×10×

480 55 52
                                    

G'DAY MATE! Naber ?
Gergin ve aynı zamanda tatlı bir bölüm okuyacaksınız. Shipper kalbinizi hazırlayın gacılar. Diyecek pek bir şeyim yok aslında. İyi okumalar~
Love U 💜

                                     -Alya

  •••••••••••••••••••••••••


Changbin'in onun için ayırttığı masaya geçmiş, onu izliyordu Hyunjin. Chan'ın cihazı aktifleştirmemesinin bedeli maalesef kendisine kalmıştı ve bu yüzden Arkadaşı ondan güzel bir azar ve birazda dayak yemişti.

Geleli neredeyse bir saat oluyordu ve bu sürede hem düşünmeye hem de karşısındaki sahnede şarkısını söyleyen bedeni incelemeye vakti olmuştu. Rap söylerken yüzüne yerleştirdiği mimikleri, kolsuz ve vücudunun neredeyse bütün kaslarını belli eden tişörtü, ses tonu... insanların onu neden bu kadar sevdiğini çok iyi anlıyordu şimdi.

Gözlerini Changbin'den kaçırırken yutkundu. Kahretsin ki o çok etkileyiciydi ve Hyunjin ona kapılmaktan korkuyordu. Changbin'de bir gün sıkılıp gidecekti Hyunjin'den. Gevşekliği de bunun en somut kanıtıydı.

Sahnesinin bittiğini insanlara duyurup teşekkür ettikten sonra Hyunjin'e değdi gözleri. Onu bugün etkileyebilmek için ayrı bir çaba sarf etmişti ve başarmış olmayı umuyordu.

Hyunjin sahnenin bittiğini duyduğu an yerinden kalkıp mekanın çıkışına doğru ilerledi. Pekala yeterince durmuştu değil mi? Onunla bir şeyler falan içmesine gerek yoktu.

Bardan çıkıp arabasını park ettiği sokağa doğru ilerlemeye başladı hızlı adımlarla. Şuan tek isteği Changbin'in onun yokluğunu fark etmemiş olmasıydı ama arkasından adını seslenen ses maalesef ki bütün umudunu suya düşürmüştü.

Changbin Hyunjin'in bardan çıktığını gördüğü an peşine takılmıştı. Bu sefer kaçmasına izin vermeyecekti. Derdi neyse Changbin'e anlatacak ve sonra ne olursa olacaktı. Seslenmesini takmayan bedene doğru koştu ve bileğini tutmadan önce tekrar seslendi adını.

"Ne var?" Dedi Hyunjin kolunu tutan elden kurtulurken.

"Nereye gidiyorsun?" Hyunjin'i tutmasının etkisiyle uzun beden hızla ona dönmüştü ve bu salık bıraktığı saçlarının savrulmasına neden olmuştu. Her şeyi unutup uzun sarı saçları okşamak istedi Changbin sadece o an.

"Evime." Tek kaşını kaldırarak bakarken karşılık verdi Hyunjin.

"Bir şeyler içecektik."

"İstemiyorum."

"Sana isteyip istemediğini sormadım." Dedi Changbin ve tekrar Hyunjin'in bileğini tutarak sürüklemeye başladı. Ondan hoşlanıyordu ve karşılıksız olmadığının farkındaydı. Sahnede kendisini izlerken ki bakışları, yutkunmaları ve artık aklından ne geçiyorsa bir anda gözlerini kaçırması... her şeyin farkındaydı.

"Ne yaptığını sanıyorsun sen?!" Hyunjin bileğini tekrar kurtarıp Changbin'i ittirdiğinde bağırmıştı. Onun bütün bu saçmalıklarına katlanmakla zaten en iyi şeyi yapıyordu. İçinden küfür etti kendine. En başından bu teklifi kabul etmemeliydi.

"Anlatacaksın. Bana gelmeni engelleyen sebep her neyse anlatacaksın!" Aynı yüksek tonla karşılık verdi Hyunjin'e. İlerledi ve bu seferde o sertçe ittirip sırtının duvarla buluşmasını sağladı.

"Sana hiçbir şeyi anlatmayacağım. Siktiğimin hayal dünyasından çık!" Karşısındakinin suratına yumruğu geçirmek için bir hamle yaptığı sırada Changbin eliyle yumruğu tutup dudaklarını birleştirdi. Sarışınının dolgun alt dudağını dudakları arasına alıp emmeye başladı hissederek.

𝕻𝖆𝖈𝖊𝖒𝖆𝖐𝖊𝖗| 𝕮𝖍𝖆𝖓𝖌𝖏𝖎𝖓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin