Tam ağzımı açmış bişey soyliycekken Mabel geldi ve bize bön bön baktıktan sonra
"Oooo kardiş işi pişirmişsin"dedi ve gitti.
Konuşmaya başladım
"Yarım bıraktığım işi bitirmeye geldim senininle oynaşıcak zamanım yok çam ağacı"
O da cevap verdi
"Ne hoş"sırıtıyordu.
"Ne gülüyorsun?"
"Madem bunu yapıcaktın neden zaten çok az olan gücünle buraya geldin bakalım büyünün etkisi geçtiğinde bardan çıkabilecek misin"
"Sen nerden biliyorsun bunu?"
"Sadece bir tahmindi ama sayende kesinleşmiş oldu"
"Hepinizin kökünü kurutucam biliyorsun dimi?"
"Evet"dedi ve üzerimden kalktı
"Sen sarhoş değil misin yani?'
"Ben kimsenin yanında kalkanımı indirmem."
"Peki masada içtiğin?"
"Barmen arkadaşım içerdede bir iki tanıdığım var bira şişesindeki ananas suyuydu"
...
"Hadi kalk gidiyoruz."
Kalkmaya çalıştım ama kalkamadım oturur pozisyona geldiğimde kendimi tekrar bırakmak zorunda kaldım nefes nefese kalmıştım
"Gelecekteki sevgililerim şuan belkide senin yüzünden bana açılamıyor"dedi ve beni kucağına aldı
"Aptal çam ağacı bırak beni... hepinizin kökünü kurutucam ağağağaaa sal beni be"
"Ya madem bu kadar az gücün vardı ne diye geldin buraya kadar?"
"Nerden biliyim beni hemen tanıyacağını?"
"Salak mıyım ben?"
"Çocukken öyleydin."
"Üfff"
Sırıtarak konuştum
"Ağır mı geldim"
"Hayır ama gelecekteki sevgililerim..
"Sanki sevgili yaptığın var herkese aynı davranıyorsun"
"Ne hoş bir gözlem"
"Nereye gidiyoruz"
...
"Bırak beni,hala büyü yapabiliyorum!"
"Ama yaparsan nefes Alman için bile yardım etmem gerekir yanılıyor muyum"
"Beni böyle yenemezsin bu düşmanlık kurallarına bile aykırı"
"Hayır değil."
"Evet öyle benim savaşıcak gücüm bile yok"
"Ne savaşması?"
"Beni öldürmiycek misin?"
"Tabiki hayır sadece kulübeye dönüyorduk ama sesli söylemek suçlu hissettirir diye düşündüm ve sustum ayrıca sana zarar vermek istesem çığlık atmak yeterdi biliyorsun burda fazla hayranım var"dedi ve göz kırptı
(Ulan seme dipper mi olucak lan bu hikaye öyle bir yere gidiyor kıvırmam lazım)
------------∆-------------
Gözlerimi açtığımda karşımda Dipperı gördüm endişeli gözüküyordu ve kesinlikle kötü kokuyordu
"Bu koku da ne?!"
"Hiç bişey hatırlamıyor musun?"
"Ne?"
"Üstüme kustun"
"Aw üzgünüm"
Bu çok utandırıcıydı
"Sonra ateşin çıktı ve uyuya kaldın"
"Anladım"
Dedi ve elini yanağıma götürdü
"Biraz daha iyisin"
Dedi ve sweatshirtunu çıkarmaya başlamıştıki mırıldanarak kapıya döndü ve kilitledi
"Hadi soyun"
"nE"
"Soyun"
"Ne ne ne diyosun noluyor"
"Bill beni duymadın mı yoksa anlamıyor musun soyun dedim"
"Ben...WTF saçmalama ben senin baş düşmanınım Dipper kendine gel.Ben böyle birşey için hazır değilim"
Dipper kahkaha atmaya başladı yüzü kıpkırmızı olmuştu ve nefesi kesilene kadar güldü
"Ahh~nefes alamıyorum Bill ölücem ahh,haa"
"Neden gülüyorsun"
"Sadece seni banyoya sokucaktim ama kendin gidebilirsen git"
"Tabiki gidebilirim"
Dedi ve bir kaç adım attıktan sonra yere çakıldı tam onu kucağıma almak için edilmiştim ki çıkaramadığım sweatshirtün yakasına yapışıp yüzümü yüzüne çekti
"Beni sakın küçümseme çam ağacı her zaman sana yeticek enerjim vardır~"
Sesli bir şekilde soluğumu tuttum bu üçgenle daha önce hiç bu kadar yakın olduğunu hatırlamıyorum şuan üçgen değil ama
"Beni duydun mu,her zaman senin için enerjimi saklıyorum.Her zaman sana yeticek enerjim var"
Gülümsedim
"Teşekkür mü etmeliyim?"
"Onun yerine beni kaldırmayı deniyebilirsin"
Kıkırdadım ve onu yerden kaldırıp yatağa koydum ve kendi sweatshirtimu çıkartıp yerdeki kirli sepetinin olduğu tarafa fırlattım ve eğilip çoraplarımı çıkarttım Bill sakince beni izliyordu ona doğru döndüm
Komodinin üzerinden bir tane toka alıp saçlarının önünü bağladım, tatlı bir şekilde gülüp
"Şimdi de toka mı kullanmaya başladın cam ağacı eskiden alnını saklamak için elinden geleni yapardın"
"Sadece sayılı insanın yanında takıyorum çünkü komik duruyor ama saçlarım önüme gelince rahat edemiyorum"
"Bence tatlı duruyor"
"Belki... kollarını yukarı kaldır ya da dur ben hallederim"
Kollarımı yukarı kaldırmaya çalıştım ama oturur pozisyonda bile zar zor duruyordum
"Yatağa uzan"dedi.Dediğini yaptım üstüme çıkınca gözlerimi büyüttüm
