×12×

449 51 148
                                    

Selam bebeklerim~ nasılsınız?

Taslak biriktirmeye çalışıyorum ama başaramıyorum😫 haftada iki bölüm  yazmak çok zor fmcmfmkkmv

Hyunjin'in attığı küçüklük videosu... ağlıyorum

Duyuru panosuna yazmıştım ama tekrardan 1k için teşekkür ederiz🤧

Kendinize çok çok iyi bakın sizi seviyoruz💖

İyi okumalar

-Bchrisn

•••••••••••••••••••••••••

"Kaçta çıkacak?"

Chan, Hyunjin ve Jeongin her ne kadar evde kalmayı tercih etselerde Minho itiraz etmiş, onları Jisung'u izlemek için zorla bara getirmişti.

"On beş dakika sonra." Chan Minho'nun verdiği cevapla başını sallamış, elinde tuttuğu içkisinden bir yudum almıştı. Chan'ı bile bara sürüklemeyi başarmıştı, Minho'nun inadı tuttumu tam tutuyordu.

"Hey!" Aklına gelen şeyle sırıtarak Hyunjin'e döndü. "Changbin'le randevun nasıl geçti?"

Onların buluşmalarının üzerinden birkaç gün geçmişti ama soracak fırsatı bulamamıştı. Sonrasında da unutmuştu zaten.

"Öteki tarafı merak ediyosan götürüp getirebilirim hyung." Hyunjin tek kaşını kaldırıp dik bakışlarını Chan'a yöneltirken büyük olan sadece gülmüştü. Son zamanlarda onunla uğraşmak en büyük hobisi olmuştu. Hyunjin, Changbin hakkında o kadar net konuşmuştu ki zamanla tükürdüğünü yalaması ona zevk veriyordu.

"Ciddiyim, sormaya fırsatım olmadı kaç gündür."

"Bir şey olmadı." Omuz silkip etrafa bakınmaya başlamıştı ama Chan bunu yemezdi.

"Yoksa ilanı aşk falan mı etti ?" Dedi dalgayla yarım ay şeklindeki deri koltukta Hyunjin'in yanına kayıp yanağından makas almaya çalışırken.

Kafasını çekip duyduğu şeyle anında yüzünü buruşturdu. Hafif bir şekilde Chan'ı ittirdi. "Saçmalama."

Ağzından laf alamayacağını anladığı sırada sağ tarafında onları bıyık altından gülerek izleyen iki bedene çevirdi vücudunu. "Size söyledi değil mi?"

Elbette ki söylemişti. Şuan onunla dalga geçtiği için inadına anlatmıyordu. Aklı sıra  anlatmayarak Chan'a ceza veriyordu Hyunjin.

"Ölmek için çok genç ve güzelim Hyung." Jeongin, Chan sormadan onu red edince bir umut bakışlarını Minho'ya çevirmişti ama o da eliyle ağzına hayali fermuar çekince pes ederek omuzlarını düşürmüş, oflayalarak arkasına yaslanmıştı.

"Selam." Hepsi tanıdık gelen sesin sahibine bakmış, Jisung'u görmeleriyle gülümseyip karşılık vermişlerdi.

"Sizi görünce selam vermek istedim."

"İyi yapmışsın, otursana." Chan, kendi ve Minho'nun ortasındaki boşluğu patpatlayıp arkadaşına baktı kısaca. Şuan heyecandan delirdiğine yemin edebilirdi.

"Gitmeliyim, sahnem başlayacak."tatlı bir gülümseme sundu hepsine ardından son hazırlıklar için kulise ilerledi. "Sonra görüşürüz."

Minho Jisung sahne arkasına gidip gözden kaybolana dek onu izlemiş, sonra da kendine gelme amacıyla başını sallamıştı.

"O çok... Güzel olmamış mı?" Nihayet başını kaldırıp şaşkın bakışlarını arkadaşlarına çevirince üçü dayanamayıp Minho'nun bu aptal aşık haline gülmeye başlamışlardı.

𝕻𝖆𝖈𝖊𝖒𝖆𝖐𝖊𝖗| 𝕮𝖍𝖆𝖓𝖌𝖏𝖎𝖓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin