciddiye alıyorlar.
"Tam olarak hangi davranışım fevri?" İlk önce yanındaki Jeongin'e dönmüştü. Bu sırada bende çıkardığım havluyla kabine döndüm.
"Engellemen konusunda. Onu dinleyebilirdin dostum." Gözlerim devrilirken havlumu astım ve kabine girip ardımdan kapattım.
"Hesabımı nasıl bulduğunu bilmediğim birisi bana yazıyor, arkadaşlarından ve arası kötü olan sevgilisinden bahsediyor. Bende siktiğimin iyi niyetini kullanarak arkadaş olmaya çalışıyorum. Ama sorun ne biliyor musunuz? Ben neyin gerçek olduğunu bile bilmiyorum. Bu yüzden bu konuyu kapatmazsanız sadece tartışacağız." Soğuk suyu açıp bedenime temas etmesini sağlarken kendimi diğer seslerden soyutlamıştım.
