İçimdeki Çiçekler | Bokuaka Hanahaki au

Kamelya

  Stefan Andre - Günaydın

Bu kokusuz çiçeğe güzel, mis kokunu aktar! Aktar ki bu renkleriyle bugünümüze canlılık katan kaamelya, kokunla buluşsun ve senin kokunla yeni bir anlam kazansın.

Selam Koutaro

  Bugün gelip Heather'ı sevdiğini söyledin. Kalbim o kadar acıdı ki... İçimde açan Lavinia'lar soldu yerine sarı karanfiller geldi.

  Neden beni hiç görmedin Koutaro?

  Hep kaçtım senden, gözlerinden kaçtım. Normalde hep anlardın bir sıkıntım olduğunu. Bu sefer niye anlamadın Koutaro...

  Hayır seni suçlayamam... Hiç görmene izin vermedim ki beni.

  Eğer görseydin bir şeyler değişirdi belki?

  Belki saçımı okşardın, belki sarılırdın, belki 'seni seviyorum' derdin.

  Ama demedin.

  İşte, 'belki'ler ile yaşayacak kadar aciz bir insanım ben. Korkağım, güçsüzüm, zayıfım. Senin yanında durmayı hak etmiyorum.

  Bu yüzden ben yerine Heather'ı seviyorsun.

  Şimdi bu karanfilleri sana armağan ediyorum Koutaro. Beni öldüren bu karanfilleri sevmen dileğiyle...

  Görüşürüz Koutaro

  Akaashi Koutaro'yu yeni çizdiği resmin yanına yazdığı notu bitirdikten sonra yaşaran gözlerini ovaladı ve birkaç sarı karanfil yaprağını sayfanın arasına koyarak not defterini kapattı.

Sabah vaktiydi, dün gece yazamamıştı notu. Belki vakti olmamıştı, belki eli yazmaya gitmemişti.

Bunu kendiside bilmiyordu.

Bugün Bokuto ve Heather ile beraber okula gidecekti. Okul üniformasını düzgün bir şekilde giyerek buluşma yerine adımladı.

Akaashi, buluşma yerinde gülerek sohbet eden Bokuto ve Heather'ı gördüğü zaman boğazında bir yumru oluştu ve nefes alamadı ama üstesinden geldi.

Başka ne şansı vardı ki zaten?

Bokuto onu görünce "HEY HEY HEY AGAAASHIIIIIII DAHA ÖNCE HİÇ HEATHER İLE TANIMIŞMADIN DEĞİL Mİ DEĞİL Mİ? GEL TANIŞ!" diye bağırdı. Heather sesli bir şekilde Bokuto'nun şapşallığına gülerken Akaashi buna cesaret edememişti.

Belkide bu yüzden Bokuto Heather'ı seçmişti.

Akaashi sanki hiç oraya varmak istemiyormuş gibi yavaş adımlarla yürüdü. Ama her şeyin bir sonu vardı. Heather güneşi kıskandıran gülümsemesiyle elini uzatarak "Ben Heather Kiznai! Tanıştığımıza memnun oldum Akaashi-kun. Lütfen bana Heather de!" dedi.

Akaashi ondan nefret etmek istedi.

Ama yapamadı.

Nasıl yapabilirdi ki, o bir melekti.

Bokuto bir kolunu Akaashi'nin omzuna doladı ama ardından geri çekilip elini Heather'ın beline koydu.

Ama Bokuto'nun dokunduğu yerler sanki hala oradaymış gibi sızlıyordu.

Akaashi aşka lanet etmek istedi.

Yapamadı.

Nasıl yapabilirdi ki, aşk Bokuto'dan geliyordu sonuçta.

Kalbi sıkıştı Akaashi'nin, Bokuto ve Heather önünde yanyana konuşarak gidiyorlardı. Kendi dünyalarına dalmışlardı sanki.

Kendi peri masalı dünyalarına.

Ah, Akaashi ne çok isterdi o peri masalının kahramanı olmayı.

Ama olamadı.

O Heather değildi.

Akaashi içini kaplayan iğrenç hissi söküp atmak istedi. Kendini 3. tekerlek olarak hissettiği için bencil miydi?

Bokuto'yu sonsuza kadar kendine saklamak istediği için bencil miydi?

Bokuto'nun kalbinin tek sahibi olmak istediği için bencil miydi?

Evet, bencildi.

Okula geldikleri zaman Akaashi hızlıca sınıfına yöneldi daha fazla durursa kafayı yiyecekti. Akaashi dolan gözlerini ovuşturdu ve başaramasa bile derse odaklanmaya çalıştı.

Öğle arasında Bokuto'nun sınıfına gidip onu beklemrk istedi. Onlar her daim beraber yemek yerlerdi ne olursa olsun.

Yani... Eskiden yerlerdi.

"Hey hey hey Akaashiiii! Bugün Heather ile yemek yiyorum!" diye bağırdı. Akaashi kuruyan dudaklarını dişlerken Heather yumuşak sesiyle "Akaashi-kun gel bizimle yemek ye!" diye seslendi.

Akaashi her zamanki duygusuz yüzünü korumaya çalışarak "Ben Konoha-san ile yemek yemeğe gidecektim nazik teklifinin için teşekkür ederim Heather-senpai." dedi ve hızla oradan ayrıldı.

Görmüştü, Bokuto ve Heather yan yana oturmaya başlamışlardı.

'Keşke...' diye düşündü Akaashi. 'Keşke bir yaş daha büyük olsaydım. Keşke Koutaro için yeterince iyi olsaydım.'

Boğazında hissettiği şeyler ile kendini en yakın erkekler lavabosuna attı ve lavaboya eğilip öğürmeye başladı.

Kamelya çiçeği yaprakları ve bol sayıda yaprak ağzından çıkarken Akaashi'nin kalbi sıkıştı.

Akaashi titreyen eliyle kamelya çiçeklerini tutarken gözyaşları çiçek yapraklarına düşüp kanı temizledi.

Akaashi çiçeği usulca kokladığı zaman aldığı kokuyla beraber yere çöküp ağlamaya başladı.

Kamelya çiçekleri çocuğa üzülmüştü, bu yüzden onu teselli etmek için koklamasına izin verdiler.

Koutaro'nun kokusu çiçeği kapladı.

Onların tesellileri çocuğu daha çok öldürdü.

Kamelya Çiçeği

Kim demiş kamelya konuşmaz diye
Kokusundan duyar duyan
Hallerinden bilir yüreği olan
Anlayan anlar renklerinden
Çiçeklerin tatlı dilinden
Ciğerimdeki çiçeklerden...

Kamelya Çiçeği: Mağrur aşk anlamına gelir, sadakat anlamıda taşır. Ayrıca Kamelya çiçeğinin kokusu yoktur.