Dipper: Kasabaya geri döneli bir hafta oluyor bir kaç senedir buraya gelmemiştim 18. yaşımı burda kutladığım için mutluyum ama en çok onun heykelini görebildiğim için mutluyum hayatımı mahfeden kardeşimi kaçıran Stan ve ford amcamı ayıran taşlaşmış üçgeni görebildiğim için mutluyum.
Sabah uyanıp her zamanki gibi bir kahvaltı yaptıktan sonra elime bir kaç mandalina ve gazoz alıp heykelin olduğu yere doğru gidicekken Mabel beni durdurdu yanında candyde vardı kızın benden hoşlandığı açıktı ve Mabel orda kalmam için bahaneler uydururken ben üzerimdeki ceketi yere sermiş kollarımı sıvamış mandalina soymaya başlamıştım evet sadece mandalina soyuyorum ve kız bana ağzının suları aka aka bakıyor. Burda kalmaya devam edersem tecavüze uğrayacağım gitmeliyim.
"Mabel ben gidiyorum
"Ama kardiş..Yürümeye başladım ayaklarımın altından gelen ezilen çimen sesleri hoşuma gidiyordu hedefime gittikçe yaklaşıyorum evet işte orda,artık heykeli tamamıyla görebiliyorum. Her gün gelip üstüne oturduğum odun parçası hala orda ve temiz duruyor, her zamankinden daha iyi hissediyorum bu görüntü oldukça hoşuma gidiyor. Büyük bir zevkle mandalinayı soyarken bir yandanda heykeli inceliyordum acaba beni görebiliyor muydu ya da duyabiliyor muydu bu düşünceyle sadistçe bir kahkaha attım,bu iş gittikçe komik oluyordu
Dipper değişiyor günden daha acımasız oluyor bunu görebiliyorum ve garibime gidiyor çevresinde bir kaç insan dışında kimsenin duygularını umursamayan biri oldu ayrıca çevresinde ona aşık olan bir sürü insan var bu onu daha umursamaz yapıyor iki cinsinde ilgisini çekiyor ve onların kalbini kırmaktan çekinmiyor o an canı nasıl isterse öyle davranıyor bu biraz garibime gidiyor çünkü sadece Bill'in heykeline odaklanmış durumda onun dışında hiç birşeyden zevk almıyor o kadar umursamaz ki arkasını hep ben toplamak zorunda kalıyorum ona aşık olan insanlar gelip bana ondan ne kadar nefret ettiklerini ve ne kadar sevdiklerini söylüyorlar anlık duygularına göre haraket ettiği için çoğu insan bana gelip kardeşin bize umut verdi sonrada yüzümüze bile bakmadı diyolar yani...
"Mabel beni dinliyor musun??"
"E evet"
"Mabell ben biraz takılıcam dışarda sizde gelin bir kaç kişiyi daha çağırın lütfen çok sıkıldım"
"Candye sormam lazım bugün kız gece..."
"AYY OLURR"
"Sevindim ben duşa girip geliyorum o sırada birilerini çağırın o zaman"
____________∅_∅________________
Herkes hep bir ağızdan konuşuyordu ve dipperı bekliyordu yeni tanıştığım sarışın yakışıklı bir çocuğuda davet etmiştim saçları sarı uçları siyah açık tenli uzun boylu ve tatlıydı.Ortaya bir fikir attım
"Dipperı korkutalım mı"
Hep bir ağızdan sesler çıkmıştı en sonunda herkes salonda bir yere saklanmıştı plan çok iyi ilerliycekti ama küçük bir şey bütün olayı bozdu dipper seslendi
"Mabel misafirlerimiz geldi mi?"
Sonra salonun kapısı açıldı normalde herkesin ortaya çıkması gerekiyordu fakat dipper çıplaktı!? Altında her an düşücekmiş gibi duran bir havlu vardı onun dışında üstünde hiç bişey yoktu sonra konuşmaya başladı
"Amanın bozdum mu bekleyin baştan alalım"dedi ve kapıyı kapatıp tekrar içeri girdi ve korkmuş gibi yaptı
"Üstüne bişey giy manyak"
"Aman canım tamam ya ne bağırıyorsun"
O sırada gözüm çağırdığım yakışıklı çocuğa kaydı sarışın olan diğerleri gibi utangaç değildi şaşırmış bir yüzü vardı sonra surat ifadesi şaşkınlıktan tatmine döndü ve doğrudan dippera bakmaya başladı
Dipper saçlarındaki havluyu fırlatıp sarışın çocuğa baktı ve gözlerini kaçırıp bir şarkı mırıldanmaya başladı
" We'll meet again
Don't know where
Don't know when
Oh I know we'll meet again some sunny dayAll the times that we shared
All this time I never cared
Oh I know we'll meet again some sunny day"
Şarkıyı duymamla vücudumun donması bir oldu sarışın çocuğun gözleri şimdi açlıkla parlıyordu.Bu yaz çok garip gecicek gibiydi