flowers in the attic |nomin

3

Jaemin ve Jeno o gece hiç uyuyamamış,burada nasıl dayanacaklarını,başlarına neler gelebileceğini düşünmüşlerdi.Annelerine güvenmekten başka yapacak bir şeyleri yoktu.Sabaha doğru Jaemin yatağından kalkmış küçük odayı incelemişti.O duvarda asılı tabloya bakarken yeni uyanmış Minho'nun sesini duydu.

"Güneşe ne oldu?Gece mi hâlâ?"

Jaemin perdeyi açmaya çalışan kardeşini görünce koşarak yanına gitti.

"Minho,yapma!"dedi ve onu pencerenin yanından aldı.O sırada yüzündeki soğuk ifade ve elindeki sepet ile büyükanneleri girmişti.

"Yemeğiniz."

İkizler büyükannelerinin elindeki sepete koşarken Jaemin üzerini düzeltip dik bir duruşla kadına bakıyordu.

"Çekin ellerinizi."dedi ve ikizleri hafif itti.

"Bu yemekler sizin gün boyunca tek yemeğiniz.Merdivenleri sürekli çıkamam,hizmetçiler şüphelenebilir.Sepetteki bütün yemekleri bitireceksiniz,tek lokması bile israf olmayacak.Belki uslu durursanız size tatlı da getirebilirim."

"Teşekkür ederiz."dedi Jeno.

"Diğer kurallar hakkında bir liste hazırladım."

"Öncelikle bu odayı temiz ve düzenli tutacaksınız,burada kimse yaşamamış gibi.Saçlarınız düzgün taranmış olacak,vücutlarınız temiz ve tamamen giyinik olacaksınız.Ayrıca banyoya giderken iffetli olacaksınız,erkek olsanız bile size güvenmiyorum.Ne de olsa bir günahkarın elinde büyüdünüz.Büyük çocuklar küçüklerin sessizliğinden sorumlu olacak."

"Onlar iyi çocuklardır ama onların oyun oynayabilecekleri bir yere ihtiyaçları var."dedi Jeno.

"Burada bir merdiven var tavan arasına çıkar."dedi bir kapıyı göstererek.

"Bizden tavan arasında mı oynamamızı istiyorsun?"

"Orası yeterince büyük. Ayrıca her ayın son cuması hizmetçiler burayı temizlerken eşyalarınızın hepsini orada gizleyip ortadan kaldıracaksınız.Hiç kimse sizi görmemeli ve duymamalı."

"Eğer büyükbabanız burada olduğunuzu öğrenirse size beş para vermeden dışarı atar.Elbette hâlâ hayatta olduğunuz için sizi cezalandırdıktan sonra."

Büyükanneleri odadan çıktıktan sonra tavan arasına bakmak için kapıyı açtılar.Tavan arasına çıktıklarında gördükleri pek güzel değildi.Tavanlarında bir sürü örümcek ağı vardı,bir çok sandık ve eşya vardı.Hepsinin üzeri toz dolmuştu.Jeno ve Jaemin ikizlerin moralini düzeltmek için ilgi çekici şeyler bulmaya çalıştılar.

"Mina,baksana burada bir sürü elbise deneyebilirsin." dedi Jaemin.

"Hey Minho,şuna bir bak.Sonunda kendi plak çaların oldu."

"Ama fiş yok ki."

"Sadece kolu çevirmen gerek."dedi ve kolu çevirdi Jeno.

Hafif bir müzik çalmaya başladı.İkizler etrafa bakınırken Jeno ve Jaemin bir mankenin önünde duruyorlardı.

"Umarım ailemizin bu tarafına çekmişsindir Jaemin."dedi Jeno pis bir şekilde sırıtırken.

Jaemin Jeno'nun koluna bir yumruk geçirmişti.Jeno her zaman onu sinir ederdi.

İkizler ellerindeki albümle yanlarına geldiklerinde konuşmayı kestiler.

"Bütün ailemiz."dedi Jeno.

"Hepsi suratsız tıpkı büyükannemiz gibi."dedi ve güldü Mina.

"Burası çok sıcak ve tozlu."