2

29 5 6
                                    

"Kralım. Kolyenin ne anlama geldiğini artık öğrenebilir miyim?"

"Tamam." Kral önündeki çaydan bir yudum almış ve tekrar Kevin ve Changmin'e bakmıştı. "O kolye zamanı geldiğinde Chanhee için kendini feda edebilecek birini bulacaktı. Adı C ile başlayan birini... Bu yüzden kolyenin arkasında hem Chanhee'nin hem de o kişinin adının baş harfi kazılı."

"O kişi ben mi oluyorum?"

Changmin, kendini feda etmrk lafını duyduğunda korkmaya başlamıştı. Bu sırada kral içerideki bir askere, Prens Chanhee'yi çağırmasını söylemişti.

Changmin, yanında oturan Kevin'a döndüğünde Kevin'ın suratının ifadesiz olduğunu görmüştü. Bir şeyler düşünüyor gibiydi.

"Peki ne yapacağım ben şimdi?"

Kevin ona cevap vermediğinde susmuştu. Ardından içeri krem rengi, mor süslemeli kıyafetler içinde bir genç girmişti. Eğilip, selam verdikten sonra o da oturmuştu.

"Chanhee, kolyeni kaybetmişsin."

"İsteyerek olmadı."

"Biliyorum." Kral eliyle Changmin'i işaret ettikten sonra, genç prens de Changmin'e bakmıştı. "Ji Changmin. Bundan sonra yanından ayrılmayacak, senin askerin. Ama onu atlatmaya çalışma, artık eskisi gibi güvenle dışarı çıkamazsın."

"Ama zaten emirime verdiğiniz askerler var. Bir kişiye daha ihtiyacım yok."

"İhtiyacın olup olmadığını sormadım."

"Nasıl isterseniz." Prens aşağılayıcı bakışlarını Kevin ve Changmin'e yöneltmişti.

"Kevin sen gidebilirsin." Kralın emiri üzerine Kevin odadan çıkmış ve gitmişti. Ardından izin alarak Chanhee ve Changmin de odadan çıkmışlardı.

"Çok çelimsiz duruyorsun. Nasıl askersin sen? Kendini bile koruyamazsın bu halde."

Prens kıyafeti uçuşa uçuşa yürürken Changmin de onu takip etmeye koyulmuştu. Prensin iki askeri yanına geldiğindr ise Changmin biraz daha geride kalmıştı.

"Eric, Changmin'e yardım et. Haknyeon benimle gel, kütüphaneye gideceğim."

Eric adlı çocuk Changmin'e dönüp onu süzmüştü. Ardından yürümeye başlamışlardı. Saraydan çıktıklarında Eric konuşmaya başlamıştı.

"Çok tuhaf, prensin birden bire yeni yardımcı istemesi."

"Evet, ne yapacağımı bile bilmiyorum."

"Küçük prens ne derse onu yapacaksın. Sevinmen lazım çünkü veliaht prens, küçük prensten çok daha zor biri. Onun yardımcısı olsaydın iki güne işi bırakırdın."

"Anladım. Peki şimdi ne yapacağız?"

"Sana kalacak bir yer bulacağız ardından da temizlenip düzgünce giyineceksin. Sonra da dinleneceksin."

"Neden dinleneceğim? Yapmam gereken bir şey yok mu?"

"Yok, yani şimdilik. Gece boyunca prensin nöbetçisi olacaksın."

"Ama gerçekten ne yapacağım bilmiyorum. Ben gerçek bir asker bile değilim."

"Sadece kapıda duracaksın. Merak etme yalnız olmayacaksın zaten, her koridorda iki veya üç asker daha olacak."

"Peki. Sanırım yapabilirim."

Eric söylediği şeyleri hallettikten sonra Changmin'i uyuması için kalacağı odaya bırakmıştı. Eric ve Haknyeon gibi askerlerin de kaldığı, askerlere özel bir handı.

kingdom - nyukyu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin