Canının acısından ve duyduğu diğer inlemeden sonra bilinci kapanmıştı Louis'nin. Yaklaşık bir kaç saat sonrada üşüdügunu hissetmiş ve bilincinin açıldığını anlamıştı.
Gözlerini açtığında başına dikilmiş olan cadıyı gördü. " Hadi kalk bakalım gidiyoruz"
"Nereye gidiyoruz ve ayrıca ben ne kadar uyudum hiç bir şey hatırlamıyorum". Cadı gözlerini devirerek " drama kraliçelik yapma Yanlizca iki dakika uyuya kaldın." Cadının söylediği şey üzerine adım atmayı bırakıp cadıyı da kendiyle beraber durdurmuştu. Tabi cadının haberi olmadığı için sendelemisti. Nasıl iki dakika buraya gelmeleri 3saat sürmemiş mıydı yani tam bunları cadıya sormak üzereydi ki bos araziden yüksek siren sesleri gelmişti. Sirenin nerde olduğuna bakmak için kafasını kaldırmıştı ama kolunu tutan el onu çoktan bir yöne doğru yönlendirmişti.
➖➖➖➖➖➖➖➖➖➖➖➖➖➖➖➖➖➖➖➖
Koşuyorlardı......
Yaklaşık bir saat boyunca koşuyorlardı ki Louis bu seferki saatin doğru olduğunu biliyordu. Ayrıca sağına baktığında korkuyla bir şeyler sayiklayan cadıyı gördüğünde de endişesi artıyordu. Sürekli bir yere geç kaldığından bahsedip duruyordu. " Geç kaldım geç kaldım geç kaldım....." Tekrar sayıklamaya başladığında artık sinirlendigini hissetmişti Louis. Bu yüzden koştukları sırada aniden durup cadının tökezleyerek düşmesini sağlamıştı. Tamam aklına cadının düşeceği gelsede fazla umrunda olmamıştı. Hala olmayabilirdi ama şuan ona bakan kızgın ve hatta korkunç mor gözler olmasaydı.
Cadı ani bir hareketle kalktı ve Louis'nin kasıklarına tekme attı. Neden sihir kullanmıyor diye düşünürken cadının değişen sesi geldi kulağına " ne halt ettiğini sanıyorsun sen !?" Evet Louis korkmuştu. Gözleri morun en korkunç halini almış ve bedeni titreyen cadıya baktığında Louis korkuyu iliklerine kadar hissetti. Ama şuan korkma sırası değildi asıl soruları onun sorması gerekiyordu. Bu yüzden bir adım cadıya yaklaştı.
" Nerdeyiz ve nereye gidiyoruz?, o siren neden çaldı?, neden bu kadar korkuyorsun?" Artarda gelen sorularla bir kaç adım geri çekildi cadı ama yinede öfkesinde bir azalma olmadı." Sana hiç bir cevap vermek zorunda değilim şimdi çabuk bu bölgeden çıkmalıyız"
"Hayır bana cevap vericeksin. Ayrıca burası senin bölgen değilmi? Neden gidiyoruz ki?" Cadı derin nefes verdi. " Lütfen şimdi burdan gidelim sana anlaticam ama şimdi....gidelim.". Louis cadıyı ilk defa böyle savunmasız görüyordu. Bu yüzden daha fazla bir şey demeden cadının uzattığı eli yok sayarak koşmaya başladı.
Uzun sayılabilecek kadar koşmuşlardi. Louis artık bacaklarını hissetmiyordu. Başı dönmüş ve kusmak istiyordu. Ayrıca koştukları zamanda zeminde bir tuhaflık olduğunu görmüştü. Çoğu bastığı yer çökmüş ayrıca toprakda kendi kendine hareket etmişti. Tabi bu hareket öyle yürümek gibi değil daha çok......daha çok nefes alıyormuş gibiydi. Ama bunları da çok koştuğu için dağılan bedeninin bir oyunu olduğunu düşünmüştü.
En sonunda cadı zifiri karanlık bir yerde durdu. Louis'nin elini bırakıp yere boylu boyunca uzanmıştı. Louisde eğilerek ellerini bacaklarına koyup nefes alıp verişini düzeltti. Daha sonra oda cadının yakınında bir yere uzandı.
"Artık bana bir şeyler anlatmak zorundasın" dedi. Cadı da yerinden doğrularak Louise baktı ve ellerini havaya kaldırarak teslim oluyormuş gibi yaptı. Louis bu harekete tebessümle karşılasada aklına gelen sorularla tebessümünu silip bedeniyle beraber cadıya döndü." Öncelikle burası neresi?" Cadı tekrar nefes alarak cevap verdi.
" Burası cadı çemberi". Karşısında boş boş bakan mavi gözleri gördüğünde gözlerini devirerek açıkladı. " Yani cadıların kendi sahip oldukları dünyalara açılan kapılardir." Louis kaşlarını kaldırdı" e o zaman burasıda senin çemberin neden biz koşuyoruz daha doğrusu neyden kaçıyorduk?" Cadı bu soru üstüne duruşunu düzeltti. Gerildiği açıkça belli.oluyordu. Louis şimdi daha çok merak etmişti.
"Aslına bakarsan...... burası benim çemberim değil." Louis şimdi daha çok şaşırmıştı. Okuduklarindan hatırladığı kadarıyla hiç bir cadı diğer cadının çemberine asla giremezdi. Hem girdikleri büyü türleri farklıydı hemde giren cadıya ölüm cezası veriliyordu. "İyi ama nasıl sonuçlarını biliyorsun?" Louis bunu söylediği an cadı hiddetle kafasını kaldırdı.
"Hepsi sen ve aptal alfan yüzünden. Senin inlemen beklediğim bir şeydi ama Harrynin ki tamamen aklımdan çıkmıştı. Bir cadı çember girme büyüsü yaptığı zaman Yanlızca beraber gireceği kişinin sesi duyulmalı diğer türlü cadının kontrolü bozulur çember cadıyı başka bir çembere atar. İlk başta farketmedim ama siren çaldığı zaman anladım yanlış çemberde olduğumuzu." Louis açılmış olan ağzını kapattı.
"Birincis bu bizim suçumuz değil kendin söyledin senin aklın karıştı. " Cadı tam ağzını açıcaktı ki lousinin" sözümü kesme"uyarısını dinledi. Louis üst üste şaşkınlık yaşıyordu. Cadı şuan çok savunmasizdi. Ne denirse yapacak kivamdaydi resmen. Bunu sormaya karar verdi.
" Neden gücünü kullanmıyorsun peki? Şimdiye burdan gitmiş olurduk " cadı yerden bulduğu bir taşla oynamaya başlıyarak cevap verdi. " Çünkü başka bir cadının çemberindeyken kendi gücünü kullanamazsın. Savaşla sonuçlanır." Louis anladığını belirterek başını salladı. Daha sonra sorularına devam etti.
" Peki buraya neden gelmiştik yani eger doğru çemberde olsaydık ne yapacaktık?" Cadı hala taşa bakarken söyledi." Ayin için vücuduna bir işaret yapmam gerekiyordu. Bunun içinde kendi çemberimde bulunan mor sonet taşına ihtiyacım vardı." Louis işareti duyduğu zaman cadının suratına anlamayarak baktı. "Oof ayinde olduğunu belli etmek amacıyla vücuduna mor bir sembol yapicaktim sadece " ikiside bir süre sessiz kaldı. Tam cadıya şimdi ne yalicaklarini sorucakti ki cadının elindeki taşın kırılıp etrafa mavi duman çıkarttığını gördü.
Daha sonrada cadının küfür eden sesini.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Larry abo 2
Fanfictionlarry abo nun ikinci kitabıdır hesabımda çıkan bazı durumlardan dolayı burdan devam.edicem tskrll