Larry abo 2

BÖLÜM SİXTEEN

Ayin gününe son 5 gün:

Louis verdiği karardan sonra Zayn tarafından eve bırakıldı. Eve adımını attığı gibi kendini yatağında buldu ve gözlerini kapatıp uyumaya çalıştı.

Uyandığında havanın hala aydınlık olduğunu gördü. Kaç saat uyumuştu ki? Ruh hali çok bozuktu sürekli düşünüyor ve kendini ruhsal olarak çok yormustu. Bu yüzden kendini tekrar uykunun kollarına bırakmak için geri uzandığında duyduğu seslerle doğruldu. Odasının yakınlarında bir yerlerinde konuştukları barizdi çünkü seslerini net bir şekilde duyabiliyordu.

"Son 5 gün kaldı Harry. Artık ne yaparsan yada yaparsam yapayım bu asla olmaz. "

" 5 gün kısa bir gün değil yine herhangi birini bulup dönüştürebilirsin."

Neyden bahsediyorlardı bunlar. Louis biraz daha yaklaşmak istesede kendisini farkedebileceginden olduğu yerde kaldı.

" Aptal olma Harry. Diyelim ki bir kişi buldum. Onları dönüştürmem için 1 aya yakın zaman gerekiyor. Sırf sen ruh eşinden ayrılma diye kaç yüzyıllık ayinin kurallarını bozamam ben.". Louis kendi hakkında konuştuklarını anlamıştı. Son 5gun dediklerine göre de ayin hakkında konuşuyorlardı. Ama zaten bu konuyu halletmemislermiydi. Louis zaynle kısa bir süreliğine muhurlencek, ayin gününün sonunda ise muhurlerini bozucak olan iksiri getircekti. Yoksa bir sorunmu çıkmıştı? Louis hala konuşan ikiliyi daha fazla duymak istemediği için odasından çıktı.

Tabi kapıdan çıkan gıcırtıli ses iki kafanında ona dönmesini sağlamıştı. Karşısında ona samimiyetsiz bir şekilde gülen  cadıyı ve ifadesiz bir şekilde ona bakan harryle karşı karşıya geldi. Louis yemin edebilirdiki saniyelikte olsa an önce harrynin zümrütlerini çok net bir şekilde görmüştü. Ama ona yaklaşınca gözlerinin mor rengine kaçtığını da görmüştü. Belli ki Harry üzerindeki kontrolü louisle aynı ortama girdiğinde kaybediyordu. Harrynin yanına gitmek için adım atsada bileğini tutan el onu durdurmuştu. " Kahvaltını ettikten sonra beni bahçede bekle Louis seninle bir yere gitmemiz gerekiyor.

Louis inkar etmek için ağzını açsada cadı onu umursamamis ve Louis'nin arkasından geçerek bodruma inmeye başlamıştı bile. Harrye sormak için tekrar önüne döndüğünde ise onun çoktan gitmiş olduğunu görmüştü. Ahhh bugün cidden bok gibi geçiyordu.... Diğer günler gibi .

Hem iştahı olmadığından ve hemde cadının onu götüreceği yeri merak ettiğinden kahvaltısında yanlizca bir bardak çay içmişti. Açıkçası Louis kahvaltı yapmak istemişti çünkü annesi onu asla kahvaltısız bir yere göndermez karnının doyduğundan emin olmadan masadan kaldırtmazdi . Yanlizca ona karşı değil diğer çocuklarına da aynı şekilde davranırdı Jay. Aklına ailesi gelmişti. Doris ve Ernest le olan oyunları,lottieyle yaptıkları erkek  sohbetleri ve fizzyle olan saçma tartışmaları....

Ağladığını görüşünün bulanıklastığıni gördüğünde anladı. Sonrada kendine ağladığı için kızarak toparlandı. Eğer kurtulamazsa onları cennette karşılayabilirdi ki Harrynin cadiyla konuştuklarından sonra cennete gitme fikri iyice aklına girmişti. Belliki Harry iksir konusunda bir sıkıntı yaşamış ve cadiylada bu konuşma içine girmek zorunda kalmıştı. Üstünde olmayan tozları çırparak bahçenin ön kısmına çıktı. Ama ortalık sessizdi ve öğleden sonra gökyüzünde oluşmuş olan kırmızı şafak onu urkutmustu.

Kafasını kaldırıp gökyüzüne bakmak istediğinde birilerinin ona baktığını hissetti ki doğru hissetmişti. Odasından ona bakan Harryle gozgoze geldiğinde birşeyler söylemek istedi louis. Ne söyleyeceğini oda bilmiyordu ama istiyordu iste . Birkaç dakika daha gözler konuştuğunda onları bölen şey cadının seslenmesiydi. " Hadi Louis arkaya gel" Louis onun gormiycegini bilsede yinede kafasını salladı. Tekrar harrye bakmak istesede onun artık orda olmadığını gördüğünde başını eğerek arka bahçeye yürüdü.

Gördüğü ortam onu şok etmişti. Her yerde mum ve değişik semboller vardı. Bahçenin ortasına çizilmiş büyük mor daireyi gördüğünde Louis onun ne olduğunu anlamıştı. Cadının ona ilk zamanlarda verdiği büyü kitabını incelerken karşılaşmıştı bu çembere. Hatırladığı kadarıyla bu tür çemberler ,çemberin sahibi olan cadının kontrolünde kendilerine ait olan bir dünyaya geçiş yapabiliyorlardi. Yani bir nevi başka bir gezegene geciceklerdi.

" Evet Louis aferin verdiğim kitabı düzgün okumayı becermissin." Ahh aptal cadı aklını okuyabildigini unutmuştu. " Bana aptal dediğini duydum" veee tabi bunuda duymuştu. "Şimdi eğer bu çemberleri biliyorsan nasıl çalıştıklarını da biliyorsundur değilmi?"

"Aslında hayır sadece göz gezdirmistim çalışması hakkında bir bilgim yok " dedi . Cadı derin nefes vererek Louise adım attı. Eğer alfa halindeki louis olsaydı şimdiye cadının üstüne atlamış ve kalbini elinde tutuyor olmuş olurdu ama artık omegaydi ve şimdi yapabildiği tek şey korkusunu belli etmeden bir adım geri gitmek olmuştu. Ama tabiki cadı bunu farketmiş ve sırıtmisti.

Louisin ellerini tutarak çemberin yanına çekti. Kendiside karşıya geçerken cadı göz temasını asla bozmuyordu. Louis cadının ona baktığını anladığında oda cadıya baktı. Daha saliseler geçmeden Louis başında çok korkunç ve şiddetli bir ağrı hissetti. Aslında önceden de sabahları kalktıktan sonra olurdu baş ağrısı ama bu çok çok başka bir şeydi. Bunu cadının gözlerine baktıği için gerçekleştiğini düşününce cadidan gözlerini çekmek istedi. Ama sadece istedi. Çünkü kafasını bile hareket ettiremiyordu.

Başının ağrısı çok daha kuvvetlenince sesli şekilde acıyla inledi. Ama daha sonra acısını birkaç dakikalığına da olsa unutturcak bir şey oldu.

Lousin acı inlemesinden sonra içeriden daha şiddetli bir inleme daha gelmişti.

Vuhhh valla aklımda çok güzel şeyler var . Kesin değil gidişata göre bakicam tabi ama finale yaklaşık 8 bölüm gibi bir sayı var . Daha sonra biraz bekliycem daha sonrada baska bir hikaye yazicam umarım ordada destek olursunuz. Lütfen oy verin şimdiden teşekkürler ❤️❤️