Gözlerini açtığında burnunda keskin bir koku vardı Louis'nin. İlk defa bir güne baş ağrısı olmadan uyanmıştı ama şimdide sıra kokuya gelmişti. Burnunu tıkamak için elini başına götürdüğünde bileğinin bağlı olduğunu gördü. Ne kadar tuhaftı değilmi?
. Artık alıştığı bir durum olmuştu bir yatakta bağlı olmak. Bıkkın nefes vererek etrafına baktı. Duvarlar taştan yapılmış ve üzerine çeşitli semboller çizilmişti. Her ne kadar kalkıp incelemek istesede kollarındaki zincirler buna engel olmuştu. Biraz daha o pozisyonda durduktan sonra içerden daha değişik sesler gelmeye başladı. Ne olduğuna dair hiçbir fikri yoktu ayrıca odanın tekrar o mavi dumanlarla dolmasından ters bir şeyler gittiğini düşündü. Yerinden doğrularak dumanların çıktığı yeri anlamaya çalıştı. Fakat pek anladığı söylenemezdi. Dumanlar fazla karışık bir şekilde duvarda gördüğü sembollerin üzerinde dolaşıyordu.
Daha fazla bakmanın manası olmayacağını düşünerek dumanlara seslendi " neredeyim ben ,kimse varmı?" . Dumanların içinden önce gülme sesi daha sonrada simsiyah bir silüet gözüktü. Yatakta geri geri gitmeye çalışırken sırtı duvara değdi ve daha fazla giremeyeceğini anladı Louis. "Sen şu son kurbansin değil mi. Alfadan dönüştürülen omegasin.?"
"Sen kimsin ve bunu nerden biliyorsun?" Dedi Louis. Şuan cidden çok korkuyordu. Cadı nerdeydi ve onu neden burda yanlız bırakmıştı. Şuan gerçekten ayinin erkene alınıp ölmek istiyordu. "Mm çok yazık olmuş. Bu kadar yakışıklı birinin ölmesi hiç adil değil". Louis derin derin nefes aldı. Şimdi hem odanın kokusundan hemde korkudan bayilcakti. " Aslına bakarsan seni kurtarabilirim ne dersin?" Louis onu nasıl kurtaracağını merak etsede daha yüzünü bile görmediği birinin ona yardım etmesini kabul edicek kadar da aptal değildi bu yüzden karşısındakinin hala cevap vermediği soruyu tekrar dile getirdi
"Sana kim olduğunu sormuştum? Ve bana nasıl yardım edebilirsinki?" Bunu sorduktan sonra derin bir sessizlik oldu. Eğer odada dumanlar hala durmasaydi Louis gittiğini bile düşünücekti. Ama daha sonra dumanlar azalmaya ve koku gitmeye başlamıştı Louis kafasını tekrar o yöne çevirdiğindeyse ne yapacağını şaşırdı çünkü karşısında başka bir cadı duruyordu!
Cadıya okadar uzun süre bakmıştı ki bileklerindeki zincirin düşüş sesini bile duymamıştı. Ağzını her ne kadar açsada söyleyecek bir şey bulamayıp gene kapatıyordu. Cadı bu durumu farkettiginde hafif gülerek" istediğin 3 soruyu sor sonrada burdan gidiceksin" Louis girdiği buğdan çıkarak"ne?" Dedi. Cadı biraz daha yaklaşarak" ilk hakkın bitti" dedi. Hala ne dediğini anlamamıştı ama belliki soru sorması gerekiyordu. " C-cadi nerde yani benim yanımda olan?"
"Bu sayılmaz buna cevap vermiycem. Hala iki hakkın var"Louis kaşlarını çatarak düşündü aslında aklında birsuru soru vardı ama diline gelmiyordu. " Peki sen kimsin?yani ben dünyada Yanlızca bir cadı var diye biliyordum ?" Cadı gülümsedi. "İki soru oldu ama şimdilik bir şey demiyorum. Evet haklısın dünyada yanlızca bir cadı var. Ama bildiğin üzere dünyada değiliz. Ve diğer sorun ben kimim?" Cadı bunu bir ileri bir geri yürüyerek yanıtladı.
"Şuan bulunduğun çemberin sahibi olan cadiyim. "Louis şimdi hatırladı. Diğer cadı ona başka birinin çemberine girdiklerini söylemişti. Ahh neden bir isimleri yoktuki böyle sürekli cadı demek tuhaf geliyordu. Dur suanki konu bu degil. Ve bir dakika... Eğer bu cadı kendisini bulduysa ozaman.....
"Onu öldürdünmu?"diye sordu endişeyle. Neden endişeli olduğunu da bilmiyordu. Sonuçta o cadı kendisini ölüme terk etmişti. Ama yinede vicdanıda el vermiyordu. Cadı kafasını sallayarak " bana o cadı hakkında soru sorma" dedi sert bir ses tonuyla. "Peki beni evime götürür müsün?" . Sesi o kadar kısık çıkmıştı ki kendinden nefret etti Louis. " Evet tabiki " cadının hemen kabul etmesiyle biraz sasirsada altında bir sebep aramak istemedi. Elini Louise uzattığın da ise Louis tutmak istemedi. Çünkü o çok şey görünüyordu mm....... Korkunç?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Larry abo 2
Fanficlarry abo nun ikinci kitabıdır hesabımda çıkan bazı durumlardan dolayı burdan devam.edicem tskrll