"O zaman çay yapayım sana."deyip tekrar dolaplara yönelirken "Hayır. Cidden gerek yok. İyiyim ben. Çok teşekkür ederim. Eve gitsem iyi olur."dedim.
●●●●
Az önce yaşananlardan dolayı beni tek başıma evime göndermek istemediğinden birlikte çıktık evinden.
Açıkçası utanıyordum. Garip geliyordu bana. Fark ettimde daha önce bir erkekle yan yana bile yürümemiştim.
Ortadaki garip sessizliği bozmak için konuşmaya karar verdim. Boğazımı temizleyip
"Kız kardeşin eşyalarını bana verdiğin için kızmaz mı?"diye bir soru yönelttim.Bana kısa bir bakış atıp önüne döndü. "Fark edeceğini bile zannetmiyorum. Çok fazla kıyafeti var. Ama kızmaz."dedi.
'Hmm' diye bir ses çıkarttım. Yine derin bir sessizlik çökerken ben "Kardeşin neredeydi peki?"dedim.
"Arkadaşında kalıyor bir kaç gündür. Benim yanıma da yeni taşınmıştı zaten." dedi.
"Adı ne? Liseye mi gidiyor?"diye sordum sanki bilince elime bir şey geçecekmiş gibi.
"Se Ra. Üniversiteye geçti bu yıl. Benim okulumda. Ama o iç mimarlık okuyor. "
(Not: o zamanlar baby staydim ve üyelerin kardeşleri olduğunu bilmiyordum. Sera'nın ismi çok geçiyor o yüzden düzenlemeye üşeniyorum mazur görün lütfenn)Başımı hemen ona çevirdim. "Gerçekten mi? Bende iç mimarlıkta ikinci senemdeyim. Ne büyük hayallerle seçmiştim ama pekte beklediğim gibi çıkmadı..."dedim dudak bükerek.
"Hangi üniversitedesiniz sunbae?"dedim. Benden büyük olduğu belliydi. Ona ismiyle hitap etmesem daha iyi olurdu.
"Seninle aynı üniversitedeyim Hana-sshi. Her gün kütüphaneye geliyorsun beni hiç görmedin mi?"diye sordu.
Şaşkınlıkla olduğum yerde durdum. Bir adım sonra o da durup bana baktı.
"Aynı okulda mıyız??"
"Neden bu kadar şaşırdın?"diye sordu.
Başımı iki yana sallayıp yürümeye devam ettim. "Hiç," dedim. "Sanırım çok olaylara karışmıyorsun sunbae. Yoksa Haneul bana kesin anlatırdı. O okuldaki tüm haberleri bilir.Ya da anlattı mı ki? Dinlemediğim bir zamana da denk gelmiş olabilir. Ama gerçekten görmedim-"
"Unut gitsin, Kim Hana. Beni tanımak zorunda değilsin. Zaten çok tanınmayı da sevmiyorum." dedi elleri cebinde.
Bana sanki biraz bozulmuş gibi geldi. Ama neden bozulsun ki?
O sırada evimin önüne geldik. Tekrar önünde hafifçe eğilip "Teşekkür ederim sunbae," dedim. "Bugün hayatımı iki kez kurtardın.
Tebessüm edip "İçeri gir." dedi. Ben de tebessüm ettim ona. "Dikkatli git."dedim.
Arkamı dönüp binaya ilerledim. Binanın kapısını kapatırken hâlâ orada bekliyordu.
》》
Sonunda eve girdim. Önce çantamdaki kirli çamaşırlarımı temizleyip astım. Annem gelir gelmez uymuş olmalıydı çünkü hiç beni merak edip aramamıştı. Onu endişelendirmediğim için mutlu oldum.
Üzerimi değiştirip pijamalarımı giydim. Ders çalışmalıydım ama onun yerine yatağıma uzanıp telefonumla oynamaya başladım. Ders çalışırken uykum geliyordu ama telefon uykumu kaçırıyordu.
Fakat ne olur ne olmaz diye camı ve kapıyı kilitledim.
Uyumadığını bildiğim için Haneul'e mesaj yazmaya karar verdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Just Be Happy~ Bang Chan
Fanfic[TAMAMLANDI] İki uykudan korkan insan birlikte uykuya dalsa ve birlikte huzur bulsalar... Bang Chan×girl 09.11.2020