4

231 25 0
                                    

 Dört kardeş birlikte  tavan arasını temizliyorlardı.Tüm dikkatlerini dağıtan içeri giren anneleri olmuştu.Üzerinde çiçekli bir elbise elinde de boyalar vardı.

"Size gerçek bir bahçe veremediğim için burada bir bahçe yapabilirsiniz."

"Büyükannem ne olacak?Bizi cezalandırmaz mı?"dedi Jaemin.

"Onun kapalı alan korkusu var,tavan arasına çıkamıyor."

"Kendini çok yorma anne."dedi Jeno.

"Sorun değil tatlım.Gururum sırtımdan daha çok incindi."

"Anlamıyorum neden?Büyükannem neden babamla ilgili öyle konuşuyor ve bizimle ilgili?"

Anneleri derin bir nefes alıp konuşmaya başladı.

"Küçükken sevgi görmek için babama yönelmiştim,her şeyi birlikte yapardık.Denize açılırdık,ata binerdik...Bu annemi çok kıskandırırdı.Bana işkence etmek için hiçbir fırsatı kaçırmazdı.Yıllar geçti babam işleriyle daha çok meşgul oldu bende daha çok içime kapandım.Tüm bunlar olurken babamın üvey kardeşi geldi.Benden birkaç yaş büyüktü,o kadar yakışıklı o kadar nazikti ki babam ona öz oğluymuş gibi davranırdı.Onun gibi birisini daha önce tanımamıştım.O şahane biriydi.O..."

Jaemin şaşkın bir şekilde konuştu.

"Babamdan mı bahsediyorsun?"

Annesi mahcup bir şekilde başını salladı.

"Duygularımızı gizlemeye çalışmıştık,birbirimizden bile.Evden kaçtığımızda ailem çılgına dönmüştü,babam beni reddetti ve annem çocuklarımın toynakları ve kuyrukları olacağını söylemişti.Ama yanıldı hepiniz mükemmelsiniz.Umarım beni anlayabilirsiniz.Aşk istediğiniz zaman gelmiyor bazen siz istemeden birden geliyor."

"Geçmişte yaptığın yanlışları umursamıyorum anne,seni hep seveceğim."dedi Jeno.

"Büyükannem neden dönmene izin verdi?"

"Çünkü sana söylemiştim demek için 20 yıldır bekliyor.İnan bana Jaemin bu evde bende tutsağım."

....

Jeno fırçaları temizlerken yanına gelen Minhoya gülümsemişti.

"Nasıl olmuş?"dedi elindeki boyanmış oyuncağı göstererek.

"Bu harika olmuş."

"Annem gelince göstermek için sabırsızlanıyorum."

"Gelirse tabii."dedi Jaemin.

"Sadece bir kaç günü kaçırdı."

"Bir hafta,bir takvim yaptım."dedi ve sandıkların olduğu duvara gitti.Jeno da elindeki kap ile onu takip etti.

Jaemin elindeki tebeşir ile duvara bir çizik attı.

"Bahçe için yardım edecek misin?Suyumuz bitti."

Jaemin başını sallayıp kabı aldı.Hızlıca aşağıya inerken büyükannesine çarptı.

"Önüne baksana!Neden bu kadar telaşlısın?"

"Özür dilerim,boya kurumadan önce Jenoya su götürmeliyim."

"Boya mı?"

"İkizlerin korkmaması için tavan arasına bir bahçe yapıyoruz."

"Bu fikir annenin miydi?"

"Evet."

"Umarım onun sanatsal yeteneklerini almamışsınızdır.Annenin hayatı boyunca sahip olduğu tek yetenek istediği kişiyi baştan çıkarabilmesiydi."

"Aslında ben dansçıyım bale yapıyorum.Jeno da çok iyi bir sanatçıdır,her şeyin resmini yapabilir."

"Senin resmini yaptı mı?"

"Anlamadım?"dedi Jaemin korkuyla.

"Senin resmini çizdi mi?Üzerinde hiçbir şey yokken seni çizdi mi?Hadi oğlum söyle,siz iki şeytanın neler yaptığını bilmek istiyorum!"

"Hiç,hiç öyle bir şey yapmadık,benden hiç öyle bir şey istemedi."

"Peki,neden titriyorsun?"

"Çünkü bizi sürekli kötü şeyleri yapmakla suçluyorsun ve neden bahsettiğinizi bilmiyorum."

"Tabii bilmiyorsun,siz neyi biliyorsunuz ki?Erkek cinsi doğduğu günden itibaren kötülükleri hepsini bilir."dedi ve odadan çıktı.

......

"Ortalıkta hiçbir şeyiniz kalmasın,yatakların altına bakın.Emin olun burada hiçbir iz kalmamalı.Bu sepeti sen al."

İkizler ve Jeno'nun arkasından yukarıya çıkarken onu durduran büyük annesi olmuştu.

"Dur."

Masadaki çiçek buketini Jaemin'e uzattı.

"Alın sahte bahçeniz için gerçek çiçekler."

Jaemin şaşırarak çiçekleri alıp yukarı çıktı.Belki bu kadın onlara acıyor fakat hırsı ve öfkesinden bunu gösteremiyordu.

...

"Bakın Jane koşuyor.Koş Jane,koş."

"Hadi şimdi sen dene Seolhyun."

"Hayır abi zaten bunu binlerce kez okuduk."

"Bu akşam güzelce oynarsanız yarın çatıya çıkabiliriz."

"Merhabaa."

"ANNE."

"Seni çok özledik anne."dedi Minho.

Annesi ikizleri öperken konuştu.

"Canları benim,sizi bu kadar beklettiğim için üzgünüm ama işte oyuncaklarınız ve istediğiniz boyalar Jaemin."

"Neredeydin sen anne?"

"Daha erken gelmek istedim ama her anımı babamla geçirmek zorundaydım.Bugün nihayet gölde yelken açma şansı yakaladım."

"Yelkenliyle mi açıldın?"

"Üzerindekiler sana çok yakışmış anne."dedi Jeno annesinin arkasından.

"İkizler yatana kadar kalabilir misin?"

"Evet anne,lütfen kal."

"Eski bir arkadaşımla sinemaya gideceğim.Sürekli çıkmamızı istiyor,her seferinde reddediyorum."

"O zaman neden aşağı inip babana bizden bahsetmiyorsun."

"Ah,Jaemin zamanını iyi ayarlamalıyım.Daha-"

"Bir ay oldu."

"Burada kalmaktan artık bıktım.İkizlerin güneşe ihtiyaçları var.Bende yelkenliyle açılmak istiyorum."

"Anneme bu kadar yüklenme Jaemin."

"Zamanını bilmek istiyorum.Ne zaman buradan çıkacağız onu bilmek istiyorum."

"Dediğim gibi babam beni daha yeni kabul etti."

"Bizi neden kabul etmiyor?O kadar mı berbat ve çirkiniz?

"Yapamam."dedi annesi gözleri dolu bir şekilde.

"Ona sizden asla bahsedemem.Babam beni tek bir şartla kabul etti.O da babanızdan çocuklarımın olmaması,babanızla beraber bir çocuk yetiştirmememdi."

"Bakın ne diyeceğim sinema randevumu iptal edip sizinle burada kalacağım."

"Sorun değil anne,sen git."

"Hmm,tamam.Sonra görüşürüz."

flowers in the attic |nominHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin