Gizli Hayran ~Dowoo~

7 (F)

Onu artık sevmediğini düşündüğü sevdiği ona 'seni özledim' diyince şaşırmıştı Doyoung.

Birbirlerinden ayrıldılar. Jungwoo'nun hala kendi omzunda olan kolunda onun aldığı bilekliği gördü.

Jungwoo'ya geri döndü. Yüzünde kocaman bir gülüş vardı. Anında dudaklarına yapıştı. Açlıkla öpüştüler bir süre. Bütün 1,5 yılın acısını çıkardılar.

"Ben de seni özledim güzelim."

"İçeri gel."

Jungwoo eli ayağı titremesine rağmen kapıyı açabilmişti. İçeri geçtiler. Doyoung dayanamayıp bir kere daha sarıldı sevgilisinin boynuna. Kokusunu içine çekti. Güzel koku gözlerini yakmıştı. Gözlerinden bir iki damla düştü.

"Doyoung! İyi misin? Gel şöyle."

Doyoung ondan ayrıldı. Jungwoo elinden tutup onu salona, koltuklara, götürdü. Doyoung gözlerini silmekle uğraşıyordu o sırada. Doyoung'u oturttu ve yanına bir bacağını sarkıtıp diğer bacağının üzerine oturacak şekilde yerleşti. Uzanıp göz yaşlarını sildi.

"Ne oldu? İyi misin?"

"Ailenle ilgili olanları duydum."

"Yani biliyorsun."

Doyoung kafasını salladı. Jungwoo'ya tamamen döndü ve yalvarır gibi konuştu.

"Ben özür dilerim. Tamamen saçmaladım. Hiçbir şey bilmeden sana kızdım. Bağırdım, çağırdım. Bunları yaşamayı hiç hak etmiyordun oysaki."

"Doyoung! Saçmalama. Ben de suçluyum. Sırf ikimizi korumak için saçma sapan yalanlar söyledim. Sen de normal olarak üzüldün."

"Sadece ben mi üzüldüm? Senin de üzüldüğünü biliyorum. Benim onları söylemek için başka sebebim yokken senin milyonlarca düşüncen vardı. Beni affeder misin?"

Gözünden düşen yaşları artık durduramıyordu. Jungwoo ona sıkıca sarıldı.

"İki elin kanda olsa da affederim seni. Kendini suçlama."

"Seni ve kalbini çok seviyorum."

"Ben de öyle."

Sarılmayı bıraktılar. Birbirlerini öylece izlerken de Doyoung ağlamayı bıraktı.

Bakışları o kadar yoğunlaşmıştı ki bu gece sağ çıkabilecek gibi değillerdi.

Doyoung dayanamayıp tişörtünü bir anda çıkardı. Jungwoo'yu ittirdi. Sırtı koltukla buluşunca üstüne çıktı. Bir süre de böyle izlediler birbirlerini.

Jungwoo ilk adımı atıp dudaklarını birleştirdi. Hızlı öpüşleri onları yatak odasına taşıdı. Tüm kıyafetlerinden kurtulunca Jungwoo bir anda durdu. Yatağın altına eğildi. 1,5 yıldır orada duran kutuları çıkardı. Masadan aldığı bir makasla bantları kesti.

Doyoung, çırılçıplak gezen sevgilisinin ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışıyordu. Bir şeyler tahmin ediyordu. Zaten tahminleri de doğruydu. Jungwoo ağzını açtığı iki kutuyu yatağa boşalttı.

Seks oyuncakları, kayganlaştırıcı, krem, kondom doldu tüm yatak.

Doyoung biraz utanmıştı. 'O zaman bunları yollarken ne düşünüyordum acaba.' diye düşündü.

"Hangisiydi?"

"Ne hangisiydi?"

"Kullandığın olan. Notunda bir tanesini kullandığın yazıyordu."

Doyoung gülümsedi. Aralarında elini gezdirerek bahsettiğini buldu.

"Bu..! Buydu."

Oyuncağı kaldırdı.