10

212 28 6
                                    

Jeno ve Jaemin yatakta yatarken hayal kuruyorlardı.

"Florida'ya gitmek isterdim.Sarasota,tüm sirk insanlarının yaşadığı yer."

"Ucube bir gösteride yıldız olabiliriz."

"Jeno,benimle olmaktan mutlu musun yani hiç pişmanlık hissediyor musun?"

"Hayır Jaemin.Seni seviyorum ve seninle olmaktan asla pişman olmam."

O sırada tavan arasının kapısı hızlıca açılmıştı.

"Abi,Minho çok kötü gözüküyor,çok kötü."dedi ağlayarak Mina.

....

Minho yatarken Mina da onun başında ağlıyordu.Jeno ve Jaemin ise sessizce oturup annelerinin gelmesini bekliyorlardı.

Kilit sesiyle üçü de kapıya baktı.Büyük anneleri ve anneleri tedirgin şekilde odaya girmişlerdi.

"Saatlerce kustu.Gıda zehirlenmesi olabilir.Hastaneye gitmesi gerek."dedi Jeno.

"Neden sadece orada duruyorsunuz?Ona ne olduğu umurunda değil mi?Onun annesi olduğunu unuttun mu?"

Min Jae Jaemin'in sözleriyle sinirlenmiş ve ona tokat atmıştı.

"İstediğin her şeyi yapabilirsin sanıyorsun ve insanlar sana inanıyor.Onlar bir gün gerçeği öğrenecek.Dört çocuğun olduğunu,onları tavan arasına kilitlediğini kocan öğrensin de senin ne kadar mükemmel biri olduğunu görsün.Ve babanda.Tek bir kuruşunu bile miras alamayacaksın ve ben buna çok mutlu olacağım."

"Çocuk haklı Min Jae,çocuk hastaneye gitmeli."dedi büyük anneleri.

.....

Günler geçmişti.Anneleri ve Minho daha gelmemişlerdi.Büyük anneleri ise onlara hiç bir şey söylemiyordu.Üç kardeşte odada sessizce oturmuş Minho'nun iyileşmiş bir şekilde gelmesini bekliyorlardı.Açılan kapıyla üçü de ayaklandı.İçeriye anneleri girmişti.Derin bir nefes alıp konuşmaya başladı.

"Minhoyu hastaneye götürdüm."

"O nasıl?"

"Minho zatürreymiş.Doktorlar elinden geleni yaptı ama çok geçti."

"Bir cenaze olacak mı?"

"O zaten gömüldü."

Mina kardeşinin öldüğünü anlayınca ağlamaya başladı.Jeno onu kucağına alıp sarıldı.

Anneleri ise sadece "Üzgünüm."diyerek odadan çıktı.

....

"Mina..."

"Jaemin,onu biraz yalnız bırakalım."

"Kaçmamız lazım yoksa hepimiz Minho gibi öleceğiz.Yeterince paramız var mı?"

"Bu akşam gideceğiz.Alabileceğimiz her şeyi alırız.Para,mücevher.Her şeyi."

....

Jeno ve Jaemin annelerinin odasına  girdiklerinde çoğu eşyanın toplandığını gördüler.Hızlıca ikisi de çekmecelere bakmaya başladılar.Jaemin açtığı çekmecede sadece babasının resmini,annesine aldığı kolyeyi ve annesinin babasıyla evlilik yüzüğünü bulmuştu.Başka hiç bir şey yoktu.

"Annem geri dönmeyecek."

"O bizim için öldü."

.....

"Ona ne zaman söyleyeceğiz?"

"Kahvaltıdan sonra korkmasını istemiyorum.Zaten yeterince korktu."

"Ön kapıdan çıkıp gidecek miyiz?"

"Akşam yemeğine kadar bekleyeceğiz.Aile mutfakta veya yemek salonunda olacak."

"Mina ve ben tellere gideceğiz ve sende elektriği kesmek için kulübeye gideceksin."

"Göl kenarında buluşup akşam tren için istasyona gideceğiz."

"Büyük anne yarın kahvaltı için geldiğinde yolu yarılamış olacağız."

İkisi de gülüp paraları torbaya koymaya başladılar.

"Düşündüm de yüzüğümü satabilirim."

"O yüzüğü saklayacaksın Jaemin,sonsuza dek."dedi ve bir anda öksürmeye başladı.

"Jeno iyi misin."

"Evet...evet iyiyim."

.....

Jeno evden para yapacak şeyler topluyordu.Hiç girmedikleri çalışma odasına girip orada para aramaya başladı.Odaya doğru gelen ayak sesleri duyduğunda hemen saklandı.

"Yemin ederim bir ses duydum."dedi hizmetli kadın

"Farelerdir,çok tıkırtı yapıyorlar.Sesleri tavan arasına kadar geliyor."

"Sizce Bayan Min Jae evi satacak mı?"

"Acele karar vereceğini sanmam."

"Acele mi?Babası öleli yedi ay oldu."

merhabaa,kısa bir bölümdü biliyorum bunun nedeni bir daha ki bölümün final olması.sonra ki bölümü de yarın atarım :/ sizi seviyorum kendinize iyi bakın💕




flowers in the attic |nominHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin