Meraba yine ben. Sizleri çok seviyorum. Yine gece :D. Oy ve yorumlarınızı bekliyorum. Öpüldünüz.
Bu bölümü multimedyada ki şarkıyla okumanızı tavsiye ederim. Cem Adrian- Mutlu yıllar
- -
Kimin geldiğine bakmak için kafamı kaldırdığımda Yankı'yı görmeyi beklemiyordum. Elinde ki kağıt parçasını yere fırlattı. "İstediğin belge." dedi. "Ayrıca bir daha burada benden habersiz bir şey olursa sonu senin için kötü olur." dedi ve bana elini uzattı. Ben hala şaşkınlığımı üzerimden atamamıştım. Elini tutup ayağa kalktım. Beraber odadan çıktık. "T-teşekkür ederim." dedim. "Her şeyi teker teker ödeyeceğini biliyorsun değil mi?" dedi. "Biliyorum biliyorum." dedim.
"Ben gidiyorum." dedim bardan çıktığımızda. "Nereye?" dedi. "Sahile gideceğim." dedim. "Tamam." dedi. Arabama bindim. Yavaşça sokaktan çıktım. Sahil kenarına geldiğimde arabayı yol kenarına bıraktım. Sahile gittim. Kumların üzerine bağdaş kurup oturdum. Yerdeki kumlarla oynamaya başladım. Yanıma birinin oturduğunu fark ettim. Bakmadım bile. Bana sarıldığında kafamı ona çevirdim. Emir olduğunu fark ettim. "Seni çok özledim." dedim ve ona sımsıkı sarıldım. "Benim her şeyden haberim var güzelim." dedi. "N-nasıl?" dedim ve ona şaşkınlıkla baktım.
"Her şeyi sana anlatacağım." dedi. O sırada bir ses geldi. Kafamı kaldırdığımda Barut ve adamlarını gördüm. Hemen ayağa kalktım. "Emir ben koş dediğimde hızlı bir şekilde koşuyoruz. Tamam mı?" diye fısıldadım. "Neden?" diye fısıldadı o da. "Nedenini boşver. 1... 2... 3..." dedim ve aynı anda koşmaya başladık. Hızlıca sahilden çıktık. "Karanlığa yada bizim eve gideceğiz." dedim. "Sizin eve gidelim." dedi. "Neden?" dedim. "Karanlığa gidene kadar yakalarlar." dedi. "Tamam. Daha hızlı." dedim. Hızımızı artırdık. Eğer arabaya binseydik. Bizi anında yakalarlar. Arkama baktığımda aramızda az bir mesafe olduğunu fark ettim. Hızımızı biraz daha artırdık. Bizim eve geldiğimizde kapıda yaklaşık altı koruma vardı. Hemen içeri girdik. Bahçede soluklandık. Korumaların oraya baktığımda Barut ve adamlarını göremedim. "Bence sen bu gece burada kal." dedim. "Benim için sıkıntı yok." dedi. "Arabayı aldıralım." dedim. Cebimden anahtarı çıkardım. "Murat abi." diye şoförü çağırdım. "Efendim küçük hanım?" dedi. "Sahil kenarında arabam var. Buraya getirebilir misin?" dedim ve anahtarı ona çevirdim. "Peki." dedi ve anahtarı aldı.
O gittikten sonra biz de içeri girdik. Benim odama çıktık. Yatakta bağdaş kurup oturdum. "Anlat bakalım." dedim. O da yatağa oturdu. "Yankı Atay. Karanlığın sahibi." dedi. "Biliyorum." dedim. "Benim çocukluk arkadaşım. Hala aramızda su sısmaz." dedi. Şaşkınlıkla ona baktım. "Barut'un senden ne istediğini biliyorum. Ben Yankı'nın bunu kabul etmesine şaşırdım." dedi. "Biz onunla yatmadık." dedim yüzümü ekşilterek. "Ne?" diye sordu. "Her şeyi baştan sona kadar ona anlattım. O da o gece aynı odada kalmamıza ses çıkarmadı. Sonra Barut benden bakirelik testi istedi." dedim. Son cümleyi fısıldayarak söyledim. "Tabi ben getiremedim. Sahile de onun yanından geliyorum. Beni tam öldüreceği sırada Yankı odaya girdi. Elinde istediği belge vardı. Barut'a lafını söyledikten sonra beraber odadan çıktık." dedim. "Yankı ilk defa birine merhamet etmiş. Yani arkadaşlarından sonra." dedi.
"Bu konuları kapatsak." dedim. "Olur." dedi. "Benim evden çıkma yasağım var." dedim. "Neden?" dedi. "Sevgili dedeciğim öyle istemiş. Tabi ben uyacak mıyım? Tabiki hayır. Bu aralar bana hesap sormaya başladı." dedim. "Değişik." dedi. Beraber aşağı indik. Mutfağa geçtik. Bütün hizmetliler sanırım buradaydı. Yaklaşık yirmi kişi vardı. Bizim mutfak salon büyüklüğünde olduğu için sığılıyordu. "İçki var mı evde?" dedim. "Efendim size içki yasak." dedi benim yaşlarımda kız. "Bir git. Ben şimdi içki istiyorum." dedim. "Efendim bizi zor durumda bırakmayın." dedi. Emir bana şaşkınlıkla bakıyordu. "Öyle mi? Yasak yani." dedim sakince. "Evet efendim." dedi. Herhangi bir dolabı açtım yavaşça. Emir ne yapacağıma merak ediyor gibiydi. Hızlıca dolaptaki rafı aşağı indirdim. Bütün bardaklar hızlıca yere indi. "Şimdi ya bana bira getirirsiniz ya da mutfağı yerle bir ederim." dedim. Emir kolumu tuttu. Hızlıca kolumu çektim. "E-efendim evde içki yok." dedi. "Haa yok mu ben gidip alayım." dedim sakince. "Git al o zaman." diye bağırdım. "T-tamam." dedi ve mutfaktan çıktı. "Sizde ses sistemini havuzun kenarına getirin." dedim. Hemen iki tanesi mutfaktan çıktı. "Giden arkadaşınıza söyleyin. Biraları ve diğer içkileri fazlaca alsın." dedim. "Peki efendim." dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık...
Fiksi RemajaKendini ailesinin katilini bulmaya adamış bir kızın hikayesi...