GİRİŞ

248 4 0
                                    

Keyifli okumalar^^

 [13 Temmuz 2018, 15

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

[13 Temmuz 2018, 15.16]

On beş dakikadır sessizce camın mermerine konmuş küçük bir serçeyi izliyordu. Açık camdan içeri giren ılık rüzgar bedenini sardığında uzun zaman sonra kendini ilk kez huzurlu hissetti, huzur ona oldukça yabancı gelirken kendini suçlu hissetmekten de alıkoyamadı; huzuru hak eden son insanlardan biriydi.

"Serçeler ağladığı zaman öldükleri söylenir."

Karşısındaki ahşap masanın arkasında oturan kadına çevirdi bakışlarını, o da camdaki serçeye bakıyordu. Ona serçeler dahil hiçbir kuş türünde gözyaşı bezinin bulunmadığını o yüzden de serçelerin ağlayamayacağını söylemek istedi ama sonra vazgeçti, hiç kimseye bir şey açıklayacak hali kalmamıştı. Ayrıca kadın doğruluğuna inandığı yanlış bilgiden gayet memnun görünüyordu, bazı şeyleri olduğu gibi bırakması gerektiğini çok zorlu yollardan daha yeni öğrenmişti.

Kendisine bakıldığını fark edince kadın başını ona çevirdi. İki seanstır ilk defa danışanının bakışını yakalamıştı, genç kız karşısındaki deri koltukta dimdik bir şekilde otururken gözlerinin tam içine bakıyordu; yıkılmış bir harabede sağlam kalan tek sütün gibiydi, güzel ama hüzünlü.

"Bu hafta benimle konuşmanı umuyordum?"

Psikolog beklentiyle sorar gibi konuştuğunda gözlerinin içine bakarak boğazını temizleyip "Nereden başlayacağımı bilmiyorum," dedi dürüstçe. Bir an bu dürüstlüğü karşısında kahkaha atacakmış gibi hissetti, dürüst davranmak için ne kadar da geç kalmıştı.

Bir zamanlar her şeyi dürüstlüğümle değiştirecek güce sahiptim, şimdi hiçbir şeyim kalmadı diye düşündü.

Psikolog derli toplu masasının üstündeki deftere hızlıca bir şeyler yazdıktan sonra hemen başını kaldırıp ona baktı, kurduğu bu göz temasını kaçırmak istemiyor gibiydi.

"Ebeveynlerin senin bu ruh halini arkadaşlarınla yaşamış olduğun bir olaya bağlı olabileceğini düşünüyorlar, onlarla olan ilişkilerini anlatarak başlayabilirsin."

Psikolog temkinli bir şekilde öneride bulunduğunda ebeveyn kelimesini özel olarak seçtiğini hissetti. Fakat zihni bu kelimenin üzerinde uzun zaman önce durmuş ve ilerlemişti, artık onun çok ötesindeydi. Arkadaşlarıyla olan anıları kafasının içinde bir sahne kurup oynamaya başladığında kendini ağlayacak gibi hissetti. Tek bir görüntü başa sarıp duruyordu gözlerinin önünde. Kelimeler düğüm düğüm ağzına dolmuştu. 

"En başından mı başlayayım?" diye sordu buruk bir şekilde.

Psikolog başını sallayarak "Evet, eğer istiyorsan en başından anlat," dedi yumuşak bir sesle, hikayesine profesyonel bir merakla yaklaşıyordu.

Başını tekrar cama çevirdi, serçe çoktan uçup gitmişti. "O zaman en başından anlatıyorum," dedi, bütün arkadaşlarıyla ilk kez bir araya geldikleri o günü hatırlayarak. "Zamanın başlangıcından."


BİLİNMEYENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin