JJP

444 16 170
                                    

Jaebeom üniversitedeyken Jinyoung'dan hoşlanıyordu ama ona söyleyememişti. Büyümüştü ve babasının şirketinde CEO olarak başlamıştı.

Babası ona yeni gelecek olan kişiden bahsetmişti. Adının Park Jinyoung olduğunu öğrenince jaebeom'un başı dönmüştü. Aklına okuldaki aşkı gelmişti.

Kısa sürede gelmişti Jinyoung, jaebeom'un babası "Jaebeom, Jinyoung'a şirketi tanıt." Diye görev vermişti oğluna.

Jaebeom önden, Jinyoung ise arkasından ilerliyordu.

"Burası toplantı odası, şurası asistanların yemek arasına girdiği yer."

Jinyoung'un ilgisini çekmediğini görünce ne olduğunu çok anlamadı. Bu çocuk onun hoşlandığı çocuk değildi, Jaebeom öyle sanıyordu.

Boş bir odaya girdiler. "Burası kütüphane, neredeyse kimse girmez."

O an kapının kilitlenme sesini duymuştu ve "neden kilitledin- ugh." Dediği an Jinyoung tarafından masaya itilmişti.

"Beni hatırlamıyor musun Jaebeom, hm?" Eli jaebeom'un iki elini başının üstüne sabitledi ve bacaklarıyla bacaklarını kullanamaz hale getirdi.

Sahip olduğu güç karşısındakinden fazlaydı.

"Bırak gideyim- uhm."

Jinyoung onun boynunu ısırdı, yumuşak ve esnek deri kendi dişleri altında çok kolay kızarıyordu.

"D-dur. S-sana zorbalık yapmadım ben!"

"Biliyorum ama bu farklı bir mesele," Diyerek sırıttı, Jaebeom'a yırtıcı bir şekilde baktı. "Seni gördüğüm an seni yere sermek ve deli gibi öpmek istediğimi biliyordum."

"Babam! Ona anlatacağım-mhh."

Jinyoung onun bedenini okşayınca inliyordu istemsizce.

"Ona nasıl söyleyeceksin? Hm?"

Eli jaebeom'un pantolonunun içine girdi, vücudunun en mahrem kısmına dokundu, dokunuşu heyecan vericiydi ve tahrik ediyordu.

Jaebeom onu uzaklaştırdı kendinden ve sevdiği adama baktı. Cidden karşısında duruyordu.

"Jinyoung.."

"Hm?"

"Şey..seni öpebilir miyim?"

"Onca yaptığım şeyden sonra hala istiyor musun?"

"Hep istemişimdir." Diye kıkırdadı.

"Buraya gel o zaman." Dedi Jinyoung. Jaebeom masanın üzerinde olduğu için Jinyoung'a emekledi ama o jaebeom'dan uzaklaştı ve endişelenmesini sağlayacak şekilde inledi.

"Ne oldu?"

"Çok erotik duruyor."

"J-jinyoung!" Yüzünü elleriyle saklayarak kızardı. Jinyoung, ellerini onun vücudunun her yerinde dolaştırarak onu kucağına çekti.

"Daha önce, okuldayken, kaç öğrencinin sana baktığını biliyor muydun? Süper ince gömleğinin vücuduna yapışmasını sağlayan basketbolu oynadığında? Soluk sexy bacaklarının-"

"Tanrım, dur!" Diyerek elini jinyoung'un ağzına koydu. "Dinleyecek enerjim yok ughh."

"Ama şimdi zayıf görünüyorsun?"

"Elbette, eskisi kadar egzersiz yapmıyorum ve oynamıyorum. Dinlenmek için çok az zamanım var, bu yüzden vücudumu korumak zor."

"Her iki şekilde de kesinlikle muhteşemsin, bu yüzden umursamıyorum."

Jaebeom utanç içinde başını göğsüne gömdü. Yukarı baktı, gözleri utangaç bir şekilde gencin dudağında oyalanırken yanaklarının hala kızarık olduğunu hissediyordu.

Kendine güvenerek jinyoung'a yaklaştı, ellerini boynuna doladı ve bir elin beline dolanıp onu daha da yakınlaştırdığını hissetti.

Dudakları çarpıştı ve jaebeom daha önce hiç hissetmediği şeyi hissetti, sevgi ve sevgi dolu bir öpücük, bu en iyisiydi.

Jaebeom x Got6 -OneShot-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin