Şimdiden bu senenin farklı olacağını hissediyordum. Yeni okul, yeni arkadaşlar.
Saatlerdir kafamda bu düşünceler dolaşıyordu. Okulların kapanmasına bir hafta kalmıştı, ailemle yazlığa şimdiden taşınmaya karar vermiştik böylece sevgili kız kardeşim kafasını dağıtabilecekti. Sevgilisinden yeni ayrılmıştı ve odasından çıkmıyordu. Annem temiz havanın ona iyi geleceği kararına vardı.
Taşınacağımız için üzülmüyordum, şehirden uzak kalmak bana da iyi gelecekti. Eski okulumda yaşadıklarımdan sonra yeni insanlara gerçekten ihtiyacım vardı. Üstelik Peri Teyze'yi de çok özlemiştim. Yine bütün günümü Duman ve Benjamin'le geçirebilirdim. Tabi bu yaz ayriyetten barınakta çalışmayı da düşünüyordum. Hayvanlara her zaman çok fazla ilgi duymuşumdur. Bu sevgiyi neden onlara yardım ederek kullanmayayım ki?
"Güneş bavulları bagajdan çıkar kızım" annemin sesiyle kendime geldim.
Ağır adımlarla bavullara doğru yürüdüm, kendi eşyalarımı odama çıkardıktan sonra hızla Peri Teyze'nin yazlığına yürüdüm. Ona anlatacak o kadar çok şeyim vardı ki!
Peri Teyze'nin evine yaklaştığımda bir havlama sesi duydum, Benjamin'di. O kadar özlemiştim ki, onun başını usulca okşarken bacaklarıma sürtünen Duman'ı farkettim. Her sene daha fazla kilo mu alıyordu bu kedi? Yakında sandalyelere bile çıkamayacak duruma gelicekti.
"Ah güzel kızım!" Peri Teyze'nin sesini duymamla boynuna atlamam bir oldu. Peri Teyze için hayatımdaki en değerli insan demek yanlış olmazdı bence. Kocasının ölümünden sonra şehrin stresinden uzaklaşmak için buraya taşınmış. Küçük butiği var, bazen ona yardıma gittiğim bile olur. Beni en iyi anlayan insan hep o olmuştur. Bir sorunum olduğunda her zaman ona koşarım. Burayı onun sayesinde sevdim bile diyebilirim.
"Güzel Güneş'im nasıl özledim seni" dedi o yumuşacık sesiyle.
"Bende özledim Teyzem neyseki bu sene biraz daha erken gelebildik"
"İyi olmuş iyi daha çok hasret gideririz hem"
Uzun süre havadan sudan konuştuk ama konuşmalara tam odaklanamıyordum. Peri Teyze'lerin yan evine birileri taşınıyordu. Bu eve hiçbir zaman birinin taşınacağını düşünmemiştim. Kendimi bildim bileli bu ev hep boştu. Peri Teyze baktığım yöne döndü. Ne düşündüğümü anlamıştı ki,
"Senin yaşlarında bir çocuk ve annesi taşındı kadın çok iyi birine benziyor, çocuğu daha göremedim. Bu akşam yemeğe davet etmiştim katılmak ister misin? Hem tanımış olursun" dedi.
Açıkçası bende bu insanları çok merak etmiştim, ve şimdiden bir arkadaşta hiç fena olmazdı.
"Çok iyi olur ablamla aynı evde bulunmak beni de depresyona sokuyor çünkü."
"Öyle demesene güzelim zor bir dönem."
"Bende zor dönemler geçirdim ama hiçbir zaman onun kadar ilgi görmedim."
"O konuları açıp tadımızı kaçırmayalım hem benim biricik kızım gelmiş kimse keyfimi bozamaz." diyerek burnumu sıktı.
"Yemek için yardım gerekiyor mu?"
"Zaten geleli ne kadar oldu gez biraz. Yalnız Benjamin'i de alsan iyi olur sabahtan beri çok huysuz belki iyi gelir." dedi.
Gezdirme zincirini tasmasına takıp eve doğru yürüdüm. Benjamin'i kapıya bağlayıp odama doğru koştum. Odama girdiğimde arkamdan gelen ayak seslerini duydum.
"Nereye böyle hemen daha yerleşmedik bile." diyerek odama geldi annem.
"Kendi eşyalarımı akşam yerleştirdim merkeze ineceğim, para verir misin?" dedim. Sanki çok umurlarındaymışım gibi bir de ne yaparsam sorgulamalarından nefret ediyordum. Annem odasına gitti ve elinde çantasıyla geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güneşin Karanlığı
Novela JuvenilKaranlığın ve aydınlığın uyumu. Alacakaranlık ve güneş ancak bu kadar yakışabilirdi birbirine. Güneş doğar ve yerini karanlığa bırakır. Karanlık ise Güneş'in doğmasıyla sona erer. Buluşmaları ise gün batımında olur. Bu yüzden günün en güzel zamanı d...